19 Şubat 2016 Cuma

Başak Dolunay'ı (22 Şubat 2016) - Astrolozi



22 Şubat 2016 Pazartesi günü saat 20:19'da 3 derece Başak burcunda bir Dolunay gerçekleşecek; Eylül 2015'te başlayan bir döngünün bitimini ifade etmekte. Bu Dolunay, 9 Mart Güneş Tutulması öncesi kapanması gereken, yeni başlangıçlar öncesi son bir 15 günü işaret etmekte. Başak Yeniay'ı olan Eylül'deki Güneş Tutulması ile başlayan bu süreç, önümüzdeki Başak burcundaki Dolunay ile bitiyor. O günlerde hayatlarımızda öne çıkan konular, kendini guünlerde daha belirgin hale getireceğinden; şimdi ekilen tohumların da hasat dönemli gibi algılayabiliriz bugünlerin enerjilerini. Peki bu sonuçlar, gelişmeler tatminkar mı; muhasebesini yapabilir belki beklentilerimizden daha azı ile yetinmek durumunda olduğumuzu kabul edebiliriz.

Yeniay, 3 derece Başak burcunda; tam bu derecede başlayan Zebra Ay Durağı'nda. Eskiler tarafından olumlu olarak kabul edilen bu süreçte iş yaşamı, çiftçilik, doğa ile ilgili işler ve sağlık alanında başarı verebilecek etkiler aktif olurmuş. Hint Astrolojisine göre ise 3 derce Başak burcu, 26 derece Aslan ve 10 derece Başak arasında etkili olan Uttara Phalguni sınırları içinde;  bilgi kapasitemiz ve eyleme geçme becerimizle ilgili olarak gerçekleri arama motivasyonu olarak yorumlanıyor.



Yükselende 4 derece Terazi burcunu görüyoruz; Zaniah sabit yıldızı ile partil kavuşumda. Düzen, cana yakınlık, kibarlık ve onuru temsil etmekte. Asc yöneticisi Venüs ise 5 derece Kova burcunda Bos yıldızı ile birlikte; keskin bir zeka, askeri analizler, havacılık ve hava savaşlarında başarı vaadeden, mesleki konularda başarı verebilen bir sabit yıldız. Dolunay yöneticisi Merkür ise 11 derece Kova'da ve Nunki yıldızı ile oldukça yakın konumda; yönetme kabiliyeti, zeka becerisi, gerektiğine şiddete başvurabilecek özellikleri barındıran Mars/Satürn karakterinde bir sabit yıldız. Yeniay derecesi ise hemen yakınındaki Transpluto ile birlikte Regulus etkisi altında. Kraliyet yıldızlarından biri olan Regulus, yüksek dişil enerjiyi yani ihtrias ve tutkuları ifade ettiği gibi, intikam duygularımızı kamçılayabilir. Güneş ise diğer bir kraliyet yıldızı olan Fomalhaut ile kavuşumda; aşırı hayalperestliğin, hedefler konusunda zarar verebileceğini fısıldamakta ve gerçekçi olmayı öğütlemekte. Kısacası bu etkiler yanlış kullanıldığında, bizleri yanlış davranışlara ve sonradan pişmanlık duymaya neden olabilir. 

Haritanın açılarına baktığımızda ilk önce göze çarpan Thor'un Çekici (Thor's Hammer) adı verilen açı kalıbı; Uranüs ve Pluto arasındaki kare açının tam ortasına gelen Güneş ve tam karşısındaki Ay'ın da bu planetler 135'lik açılarla bağlanması sonucu meydana gelen bir kalıp. Tanrı'nın yumruğu da deniyor bu kalıba bazı kayıtlarda. Astrolojide 45'lik dereceleri içeren 8. harmonikler konusu ise bağlantılı yüksek enerjili bir kalıp; Ay ise bu kalıbın apexinde, meali en önemli, enerjinin çıkış noktasında. Thor, sağlığın, kuvvetin, gücün, aydınlanmanın ve fırtınaların tanrısı; hedefini hiç şaşırmayan bir tanrı. Öncü gruptaki Uranüs ve Pluto arasındaki karenin değişken grupta olan Ay ile olan zorlayıcı, yüksek enerjili teması, esneklik gerektiren konularda önemli değişimlere dönüşümlere neden olabilir; hatta bu değişimlere direnç göstermek de pek mümkün olmaz. Bunların sonucunda diğerlerinden gelecek şiddetli eleştirilere ve yükselecek tansiyona işaret etmekte. Uçurtma açı kalıbının tam aksine, zorlayan etkileri anlaan bu kalıp önemli kişilerin tutuklanmasına, ses getirici sansayonel haberler sebebiyet verebiliyor. Ay'ın haritada 10. evi yönetmesi, 8. evdeki Boğa burcunda yücelmesi nedeniyle kriz içerebilecek önemli konuların ortaya dökülebileceğini düşündürüyor; bazı önemli kayıplarla sarsılabiliriz.

Asc ve yöneticisi Venüs'ün olumlu teması, Venüs'ün Pallas ve Merkür ile birlikte Kova burcundaki duruşu, ilişkileri konusunda beklentilerimizi arttırabilir. Kendimizi daha rahat ifade edebilir, ruhsal blokajlarımızdan kurtularak, önyargılarımızı yıkabiliriz. Yakın çevremizle ilişkilerimizde, özel arkadaşlıklarımızda problemler yaşasak da, özgürce kendimizi ifade edebilir ve cesaret gösterebilir tabii tüm bunların yanında önemli destekler bulabiliriz. İlişkiler konusunda daha yenilikçi ve özgür düşünceler kafamızda dolanabilir. Ani gelişebilecek dürtüler ise sorun yaratıcı olabilir; zira Yeniay sürecinde belirsizlikler oldukça öne çıkabilir, dikkat. Beynimiz özgürlük diye bağırabilir ama sezgilerin sesine mutlaka kulak verilmeli. Kelimelerimiz bize başarı da getirebilir, yıkım da. Pallas / Venüs / Merkür kavuşumlarında sanatçıların öne çıktıklarına şahit olabiliyoruz. Ani ün kazanabilecek isimler bu aralar gündem oluşturabilir. Yöneticileri Satürn'ün 3. evdeki duruşu ve Kuzey Düğüm / Jüpiter beraberliğine karesi, bazı yazarlarla ya da medya, medya kuruluşları ve gazetecilerle ile ilgili olarak zorlanmalara, tıkanmalara, üzücü haberlere neden oluşturabilir. Belki de bu süreçte iletişim şekilimize, ne yazdığımız, ne okuduğumuza dikkat etmeliyiz; yanlış bilgilendirici, balon haberlere de çok açığız. Yakın çevremizle olan ilişkilerimiz mercek altında. Minerva üçlüsünün akışkan enerjisi ile ilişkilerimizde geçmiş hatalarımızdan dersler çıkararak önemli adımlar atmamız mümkün; ilişkilerimizdeki değişimlerle farkındalık kazanabileceğimiz bir süreç.

Bu süreçte yeni iş birlikleri, evlilikler, ortaklıklar fazlaca konuşulabilir; belki yeni siyasi ortaklıklar. Beraber yapılacak çalışmalar her birimiz için daha fazla başarı vaadedebilir; grup çalışmalarına önem vermeliyiz. Başak burcunun mükemmeli arama dürtüsü, mütevazi yanları, sağlıklı bakış açıları, önümüzdeki 15 günlük süreçte bir sınavdan geçebilir. Titizlik ve sabır isteyen bir süreç. Ay'ın Başak burcundaki duruşunu güçlendiren ise bu burcun doğal evine yerleşmiş olan Güneş. Ay, kadınları ve halkı temsil ettiğinden, baskın otorite figürleri ya da erkek figürleri tarafından baskı altına girebilirler. Yeniay'ın 12. eve yakınlığı, Neptün ile ilişkisi ise bizlere bu durumda endişe, korku ve özgüvensizlik verebilir ki bu da ilişkilerde dengeleri bozabilir. Kendimizi, egomuzu korumamız gereken, dengede kullanamamızı öğütleyen etkiler. Geçtiğimiz Kova Yeniay'ında yenilenme, canlanma, özgürlük çok önemliydi; şimdi ise hava da teslimiyet kokusu var. 8 Mart'taki Güneş Tutulmasına kadar bir tamamlanma süreci var önümüzde; objektif ve adil olmaya, az ile yetinmeye dikkat etmeliyiz.  Korku ve endişe hissettiğimiz konularda kolayca yanlışlara düşebilir, geçtiğimiz Eylül ayından bu yana yaaşamlarımızdaki gelişmeleri beğenmeyebiliriz. Kendimizi eleştiremeye fazlaca açığız bu süreçte. İdeallerimizi gerçek zeminlere oturtmak, belki olanla yetinmek en doğrusu. Psikolojik olarak kendimizi suçlama eğiliminden uzak durmakta fayda var.  Elimizden geleni yaptıktan, gerekli titizliği gösterdikten sonra belki de gerisini artık İlahi düzene bırakmak en doğrusu. Ufak detaylara kapılıp, ana hedeften sapmak, olayları sadece görmek istediğimiz gibi görmek, iç sesimize güvenmeyip de diğerlerini dinlemek belki bizleri önemli yanlışlara hatta hasadımızın ziyan olmasına neden olabilir.

Zorlayıcı durumlarla karşılaşabiliriz; içsel dengemizi bozmadan, An'ın getirdiklerini görerek hareket etmek, aslında dar pencerimizden kurtulmak bu problemlere çözüm getirecektir. Olaylar bizlerin dışında gelişebilir ancak biz bir şekilde kendimizi içinde bulabiliriz. Bu durumların iç huzurumuzu bozmamasına önem vermeliyiz. Kafa karıştırıcı olaylar karşısında ana hedefimizi kaybetmeyelim, aldanmayalım, kendimizi aldatmayalım. Hızlı değişimlere maruz kalabiliriz; olayları bütünüyle ele alalım. Sağlık açısından da riskli günlerdeyiz unutmamak gerek; ruhsal dengemizin bozulması bizi bu konularda daha fazla yorabilir. Kontrol edemediğimiz durumlarda, güvensizlik, endişe duyguları ile içgüdüsel yapılacak düşüncesiz davranışlar, bu Dolunay etkisi ile bizleri daha da batağa sürükleyebilir. Başak burcu bizlere net olmayı öğütlüyor. Belki bir şeyleri oluşturmak yerine kabul edici hareketler bizleri yanlışlardan kurtarabilir. 

Bazen olaylar göründüklerinden daha fazla anlam içerebilir. Her An her Oluş çok ama çok değerlidir. İçsel yolculuklar, benliğimizle yüzleşmeler, korkularımız, endişlerimizle ilgili çalışmalar bu süreçte bizleri daha da kuvvetlendirecektir. Olayları yaratan bizleriz; anlamları yükleyenler gibi. Dolunay süreçleri algılarımızın da açık olması sayesinde bu alanlarda farkındalık geliştirmek de daha kolay olacak. Belki de kendimizi masaya yatırmalı ve bir ameliyat yapmalıyız. Yolunda gitmeyen, memnun olmadığımız yanlarımızı ortaya çıkarmalı ve gerçeklerle yüz yüze gelmeliyiz.


Uranyen olarak ele aldığımızda ise Yeniay - Pythia - Hestia / Uranüs - Pluto - Zeus - Eros - Urania - Tersiphone - Metis grublaşması aslında kendimizi adadığımız bazı konularda işaretleri yanlış okuduğumuzu, içsel dürtülerle mantığımızın doğru bulduğu yolda ilerlediğimizi görmemiz önümüzdeki 15 günlük süreçte mümkün. Bu konular daha önce de söylediğim gibi Başak Yeniay'ı yani Eylül'daki Güneş Tutulması dönemi ile direkt bağlantılı (tr. Jüpiter, Tutulma derecesini tetiklemekte, Tisiphone ile birlikte). Çözümlerin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz, şifanın formülü aslında bizde. Geçmişin intikamını almak yerine, ileriye bakmak, hızlı gelişebilecek zorlayıcı durumlar karşısında gerekli çevikliği göstermek en doğrusu. Mars - Cassandra / Satürn - Atlantis orta noktasını teikleyen Dolunay, yabancı olduğumuz konuların, kontrol edemediğimiz şartların bizleri yoracağını fısıldamakta. Ancak hedef odaklı olmak (MC - Kronos), fazla yöne dağılmanın zararı (Apollon - Hades) aslında belki de işe yaramayanı geride bırakmak, üzerine set çekmekle (Ölüm Noktası - Dolunay) başarı getirecek. Bunun yanında Cupido - Pholus / Merkür - Pallas ilişkisinde önemli halk hareketleri ile ilgili gelişmelerin ses getireceğine inanıyorum. Bir çoğumuz, çözümlerini bildiğimiz sorunlarımızı hep ileriye ertelemekte. Bu dönem ise bu konuların hesabını kesmekle ilintili.. Ya bu diyardan gitmek ya da kalıp mücadele etmek gibisinden. Duruşumuzu korumalı ve belki de Thor'un Çekici'ni masaya vurmak gerekli; az da olsa öz olanı gerçekleştirebilmek için.


Ülkemiz açısından ise önemli bir Dolunay. 3. Evimizde olsa da Başak burcu toprak bütünlüğümüzü temsil eden 4. evin yöneticisi.Genel anlamda teknik deatay girmeden, etnik gruplaşma ile ilgili olarak bazı yeni kararların, görüşlerin ortaya atılacağı bir dönem olacağını öngörmekteyim. Farklı görünen tarafların iş birlikleri bu dönemde gündem oluşturabilir.  Beklenmedik gelişmeler, kontrolsüz bazı yeni oluşumlara neden olabilir; ancak ne kadar sağlıklı tabii zaman gösterecektir. Madenlerimiz, toprak ürünlerimiz, ekonomik maalesef bazı zorlayıcı gelişmeler, iç güvenliğimiz maalesef öne çıkan konular arasında. Bazı önemli sanatçı haberlerine tanık olabiliriz. Dolunay'ın natal Apollon ve Kuzey Düğüm beraberliğine yaptığı kavuşum, tr. Chiron ile zorlayıcı açısı, toprak bütünlüğümüzün tehlike altında olduğunu açıkça göstermekte. Thor'un çekicini oluşturan Dolunay'ın  4. ev girişindeki duruşu, halkın birlik ve beraberliğinin ana gündem maddesi olması yönünde. Buradaki hata apexi'in tam karşısında duran Güneş yönüne gitmek olacaktır; ki zaten bu natal Güney Düğüm alanımız. Yani fazlaca problem arasında kafamız karışmışken, Güneş'in egosunun yönüne gitmek (10.ev ve Balık) büyük bir hata olacaktır. Çekiç'in diğer köşeleri ise maalesef bu yönde karşılaşabileceğimiz diretmeleri anlatmakta; gizli çalışmalar, gizli güç birlikleri oluşabilir. Maalesef kayıplara neden olan güvensiz ortamlarla ilgili haberler almaya devam edeceğiz. Özellikle Dolunay sürecinin bitimine yakın tekrar içimiz yanabilir. Gerekli iç güvenlik önlemlerinin acilen alınması çok ama çok önemli. Tr. Melpomeme ve natal Ay orta noktamıza denk gelen Dolunay nedeniyle maalesef trajik haberler almaya devam edebiliriz. Ülke progres haritamızla karşılaştırdığımız zaman ise mülteci sorunları, komşularımızla problemlerimiz ve sınırlarımızla ilgili neptünyen olayların devam edeceğini söyleyebiliriz; önemli bir uçak krizi tekrar yaşanabilir.


Astrolozi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder