11 Haziran 2014 Çarşamba

Yay Burcunda Dolunay (13/6/2014) - Astrolozi



13 Haziran 2014 .. Saat 07:10.. Yay burcunda gepgeniş bir Dolunay..
Dolunay sırasında Dünya Ana, Güneş ve Ay arasında giriyor; böylece de üzerine düşen tüm Güneş'in ışıklarını Ay açıkça Dünya Ana'nın üzerine gönderiyor.. Dünya iki önemli gök cisminin arasında kendisini baskılanmış olduğundan kendimizi huzursuz hissedebiliriz. Ay ve Güneş birbirlerinin tam zıt konumundadırlar.. Ay, ruhumuz, duygularımız, bilinçsiz yönümüz; Güneş ise kimliğimiz, etiketlerimiz, canlılığımız ve bilinçli yönümüz.. Birbirlerine kafa tutar duruma gelirler, gergin bir çekim alanı oluşur.. Bu yüzden genelde dolunay zamanlarında üzerimizde bir rehavet, enerjimizde eksiklik, tutarsızlıklar, anlamlandıramadığımız bir takım etkiler hissedebiliriz. Bazılarımızın sezgileri daha fazla çalışır, bazılarımız ise aşırı sinirli olabilir..

Önümüzdeki Dolunay haritasında 22 derecede Yay ve İkizler aksının aktif olduğunu görüyoruz.. Değişken gruba ait bu görünüm, özellikle İkizler, Başak, Yay ve Balık gibi değişken burçların son 10 derecesinde önemleri yerleşimleri olan kişiler üzerinde etkili olabilir; diğer kişilere göre Güneş, Ay ve Yükselen bakımından daha çok etki altında olacaklarından tutarsızlıklar, kararsızlıklar, dikkat ve enerji dağınıklığı gibi inişli çıkışlı durumlara maruz kalabilirler. Haritanın Yükselen'inde 13 derece ile Yengeç burcunu görmekteyiz.. Malum yöneticisi de Ay.. Ay da Yay burcunda ve yöneticisi Jüpiter de Yengeç'te.. Görüyoruz ki birbirlerinin evlerine ziyarete gitmişler hem de aynı derecelerdeler.. Aralarında 150'lik dediğimiz plutonik bir açı var. Krizlere yol açabilir; bazı kaza haritalarında öne çıkan bir açı cinsi.. Bir dönüşüm etkisi var kısacası; Ay ve Yengeç birbirlerinin evlerinde olduğu zamanlar ki çok önemli görevlere sahipler haritada. Yükselen ve Dolunay isimleri altında; etkileri bir o kadar daha belirgin.. İki gezegen birbirini görmüyor, birbirlerini etkilemiyor ama birbirlerinin farkındalar ve bu ilave bir sinir ve asabiyet yapıyor.. Verdiği rahatsızlığın amacı onunla uğraşabilmemiz, yani dikkatimizi çekmek.. Yay bilgidir, yaymadır, büyütmedir, Yengeç ise duygudur, anneliktir, ailedir, milli duygulardır.. Bundan çıkaracağımız sonuç; ailevi ve milli duygularımızın, öncelikli olarak olmasa bile bir şekilde büyüyerek üzerimizde baskıcı bir etki yapacağıdır.. Önümüzdeki Yeni Ay'a kadar bu ayaktaki nasır misali duygudan pek kurtulamayacağımız kesin. 6. ev vurgusundan da çalışan kesimin, sağlık işletmelerinin, halk sağlığının, çalışma ortamlarının, silahlı güçlerin ve sivil hizmetlerin etki alabileceğini görmekteyiz.

Tutulma derecesi Ay Duraklarından Hak'a derecesine yakın olduğundan ve 6. evde konumlandığından bu dönemde özellikle sağlığa, gıdalara dikkat edilmesi gerekmekte; zehirlenme olayları sıkça görülebilir. Yükselen derecesi ise Zira noktasına yakın, eğitim ve toplantılardaki başarıyı temsil etse de Merkür'ün geri harketi özellikle bu tarihe yakın üniversite sınavlarında çıkabilecek güçlüklere işaret ediyor. Yükselen derecesine yakın olan Sirius'un en önemli şans gezegeni olduğunu ve de Mars, Uranüs ve Pluto'dan sert açılar aldığını düşünürsek yaşadığımız zorlukların, dört bir taraftan çekiştirilmemizin aslında gelecek açısından olumlu etkiler getirebileceğini görebiliriz. Sirius, haritadaki tüm enerjilerin aktif bir şekilde akmasına, olayların hız kazanmasına neden olacaktır.

Ay'ın Yay burcundaki konumu, karşısındaki Güneş'in 12. evde ve yöneticisi Merkür'ün de geri harekette olması, abartılı duygusal durumlara, kararsızlıklara, üzeri kapanmış eski konuların tekrar kafa karıştırmasına, dedikodulara, bilgi akışının yalan yalnış abartılı büyümesine, özellikle iletişim ağlarının yoğun kullanılmasına, hapishane, hastane, gizli kuruluşlar, devletin gizli düşmanları, karşıt güçler, grev, gizli ilişkiler, yardım kuruluşları, casuslar ve gizli yürütülen işlerin öne çıkabileceğini anlatıyor. Ay'ın Uranüs ile olan üçgeni işleri yıldırım hızıyla akıtabilir; şaşırabiliriz. Yanlış anlamalar, dedikodular duygusal olarak bizi aniden üzebilir. Chiron ile Ay'ın karesi zaten okunu, en yaralı olduğumuz yere 12'den gönderecektir.. İçimiz cız edebilir.

Yükselen yönetecisi Jüpiter hala Satürn'e üçgen açısını gönderiyor; her ne kadar Satün, Venüs ile karşıt pozisyonda olsa bile.. Venüs Boğa'da güçlü olmasına rağmen 11. ve 5. ev aksında maddi konularda ve ilişkiler açısından baskılanmakta. Kıskançlıklar, çıkarcı istekler, aradığı huzuru ve güveni bulamamaktan duyulan sıkıntılar, maddi ve manevi beklentilerin karşılanmaması nedeniyle oluşabilecek ani kopuşları anlatmakta. Sosyal gruplar, gençler, sanatçılar ve spekülatif alanlar etki altında.. Özellikle aşk ilişkileri de tehdit altında tabii.. "Yeterr artık" nidaları ile bol bol karşılaşabiliriz; daha önce cesaret edemediğimiz bırakmalar, terkedişler bol kepçeden gelebilir. Pluto, Uranüs ve Jüpiter destekli olduğunu da düşünürsek bu görünümün; önemli ayrılıklara, iflaslara neden olabileceğini görebiliriz.. Bir çok ilişki, arkadaşlık şekil değiştirecektir; kısacası yeni format zamanı geldi.. Pluto zaten güç savaşlarını meydana dökecektir; olaylara cepheci değil iyimser yaklaşımlar çözme adına fırsatlar yaratabilir.. Jüpiter'in konumu bu şansı vaadetmekte.

Mars, ileri harekete geçti ve Nisan ayı sonunda geçtiği 12 dereceye tekrar erişti; Pluto'ya tam dereceden bir kare yapıyor.. Bu açının ana başlıkları; ölünceye kadar savaş, hayatta kalma mücadelesi, kazanmaya zorlama, gücün dayatılması, cinsel güç ve gömülü öfke.. Tecavüz ve cinsel tacizler maalesef bu açının göstergelerindir. Nisan'ın son haftasında ülkemizdeki yargı sistemi ile devlet karşı karşıya gelmişti.. Şimdi ilerleyen gezegen ile hukuksal konular hız kazanabilir bazı tapelere tanık olabiliriz. Zıtlaşmalar, güç savaşları, ihtiras krizlerine yol açabilir. Tutkuları, hırsları uyandıran ve yapmaya zorlayıcı bir etki. Gerek fizik gerekse ben enerjisi çok yüksek. Marsın Terazi'deki konumu ve yöneticisi Venüs'ün Satürn ile karşıtlığı, yolsuzluklara, haksızlıklara, kanunsuz gelişmelere çanak tutacak gibi.. Telafisi zor durumlar ortaya çıkabileceğinden, önümüzdeki günlerde kararlarımızı çok iyi düşünerek ve vicdan süzgecinden geçirerek vermemiz gerekiyor.. Jüpiter, Düğümlere kare yapmakta; aşırı iyimser davranışlar, ben merkezci yaklaşımlar, kibir, vurdumduymaz "hallederiz abi" tarzındaki davranıışlar, ilişkilerdeki adaleti ve dengeyi sarsabilir.. Sorunları, problemleri ertelemeye çalışmak, görmezden gelmek, nasıl olsa bir şekilde düzene girer gibi düşünmek, duygusal olarak güven ihtiyacımızı zedeleyecektir. Paragrafın başında bahsettiğim Mars, Pluto, Uranüs ve açık ara Jüpiter Büyük Kare'sinin pek hayra alamet olmadığını söylemem gerek.. Patlamalar, ani yeryüzü hareketleri, bombalamalar, şiddete yönelik olaylar açısından risk taşıyor. Özellikle ve özellikle Mars ve Pluto'nun aynı dereceden birbirlerine 1. ve 4. ev gibi önemli konumlardan kare yapmaları kalabalık yerlerden uzak durmakta fayda var diyor; bir yandan da kimlik, toprak, vatan ve bayrak problemlerinde artışı tarif ediyor. Terazi 12 dereceye çok yakın olan Algorab sabit yıldızı zaten Mars ve Satürn etkisinde bir yıldız; cinayet, astlarına zulmetme, yalancılık, yaralanma gibi bir sürü negatif etkiler barındırıyor.

Tek iyi diyebileceğimiz etki İkizler'deki Güneş'in yöneticisi Merkür ile Neptün'ün arasındaki üçgen diyebiliriz. Tabii Merkür geri harekette ve 12. evde maalesef.. Bazı kanunlarda, din-devlet ilişkilerinde, hayat felsefelerimizde, yurtdışı ve eğitim ile ilgili işlerimizde geriye dönük olarak olayların içyüzlerini kavrayabilme, problem durumlarını çözebilme yetisi kazandıracaktır. Disiplin konusunda ise ciddi bir eksiklik verecektir; bu dönemde bu konularla ilgili ele alınan konuların tekrar gözden geçirilmesi, kontrol edilmesi veya revize edilmesi gerekebilir.

Uzun lafın kısası; bir şekilde yasak, bohem ve çökmüş olana doğru içimizde bir dürtü oluşabilir.. Yasak elma pek bir parlak görünebilir ama unutmayın ki vicdanımızdaki güvenlik güçleri de ellerinde coplarla beklemekte.. Bol bol ikilemler, vicdan hesaplaşmaları bizleri baskı altında tutacağa benziyor..


Astrolozi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder