5 Ekim 2018 Cuma

Terazi Yeniayı (9 Ekim 2018) - Astrolozi



9 Ekim 2018 günü saat 06:47'de Terazi burcunun 15. derecesinde Yeniay doğacak; İstanbul'a göre çıkartılan haritada 10 derece Terazi yükselmekte. Ay Duraklarını dikkate aldığımızda ise Semmak durağının etkili olduğunu görüyoruz; bu dönemde insanlara güvenmemek ve yeni işlere başlamamak daha hayırlı denmiş bu bölge için. Riskli işlerden kaçmak ve para kayıplarına karşı tedbirli olmak öğütlenmiş. Bu bölgedeki yeniay ve dolunaylar ya da tutulmalar ile ilgili olarak para kayıpları yaşanabilir denmiş. Yeniaylar, yeni tohumları, yeni başlangıçları  anlatır halbuki. Ay, bu arada Güneş'in baskın ışığından, gölge yaratamaz ve ışık yansıtamaz; yani % 100 içgüdülerle hareket etmeye yatkın oluruz. Bu nedenle bu süreçte verilecek herhangi bir karar, alışkanlıktan, çocuksu isteklerden kaynaklanabilir. Bedeninizi, kalbinizi iyi dinleyin. Cesaretinizi, kararlılığınızı ne kadar dengelerseniz, dikkat çekmek için zırlayan çocuk ile gerçekten güvenilir bir sezgiye bağlı olarak sakral çakra bölgesindeki bağırsaklarınızda hissedeceğiniz hareketi de o kadar net fark edebilirsiniz. Aksi takdirde Güneş'in rehberliği karşısında Ay, kapüşonunu çekmiş bir halde, ışığı görmez bir hale dönüşebilir. Ay bu dönemlerde uzaktadır yani hayal gücü maddi sınırlardan uzaklaşır. Yeniaylarda düşünülmüş, planlanmış tohumlar büyür; o yüzden ne ektiğinizin gerçekten farkında olun diye tavsiye edilir.

15 derece Terazi, Terazi burcunun 2. dekanatında ve Başak takım yıldızı sınırları içinde. 15 derece Terazi ise her ne kadar Çoban (Boötes) takım yıldızından etki alsa da, Karga takım yıldızının da etkilerini barındırır. Boötes'in arapça tercümesinde Merga'yı yani "zincirli kadın" anlamını görüyoruz (Merga: yanlış anlaşılmalar, en yakının düşmanı haline gelmesi, ebeveyn ile çocuklar arasındaki anlaşmazlıklar, bireysel sporlar, yanlışlıkla suçlanmak, büyük sorumluluklar, keskin zeka, hilekarlıklar ve sadakatsizlıklar, yanlış anlaşılmalar, aşırılığa kaçma, yaşadığı yere kendini ait hissetmeme, anne ile soğuk ilişkiler, acı çekmiş topluluklar ya da kökler, köpeklerle problemler anlamında.) Karga takım yıldızına baktığımızda ise bu dereceye yakın Kratz yıldızı var; Ay bu bölgeye düştüğünde çılgınlıklara neden olduğu ve kargaşaların en çirkinlerinin ortaya çıkabileceği söylenir. Yalanlarla, aldatmalarla ilgili anlamlarının yanı sıra, etkin, becerikli, utanmaz, acımasız, hırsız ve sarhoş olarak özellikleri sıralanmış. Dedik ya Ay bu dekanatta pek rahat değil, diğerleri tarafından beğenilmek ve onaylanmak için çaba gösterir hale bürünmekte. Sanıyorum Terazi'nin 2. dekanı klasik narsist yapımızı ortaya çıkaracak; bu enerjiyi hep birlikte bir hedefe yöneltebilirsek, başarı vaadedici bir hale dönüşebilir. Ancak insanoğlu gelen olarak daha çok dışarıya odaklı olduğundan, diğerlerinin bakış açılarını, görüşlerini, kendi kalbimizin, bedenimizin verdiği tepkileri izlemekten ziyade önemsiyoruz. Austin Coppock, Ay'ın bu pozisyonu için, tarafların bir araya geleceğini ancak kalıcı ve güvenli bir birlik oluşamayacağını söylemiş. Neyi amaçladıklarını ve hangi şartlar altında başarı sağlayacaklarını dikkatlice ele almaları konusunda ise uyarmış. Masum görünen, yakın gördüğünüz kişilerle empati kurarken dikkatli olmalıyız; kolayca yeraltı dünyasına fark etmeden çekilebiliriz.

Kratz, Karga Takımyıldızından; Karga'nın tüm sabit yıldızları Terazi'nin 2. dekanına yerleşmiş. O yüzden mitolojik hikayesini anlamak bu bölgenin anlatmak istediğini açıklar. Güneş Tanrısı Apollo, verdiği şölen için bir miktar su getirmesini ister Karga'dan, eline bir kupa (Crater - Kupa takımyıldızı) tutuşturur. Karga'nın dikkati ormanda giderken ağaçlardaki incirler nedeniyle dağılır ve zamanın geçtiğini unutur. Aniden hatırlar ve önünden geçen bir yılanı (Hydra - Suyılanı takımyıldızı) yanına bahane göstermek için alır. Suçu yılana atmayı düşünmüştür ve dikkatinin yılan yüzünden dağıldığını, verilen görevi yerine getiremediğini ve kupayı dolduramadığını ifade eder. Apollo çok kızar ve karganın gümüşi rengini siyaha çevirir. Başka bir hikayede ise Apollo, hamile sevgilisi Coronis'e göz kulan olması için Karga'yı görevlendirir. Ancak Karga yine görevi ihmal eder ve sorulduğunda Coronis'in başka biri ile ilişkisini olduğu yalanını uydurur. Apollo ise çok öfkelenir ve Karga'nın gümüş, rengini alır ve onu siyah yapar. Karga takım yıldızına ait yıldızlar Mars ve Satürn karakterindeler; zeka, açgözlülük, marifet, sabır, intikam, tutku, bencillik, yalan, saldırganlık ve maddi içgüdüler verir; insanların kışkırtıcı davranışlarına zemin yaratır. Ayrıca diğerlerinin zayıflıklarını kovalayanlarla da eşleştirilir ki bazen gazeteciler, paparazziler olarak yorumlanır; başkalarının hata yapmalarını bekleyen avcılar gibi..

Yeniay yöneticisi Venüs ise Mimosa ile kavuşumda; kadersel etkiler verdiği gibi Haç'ı sembolize eder, maddeyi yani. Bir şekilde dengeli olmanın önemi burada vurgulanır.

Asc ise Vindemiatrix ile kavuşumda diyebiliriz; zor etkiler barındırıan ve bazen dulluk yıldızı olarak anılan bir sabit. Vindemiatrix: Delilik, rezalet, dulluk, depresyon, karalama, güzel fizik ancak cinselliği kullanarak eşi suistimal etmek, karmada hasat, iyi ya da kötü karmik hesaplaşma, geçmişin yükünü omuzlanmak, üstüne almak, içsel güçlü değişim, koyu dini inançlar, güçlü sipiritüellik. dulluk, maddecilik, tedbirlilik, tanınma isteği, yoksulluk ve başarısızlık korkusu, Neptünyenlik, depresiflik, kaygı, ikiyüzlülük, afetler. Doğum haritasında vurgulandığında çok çeşitli yeteneklere sahip birini gösterir. Bu kişi sözler ve lisanla büyülenir, zarif ama sessizce saldırgandır. Kişinin din, hukuk, askeriye, edebiyat ve dilbilimlerinde güçlü bir yeteneği vardır ve genellikle derin bir dindarlık söz konusudur. Sözleri ve imgeleri kullanmak konusunda uzman veya sarkastik (iğneleyici alay) olabilir. Hor görme, umutsuzlukla savaş, denge, kendini kontrol ve ölçülülük arayışında olan, bazen namussuzluğa eğilimli, yasayla problemli kişilere işaret edebilir. Kişi eski bilgileri, gelenekleri ve el zanaatlerini yıkan veya yaşatan, tutuculuğa eğilimli, yasalarda ve düşünce biçimlerinde temel değişimler yapabilecek birisi olabilir. Kabalık, hoşgörüsüzlük, vahşilik, havacılık da bu sabit yıldızın sembolize ettikleri arasındadır. Dulluk yıldızı olarak bilinir. Ayrıca haklar, hukuk ve dini özgürlük konularıyla da ilintilidir. Sağlık alanında tüberküloz, ciğer, akciğer, omurga ve göz problemlerini gösterebilir. Dünyasal olarak yangınları, doğal afetleri ve imhaları (ilaçla kökünü kurutmak v.b.), hava kirliliği gibi olayları sembolize eder. Ptolemy’e göre Satürn ve Merkür karakteri taşımaktadır. Diğer yazarlara göre ise Satürn, Venüs ve Merkür karışımı bir özelliği vardır.
Ceres kavuşumlu ve Pluto kareli önemli bir 15 günlük dense de bence 28 günlük bir sürece girmekteyiz hep birlikte. 31 Ocak 2018'te de Ceres kavuşumlu bir Ay Tutulması yaşadık ve bekar annelerle, kadınlarla, kadın haklar, kadına şiddet ve anne çocuk ilişkileri ve tabii bir sürü çocuk kayıp haberleri ve çocuk / hayvan cinayetleri ile sarsıldık maalesef. Şimdi yine bir benzeri var önümüzde; umarım önümüzdeki dönemde bunlarla ilgili olarak yasa düzenlemeleri yapılır. Ceres dendiğinde gıda sektörü, çok uluslu gıda şirketleri, yapay şeker ve katkı maddeli gıdalar yani yapay gıdalar anlaşılabiliyor, işin içinde Pluto da olunca. Ceres beslenme ile ilgili olunca arzu edenler için, diyet, spor ve detoks olanakları da verecektir Yeniay süreci. Yeniayın 1. evde bulunuşu sağlık ve ilişkiler konusunda önemli başlıklara neden olabilir. Öyle gelişmeler olabilir ki bağımlı ve alışık olduğunuz beslenme sistemi kökten değişebilir. Pluto karesi mevcut problemlerin yoğunluğuna ve korkularımızla yüzleşmemize zemin hazırlayacağından önlem almak gerekecek. Yiyecek ve içeceklere karşı hassas olacağımız bir süreç; enfeksiyon, zehirlenmeler, aşırı doz derken ilişkilerimizde de bizleri ruhsal olarak zehirleyenleri öne çıkaracak. Önemli ilaç ve gıda şirket haberleri duyabiliriz.Çevre ve iklim değişimleri plastik ya da doğaya uygun olmayan ambalajlarla ilgili önlemler alınabilir. Otorite figürleri ile güç savaşları, ilişkilerde krizler, çatışmalar bizleri köşeye sıkışmış hissettirebilir; kendimizi savunmak durumunda kalabiliriz. Taciz, cinayet, işten çıkarmalar, işkence haberlerine üzülebiliriz. Derinde gömülü psikolojik sorunları uyandıracak etkiler var. Bunun pozitif kullanımında ise gölge yanlarımız ve korkularımızla burun buruna gelmek bizlere evrim yaşatabilir. Dönüşümler yeniden doğumu gerçekleştirir ve bizleri daha güçlü kılar. Beni öldürmeyen, kuvvetlendirir cümlesindeki anlamı idrak edeceğimiz günler arifesindeyiz. Hırs, sıkı çalışma, irade kullanma başarılara zemin hazırlayacak. Kendimize de acımasız davranmamız gereken bir disiplin uygulamak gerekebilir. Duygularımız açlık ve yoğunluk içerecek ki bu da bizleri öfkeli bir hale sokabilir. Obsesif, takıntılı bir anne modeli düşünün; aşırı korumacı ve inatçı. Ceres'in gölge yanında kızı Persephone'nin kaçırılmasını engellemeye çalışan Demeter görülür. Ay da acıya duyarlı olduğundan Ay ve Ceres kavuşumlarında kederli bir hava vardır. Bu Yeniay bizlere sanki annemizin yokluğunu, ölümünü, eksikliğini anlatır gibi duygusal anaforlar yaşatabilir. Ceres'in bir yanı herbalist; o yüzden bu sorunu illa fiziksel olarak algılamayın. Anne figürünün ya da duygusal güvenliğin boşluğundan bahsedebiliriz. Yaşanacak bir takım toplumsal acılar, belki şehit haberleri ya da ölümler bizlere bu duyguyu yaşatabilir. İlişkileri gerçekten çok yoğun, derin ve çılgın deneyimleyeceğiz. Hatta diğerleri bu duyguları baskılamaya, manipüle ve kontrol etmeye kalkarsa bir anda bu ilişkilerimizi dondurabiliriz.

Yaşama cazibe ve entrika katacak etkiler var; bizler arada hassas bir denge kurmak durumunda kalacağız. Kurtarıcı / kurban, aziz / günahkar roller üstlenmemiz gereken durumlar oluşabilir. Kimliğimizle ilgili kafa karışıklıkları, kararsızlıklar, endişeler, özgüvensiz duygular hatta öz saygı azalması gibi durumlar.. Film, sinema, TV, reklamcılık sektöründen ilginç haberler duyulabilir. Bazı dengesiz ilişkiler manşet olabilir. Sevginin, güzellik anlayışımızın, maddi ve manevi değerlerimizin ne kadar da yozlaştığına şahit olacağız. Çıkar peşinde koşanlar ifşa olabilir, kendimizi aslında içinde bulunduğumuz durumlara benzer durumdalar diye diğerlerini eleştirirken bile bulabiliriz. Bu dönemde sakarlıklara, kazalara karşı önlem almakta yarar var; aynı skandallar gibi tedbirsizlikten oluşacak durumlar içine düşebiliriz. Moda, estetik, alışveriş yapılan mağazaların iflaslarına şahit olabiliriz. Kelime oyunlarına şahit olacağız; manipüle edici söylemler sanki aba altından sopa gösteriliyor misali. Kendimizi güvende hissettiğimiz duvarların yıkılmaya başlaması, dönüşüm gerekliliğini gözler önüne serecek. Ay'ın ve Güneş'in Antiscia derecesi Neptün ile kavuşumda olduğundan merhamet, minnet, sevgi ve bütünlük algısı önem taşıyacak; ilahi planın varlığını kabul etmek işimizi kolaylaştırabilir. Adalet algımız ise yerle bir olabilir. Af konusu ve rahip Bronson haberleri bizleri afallatacak. Maddi açıdan çok zor bir dönem denebilir. Yaşanacak gelişmeler herkesin, zengin ya da fakir, yaşamlarını değiştirmek, alışkanlıklarını düzenlemek ve ekonomi yapmak zorunda olduğunu açık seçik beyan edecek. Bazı bankaların zora düştüğüne tanık olabiliriz. 

Kendimizi keşfetmek için karanlıklarımıza yeni bir pencere açılıyor bu Yeniay sürecinde; sanki bize denge ve diğerleri ile işbirliği, Bütün'ü sağlama yolunda uyum kazandırma için ustalaşma projesi tadında. Alt aklı disipline etmek gerekecek; bir nevi zaptı rapta almamız gerekecek kendimizi. Bin düşünürken bir konuşun ve kelimelere dikkat edin; gerçek olandan, doğru bildiğinizden sakın ayrılmayın ve paranoyalara, korkulara kendinizi kaptırıp yanlış adımlar atmayın. Güç dengelerinin değişmesi ile güzelliğin, sevginin ve en önemlisi maddi manevi değerlerin yeniden hatırlanmasına fırsat tanıyacak bu dönem. Zihin köleliğini bir kenara bırakıp kapitalist sistemin boyalı yüzüne kanmayalım. Eski değerlerimizi hatırlayalım; geçenlerde bir yazımda yazdım, çıtırdayan sobanın sesi ya da kırmızı bir çift ayakkabının mutluluğunu hangi para değeri ölçebilir. Gölgelerin oyununa kanmayın; sevgiyle, birlik ve beraberlikle en önemlisi şükürle iyileşme mümkün. Yalancı bir hayat yerine bu kavramları tekrar yaşamlarımıza sokalım, pratiğe uyarlayalım; anılarımızdaki sıcaklıkları tekrar hayatlarımıza sokalım. Kimseye, hiç bir şeye meydan okumaya kalkmayın; meydan okuma anlaşılmamış sorunlara sahip olmak demek. Önce renk, kişilik, kimlik farklılıklarını kabul edin. Gerçeklerle yüzleşmek, yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuzu bilmek ile olur. Adaleti de dengeye oturtan budur. Cehennemin karanlığından kişi ancak bu yolla kurtulabilir. Önce karanlık tarafınızı görün ve anlayışla yaklaşın; aynı şekilde ailenizin, komşularınızın, halkların. Kusursuz, günahsız bir ademoğlu yok bu Dünya üzerinde. Önemli olan bu kusurlara dur diyebilmeyi öğrenmek; neden gümüşi rengimiz siyaha dönüşmüş, idrak edebilmek..


Zerrin Zindancıoğlu
ASA; MAPAI, ISAR Cap





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder