Regaip Kandili ve Üç Ayların Başlangıcı - Astrolozi

Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik ikaz levhaları gibi insan hayatında da belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Bunlar, belirli günler, kandiller ve bayramlardır.

"Reğîb" kelimesi kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir.  Kandiller zincirinin ilk halkası olan Regaip Kandilindeki“Regâip” kelimesi, Arapça bir kelime olan "re-ğa-be" kökünden gelmektedir. "re-ğa-be", kelime olarak, elde edilmesi arzu edilen değerler, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb"kelimesi ise, "reğabe"den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir.

Regâib, Türkçe'de kandil dediğimiz mübârek gecelerden biridir. Vakti: Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Recep ayının, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen ilk cuma gecesi Regaib Kandilidir. Regaip gecesi, ismini meleklerin koyduğu nurlu bir gecedir. Recep, ulvî bir yolculuğun başlangıcı gibi, ilk perşembe gecesi Regaib Kandili’yle karşılar insanı. Receb ayının ilk Cuma gecesidir, yani Perşembeyi Cumaya bağlayan gece. Bununla beraber: “Mübarek gecelerin hepsinin vakti mevzuunda şüphe vardır. Yani vakti tam olarak tayinde bazen bir-iki günlük de olsa ihtilaf sözkonusudur. Sadece Reğâib Gecesi bundan müstesnadır. Zira Reğâib, Receb Ayı’nın ilk perşembesidir (yani ilk Cuma gecesidir.).” İlk Cuma, Receb’in 1’ine rastlar ise, bu takdirde Reğâib Kandili Cemaziyelahir’in son günü perşembe akşamı (yatsı sonrası) olmuş gibi olur. Bu durum ise katiyen Reğâibin Receb ayı içerisinde olması gerektiği gerçeğini ıskalatmaz, o gerçeğe münafi değildir, şöyle ki: Receb’in 1’i Cuma olması durumunda, Perşembe günü yatsı namazını müteakib başlayan zaman dilimi de Cumaya ait olmaktadır, yani Receb ayına. Malumdur ki tarihî İslam geleneğimizde bir gün üçe ayrılır; gece, gündüz ve akşam. Cuma gününün gecesi, Perşembe yatsı sonrası başlar, Cuma sabahına kadar sürer; sonra güneşle birlikte gündüzü başlar; güneşin batımı ile de akşamı başlayıp yatsıda son bulur; yatsı sonrası ise Cumartesinin gecesi başlar. Neticede her halükârda Reğâib Receb ayının ilk Cuma gecesi olmaya ve kalmaya devam etmektedir; ortada –bizim bilebildiğimiz ve bulabildiğimiz- herhangi bir şüphe bulunmamaktadır.

Reğâib. Peygamber Efendimiz'den rivayet edilen uzun bir hadis-i şerifte şöyle geçer: “… Sizler sakın ola Receb ayının ilk Cumasının arefesini (yani Perşembe gününü ve akşamını, Reğâib gecesini) ihmal etmeyesiniz (gaflet içinde geçirmeyesiniz). O, öyle bir gecedir ki, melekler o geceyi Reğâib [yani rağbet edilen büyük armağan] adını vermişlerdir…” 

Recep ayı "dört haram ay"dan bir tanesidir. Diğerleri Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Bu aylarda savaşmak haram kılınmıştır. Dolayısıyla bu ayların diğer aylara göre bir fazileti bulunmaktadır.

O da şöyle buyurdu: "Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, âlemlerin Rabbi olan Allah'a yükseldiği aydır.". 

Üç ayların ilkinin adı olan Recep, "Tercib" kelimesinden gelmektedir. Bu da tazim ve hürmet manasına gelir. Gönüllerimize bütün ihtişamıyla "merhaba" diyen Regaib kandili, bize her zaman iyilik ve güzelliklere rağbet etmeyi fısıldar; hayatımızla ilgili yeni kararlar alma olanağı sunar; kötülüklerden ve olumsuzluklardan kurtulma gecesidir.

Biraz da benim için ne ifade ettiğinden bahsetmek isterim. Her birimiz doğumumuzdan beri ailemizin ve yaşadığımuz çevrenin ya da yaşam şartlarımızın bize yüklediği kayıtlar ile büyüdük; bir çoğumuz ann ve babamızın olamadıklarını ya da yapamadıklarını yapabilmek, 4/4lük özellikler barındırmamız için her umudu  yerine getirebilmek üzere terbiye edildik. Belki BİZ o değiliz.. Bu üç Aylar sürecinde bunun üzerinde düşünmenizi arzu ederim. Bugüne kadar bizlere yakıştırılan BİZ olmadığımızı, her birimizin ne kadar değerli ve bir diğerinden farklı özelliklerimizle BİZ olduğumuzu ve tüm gerekli bilgilerin her birimizin zerrelerinde saklı olduğunu bu süreçte hatırlayalım. Korular, endişeler, kötü imajlar hepsi sonradan kazanılan özellikler.. hepsi ama hepsi sonradan oluşturulan kayıtlar.. Bu idrake ulaştığımızda göreceksiniz ki zerrelerimize yakıştırılmaya çalışılan ve sevgiyi örten bir kirlilik bulutu mevcut. İşte bunu farkettiğimizde o bulut yok olmaya başalayacak.. Semavii bilgi uzakta değildir; bizelere şah damarımız kadar yakın dır.. yüreğimizdedir.

Bu kangdil gecesi bizler için bir başlangıç olsun; zaten gerçek anlamı kurtuluş ve başlangıçtır. Başlangıçlar karar vermeyi beklerler önce.. Bu kararla birlikte sözlerimiz, amellerimiz değişir. Kötüyü değil, iyiyi ve umudu konuşmaya başlarız; ışığı, sevgiyi, güzeli konuşmaya başlarız. Çirkinlikleri bile güzellik ile perdelemeye başlarız; harika bir başlangıçtır bu.. Bu madde dünyasının zerrelerinin içinden düşüncelerimiz, sözlerimiz ve fiillerimiz ile karanlık duyguları söküp atmaya başlarız. Yerleriniz, umuda, şefkate ve sevgiye bırakmalarını gerçekten sağlayabiliriz.. Burada dua ve niyet çok önem kazanıyor.

Duaların sınırı yok; Yaradan dualarınızı kabul eder, hatta her zaman dua etmemizi bekler.. Dua arınmadır, teslim olmadır, niyetinde hep bir güzellik ve sığınma vardır. Ardından tek yapacağımız, yapıcılığımızın ve sözlerimizin önemini farketmek. Düşünceleriniz ve sözcüklerinizi değiştirebilirseniz tüm dünyanız değişebilir. Vee siz değişince, geride kalan tüm dünya değişir, gündüz değişir, gece değişir. Bu gündüz ve gece altında ve bu gece ile gündüzün sınırı varmış gibi görünen her yerde yaşayan için de herşey değişir. Yerin altı, yerin üsüt değişir.. Siz değişirsiniz.. Geleceğe sevgiyi bırakacak olan herkesin görünmeyen orduları vardır. Bu ordular harekete dua ve bu başlangıç kararınız ile geçerler.. Önümüzde koskaca bir ÜÇ AY var.. Gelin hep birlikte başlangıcı gerçekleştirelim..

Yaradılmışlığın o muhteşem malzemesine bu gece dokunabilmek için dua edelim..

Kandiliniz ve başlangıçlarınız mübarek olsunn..

Zerrin Zindancıoğlu,
ASA, MAPAI, ISARCap