Yahudilerin kutsal kitabı ve 10 Emir’i almasının bayramı olan Şavuot bu yıl 3 ve 4 Haziran tarihlerinde kutlanacak..
Şavuot Bayramı’nın bir diğer adı da Yunanca “Pentekost”dur. Pentekost’un anlamı 50. gün demektir. Yani Pesah’ın ikinci gününden sonraki 50. gün Şavuot’dur. Şavuot Bayramı insanlara üç ana fikri çağrıştırır. Sina Dağı’nda, Tanrı tarafından Moşe Rabenu’ya verilen kutsal Tora, İsrail’de yetişen buğday başaklarının devşirme mevsimi, Kutsal Topraklarda yetişen ürünlerin ilk turfandalarının toplanışı.
Hahamlar Şavuot’u en keyifli ve zevkli bayram addederler. Pesah Bayramı’yla Şavuot arasında kurdukları ilginç koşutluk şöyledir. Pesah, Yahudi ulusunun kölelikten kurtulup özgür bir ulus haline gelişini simgelerken, Şavuot özgür ulusun kutsal Torasını ve 10 Emrini armağan olarak alışının bayramıdır.
Şavuot, bir Tora Bayramı olarak “Z’man Matan Toratenu” adını da almıştır. Bu cümlenin anlamı “Yasalarımızın verildiği zaman” demektir. Bu tarih, Tanrı’nın Sina Dağı’nda Moşe ile konuşup ona 10 Emir’i verdiği gündür. Herkesin bildiği gibi “10 Emir” sadece Yahudilere verilen emirler değil, evrensel olarak tüm kültürlü ve gelişmiş toplumların yaşam ve ahlak kurallarını kapsayan emirler dizisidir. Eğer dünya üzerindeki tüm insanlar bu emirlere inanç ve istekle uyabilselerdi, dünyada sadece iyilik ve barış hüküm sürebilirdi.
Eğer insanlar 10 Emir’de buyurulan, hırsızlık yapmamak, adam öldürmemek ve savaşmamak, büyüklerine saygı göstermek, yalancılık etmemek, zina etmemek, putlara tapmamak, sahte tanrılara inanmamak, tanrının adını boş yere kullanıp kirletmemek, kölelere eziyet etmemek, adaleti hiç sayıp yalancı şahitlik etmemek gibi kötü davranışlara ve sapkınlıklara yeltenmeselerdi dünya çok daha yaşanası ve mutlu olunası bir yer haline gelirdi.
Tora Bayramı olmasının yanısıra başak devşirme bayramı olarak da kabul edilen Şavuot da, antik dönemlerde, tahıl üreten çiftçiler arpa ve buğday başaklarının boylarını kontrol etmeye Pesah’ın ikinci gününden itibaren başlarlardı. 49 günlük bu döneme Sefirat Ha-Omer (Omer’i saymak) denirdi. Her akşam duasından sonra, ekinler için özel bir dua daha edilirdi. Bu dua Omer’in 1. günü, Omer’in 2. günü diyerek 49 gün devam ederdi. 7. haftanın sonunda başakları devşirmeye başlarlardı. Bu bayramın bir diğer adı da “Hag ha katzir”dir (çiftçi bayramı). Başarılı olan çiftçi, gelecek yılın da bereketli geçeceğine inanırdı. Böylece bu bayram eski İsrail’de daha çok erkekleri ilgilendiren bir kutlama kimliğine de bürünürdü.
Buğday başaklarının olgunlaştığı mevsimde, İsrail’de meyvalar da ilk turfandalarını vermeye başlarlar. Tora ilk turfandaları Tanrı’ya adamayı emreder. Kudüs’te tapınak devrinde çiftçiler ilk ürünlerini Şavuot’da Tanrı’ya sunarlardı. Ribiler çiftçilerin bağ ve bahçelerine giderek incir, üzüm ve narlardan oluşan bir sepeti hazırlarken “bunlar turfandalarım” demeyi emrederler. Turfanda anlamına gelen “Bikurim” kelimesinden ötürü bu bayrama “hag ha bikkurim” de (Turfandalar bayramı) denir.
Şavuot Bayramı’nda damak lezzetleri içeren yiyecekler yenir. Bunlar daha fazla sütlü yiyeceklerdir. Blinçes adlı sütlü krepler ve sütlü tatlılar yenir. Süt yenmesinin nedeni Tora’nın süt ve bala benzetilmesindendir.
Diğer bir nedeni ise, Tora’nın Yahudilere Şabat günü verilmiş olmasıdır. Sabah süt içen Yahudiler, daha sonra Tora’yı aldıklarından yeterli zaman geçmediğinden etli gıdalar yiyememişlerdir. Şabat günü kesim yapılamayacağından ötürü o gün sütlü besinlerle yetinilmiştir.
Astrolozi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder