Başak Dolunay'ı / 5 Mart 2015 - Astrolozi

5 Mart 2015 Perşembe günü, saat 20:05'te Başak burcunun 14 derecesinde bir Dolunay gerçekleşecek. Yükselen, 10 derece Terazi'de Kuzey Düğüm ile birlikte, yöneticisi Venüs ise Koç'ta; Mars, Uranüs ve Güney Düğüm ile kavuşumda, Pluto ile partil bir kare açı içinde.  Dolunay yöneticisi Merkür ise Jüpiter ile karşıt ve Dolunay'ın Pluto ile ılımlı ancak Venüs ve Uranüs ile depresif  (150'lik) açıları var, Güneş de Neptün ve Chiron'un ortasında yer alıyor.

Neyse bunlarla sıkmamayım sizleri ve yorumlara geçeyim. Asc derecesindeki Vindemiatrix sabit yıldızı ve Dolunay'ında 12. ev kapısında olmasından dolayı bu Dolunay biraz depresif etkilere sahip. Söz konusu sabit yıldız sahteciliklere, rezaletlere, karalamalara ve depresyona işaret ediyor. 7. evdeki gezegen konumlarında ise konuların özellikle ikili ilişkilerle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle genç kadın ve erkekleri ilgilendiren konular öne çıkabilir. Uranüs'ün bir yanında Venüs, diğer yanında Mars ve 4. ev girişindeki Pluto'ya kare açıları ile hem de Jüpiter'in büyütücü trinesi eşliğinde, bazı cinsel suçların gündemden inmeyeceğini görüyoruz. Bu dönemde bazı evlilikler, ortaklıklar fırtınalı bir şekilde bitebilir; ego en büyük tuzaklardan biri olarak baş rolde.. Dolunay bu konulara ışığını gönderecek; bu dönemde başlayan ilişkiler adına da pek gelecek vaadedemiyorum maalesef. Dolunay derecesindeki Mizar sabit yıldızı ise kitle ve terör olaylarına işaret etmekte; petro kimya tesisleri, petrol ile ilgili konular gündeme gelebilir. Güneş ile kavuşumda olan Achernar ise kendimizi karşımızdakine feda etme duygularının yanı sıra bazı duygusal takıntılara işaret ediyor. Buradan da anlaşılacağı gibi bazı duygusal bağımlılıklarımız bu dönemde sorgulanacak diyebiliriz. Bunun yanında haritaya Uranyen bir bakış atınca, rastladığım bazı Astreoidler, bu dönemde, içki, uyuşturucu, bağımlılık yaratan maddeler ile ilgili olarak gündemin meşgul olabileceğini fısıldıyor. Ayrıca Tekel ile ilgili konular belki bazı düzenlemelere maruz kalabilir.

Kuzey Düğüm ile Asc'nin partil kavuşumu bu dönemdeki çoğu sorumuzun aslında kendimize dönerek cevaplanabileceğini söylemekte. Belki bu güne kadar hep karşımızdakilerden medet umduk, destek bekledik. Ancak bazı sorunları kendi içimizde halledemezsek, çözümler asla kalıcı olmayacaktır. Bu Dolunay biraz meditatif etkilere sahip sanki; kendimize dönüp, sorunlu yerlere pansuman yaparak, belki en çok eleştirilecek kişinin aslında kendimiz olduğunu anlayarak hakkını verebiliriz. Neptün ve Chiron'un ortasına yerleşmiş olan Güneş zaten açmış kollarını; haydi, operasyona başla ve iyileştir beni demekte. Bu tabii öyle kolayca halledilecek bir konu değil; 4. ev girişindeki Pluto etkisi ile duygusal olarak bazı şeyleri öldürüp yenilerinin doğabilmesine izin vermek gerek. Doğum sancısını taa derinlerimizde hissetmek acı verici olabilir. Arınmamız gerekecek bazı yüklerden; farketmeden üstlendiğimiz rollerden. Bu kendimizi bulmak adına bir çalışma; yontmamız gerekecek çevremizde biriken tortuları. Farketmemiş olabiliriz; ama o kadar çok şey yüklenmişiz ki, içimizdeki cevheri derinlere itmişiz. Şimdi ise köşe bucak temizlik lazım, tabii bu kez hizmet etmemiz gereken bir "Ben" var. Bu ayrıntılara dalınca, olayların, konuların daha bir netleştiğine de şahit olabiliriz. Ama buradaki en önemli konu, titiz olabilmek; biliyorsunuz Başak burcu oldukça titizdir. Başak zamanlarında, ürünler hasata hazır olurlar; ayıklamak, toplamak gerekiyor, bütünden belki de ayırmak. Bir çok anlamı o satır aralarında bulabileceğiz; belki bu güne kadar çok önemsiz görünen bir detay aslında tüm kurgunun ana fikri olarak karşımıza çıkacak. Analiz etmeden göremeyeceğimiz için iyice detaycı olmak gerek.

Yükselen derecesindeki Terazi, uyum, denge ister; yöneticisi Venüs malum. Sevgi, barış, merhamet şart. Güneş'in hemen yanıbaşındaki Neptün ve Chiron da zaten bunları buyuruyor. Sert etkili bir aya girdik; bir çoğumuz ilişkilerimizdeki defoları bariz bir şekilde göreceğiz. Sadece objektif ve adil davranabilmek, anahtarı bulmamıza yardım edecektir. Ve tabii düzen bozucu çok etki var bu Dolunay'da. İlla düzen bozulmasın, gemi yürüsün mantığının da işe yaramadığına şahit olabiliriz. Bazen az ama öz olanla yetinmek gerekebilir; bu asıl konu. O ufacık detayda gizli olan, az ile. İşte bu kez Dolunay ışığını bu noktaya yönelndirecek ve hepimize kabuğumuzu kırdırtacak. Unutmamak gerek ki, sevgi iyileştiricidir. Bu gücü taa derinlerden çıkarıp, biraz tozunu alıp, baş köşeye yerleştirmek gerek..

Sizlere bu cümleleri yazmaya hazırlanırken, sanatçı Muvaffak Abi'min cümlelerini gördüm. Evet, tam da anlatmaya çalıştığım gibi, eşzamanlılıkla aynı dakikalarda aynı şeyleri düşünüyormuşuz. Ve tabii, paylaşmadan da edemedim..

Bıkışlarımın bildirisidir.

Yaratıcı olan Bilinç
en degerli şeyin bıkılacak bir zaman; mekan,f orm
olgusu olmadan yaşamak oldugunu bildigi için 
kendini Hiçligine saklanmış sanırım.!

Yokluk Bilincinin kendini yaratım serüveni olan Alemlerde sürdürülen yaşamların belli bir zamana tabi olması
madde ile yaşamın güçlügünü bilenin "Bilinç",
bilmeyerek yaşayana -İnsan-sundugu bir armağan esasında..

Ölüm denilen değişim dönüşüm armaganının gizemi,
sonrasındaki şevkati saklamak içın için olmalı.

Bıkışların sebebi ,
kul olmanın hakkıni verip
tanrı olmanın hakını verememek olduğu bilinci ile....

Güzelin yanında; az güzeli
İyinin yanında ; azalmış iyiligi de kabul etmeyi
diliyorum cümlemize...  Muvaffak İREN

Astrolozi