Ay güne Kova burcunda giriyor; sosyal ortamlar içinde arkadaş canlısı hissetmek, toplumsal olaylara eğilmek, yaratıcı zekamızı aktif kullanmak özellikle sabah erken saatlerde mümkün. 10:02'de Ay ve Satürn arasındaki kare açı bizleri karamsarlığa sürükleyebilir; olumsuz düşünceler daha yoğunlaşabilir. Enerjimizi de düşürebilecek bu görünüm, sevilmiyormuz, onaylanmıyormuş gibi hissetmemize yol açabilir. Önemli kişilerle önem verdiğimiz konular hakkında görüşmeleri ertelemek en doğrusu olacaktır; zira ilişkilerde samimiyet yakalamakta zorlanabiliriz. Bu açının ardından boşluğa girecek olan Ay, 11:50'de Balık burcuna geçecek.
Balık burcu etkisiyle duygusal iniş çıkşlar yaşanabilir ve sevinç ya da mutsuzluk gözyaşları bizi daha kolay ele geçirebilir. Çok daha kırılgan olmak, sezgilerimizin artması, nazik ve merhametli yanımızın öne çıkması muhtemel. Hele ki 18:08'te yaşanacak Ay ve Jüpiter karşıtlığı ile bu daha abartılı yaşanabilir. Olayları büyütmeye meyilli olabileceğimiz gibi bazılarımızda da problemleri küçümseyecek şekilde iyimser özellikle öne çıkabilir. 21: 35'te ise Dünya'ya Ay'ın yakınlığından ötürü Süper Dolunay'lardan biri daha gerçekleşecek. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi http://astrolozibyzizi.blogspot.com/2015/08/balk-dolunay-29-agustos-2015-astrolozi.html adresinde bulabilirsiniz.
Dolunay Balık burcunda; klaik yöneticisi Jüpiter ile karşıt ve modern yöneticisi Neptün ile de kavuşumda; ilginç bir görünüm, kuvvetli mi kuvvetli.. Malum Balık zodayğın son burcu; bu Dolunay' da sanki bir dönemi kapatır gibi. Balık burcu sınırları sevmez; Bir'liğe olan inancı ise büyüktür, bir Bütün'ün parçaları olduğumuzu kabul eder. Ayrımlar ona kesinlikle uymaz. Her dokunduğu yere spiritüellik bulaştırır. Önümüzdeki 2 haftalık süreçte rüyalarımız, hayallerimiz çok daha ahtif olacaktır; bir kenara not etmekte fayda var. Bu günlerde merhamet hissimizde olacak yoğunluk bizleri karşılıksız yardım etmeye, toplumsal konularda daha fazla iç sızısı hissetmemize de yöneltebilir. Bu sayede diğerleri ile aramızda olan duvarların içsel olarak yıkıldığına şahit olabiliriz. Günlük yaşam, işler, detaylar.. hepsinden kaçıp kurtulmak ve kendimize hayallerden bir dünya oluşturmak isteyeceğiz. Sanki çevremizde dönen dünyayı bir film izler gibi algılamak, kendimizi de ayrı bir hayal dünaysına oturtmak gibi.. Tabii bu yazarların, sanatçıların, şairlerin oldukça fazla işlerine yarayacak bir görünüm.
Dedik ya Balık son burç diye; hayatlarımızda ne vadesini doldurduysa, bir teslimiyet içinde buna karşı koymadan kabul edebilmemiz de mümkün olacak.. Gitmesi gerekenin, bırakılması gerekenin farkına varacağız. Kabulleniş daha kolay olacaktır. Eğer canımız acıyorsa, kendimizi, geçmişi, kişileri, yaptıklarımızı affetmek çok daha kolay olacak.. Yeni bomboş bir tuvali ele almak için eski yaptığımız eserle vedalaşmamız gerektiğini bileceğiz. Mars ve Pluto arasındaki açı bizi yeniden doğmaya cesaretlendirecek güç verecek; bir ölümü daha kolay kabul eder olacağız.. Doğum için bu şart artık öğrendik.. Ama unutmamamız gereken; sevgimize şart koymamak; olanı geleni her ne olursa olsun kalben hoş karşılamak. Olacak olanın, gelenin tamamının bizlerin ve Bütün'ün hayrına olduğunu kalpten kabul etmek bizleri geleceğe ye yeniliğe taşıyacak..
Hayırlara vesile olması dileğiyle..
Astrolozi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder