14 Ocak 2025 saat 01:26'da Yengeç burcunun 24. derecesinde Ay ve Güneş karşıtlığı netleşecek. Mars ve Pluto karşıtlığı sırasında, Mars'ın da sınır dışı denklinasyonda olması ile birlikte Güney Kaliforniya'da korkunç bir yangın ile sarsıldık. Mars ve Pluto yıkıcı çalışabilir ve özellikle Mars sınır dışında ise bu daha da şiddet içerebiliyor. Kontrolümüz dışındaki güçlere rağmen hayatta kalmamız gerektiğini hissettirebilir. Mars şimdi ise Dolunay derecesinden sadece bir kaç derece uzakta. Hayatlarımızda bazı temellere ihtiyacımız olduğunu da hatırlatmakta. Bizleri bir arada tutan ve özellikle de denge oluşturacak şey aslında budur. Üstesinden gelinmesi imkansız gibi görünen ezici güçlerle karşı karşıya kaldığımızda özellikle. Nostaljik, duygusal ve koruyucu Yengeç Dolunayı aynı anda geleceğe bakarken geldiğimiz yerden geriye dönüp düşünme ve bakma zamanına işaret etmekte. Güneş, disiplinli ve organize bir burç olan Oğlak burcunda. Bir zamanlar olanın kalıntılarını çözmeyi, onarmayı ve korumayı hedeflerken, gelecek için plan yapmamızı da istiyor. Yengeç burcunda geri diden ve sınır dışında hareket eden Mars, bize geçmişte yaptığımız sayısız seçimin sonuçlarını da görünür yapıyor ve bu yüzden bir zamanlar olanın kalıntılarını yüzeye taşımakta. Dolunaylar olayları tamamlayıcı ve kapatıcı bir noktaya getirir. Aydınlatıcı çalışır, daha önce görmediğimiz şeyleri ortaya dökebilir. Tabii olduklarından daha büyük bir hale sokabilir olayları. Etkilerinde duygusal ve hatta içgüdüsel olarak artış izlenir. Duygularımızı dünyaya açtığımızda, kalplerimizin de genişlemesini sağlar. Duygularımızı büyütme özelliği, olayları da unutulmaz hale getirebilir. Tabii diğer taraftan hayal etmeye, keşfetmeye en önemlisi hissetmeye davet ediliriz. Bu süreçte, Yengeç Dolunayı ile birlikte, henüz yeni başlamış yeni yıla duygusal ve psikolojik olarak kendimizi hazırlama fırsatı yakalayabiliriz. Dolunay sadece Mars ile kavuşumda değil, Uranüs ise de sextil açıda ve Neptün / Kuzey Düğüm ile de üçgen açıda. Geriye doğru hareket eden, koruyucu ve kendi duygularına dalmış Mars aracılığı ile Dolunay sırasında bazı olayların tam merkezine bakmak zor gelebilir. Sonuçta bu konular bizler için önemli başlıklar olacaktır. Çok da uzak olmayan bir gelecekte yaşanabilecek değişimler bu aşamada şekillenmeye başlayabilir. Ay'ın göstermeye çalıştığı sihir tam da bu olabilir. İnanmak, güvenmek bu aşamada en önemli konu olabilir. Hemen Dolunay öncesinde 13 Ocak'ta Kuzey Düğüm Balık burcuna geri dönüyor ve önümüzdeki 18 ay boyunca orada kalacak, tabii Güney Düğüm de Başak burcuna geri dönüyor. Ay Düğümleri tutulmaların gerçekleştiği noktalardır. Eski ve yeni süreçlerin tam ortasında yeni yıla başladık. Neptün ve Kuzey Düğüm kavuşumu burada artık aktif. Yolumuzu gösterecek herhangi bir navigasyon aleti gibi yolumuzu ileri doğru yönlendirecek bir ekipman olmadan, bir tekneye bindirilmiş gibi düşündürebilir. Bazen varış noktamız olduğunu düşündüğümüz şeyi gördüğümüzü de zannedebiliriz. Ancak zaman yaklaştıkça sahte ışıkların, vaatlerin bir serap olduğunu fark edebiliriz. Neptün bir sis tabakası yaratır ve güvensizlik oluşturabilir. Keşfedilmemiş bir bölge olduğundan bizi yönlendirecek bir harita elimizde yoktur. Sahip olduğumuz tek şey aslında İnanç'tır. En içteki duygularımıza güvenirsek, vicdan ve şefkat gibi duyguların bize yol göstermesine izin verebiliriz. Yüzümüzün önündeki elimizi göremesek dahi tam da olmamız gereken yerde olduğumuza güvenelim. Neptün / Kuzey Ay Düğümü birlikteliği bir şekilde hepimizin sürüklenmesine yol açabilir. Bu etki altında her şeyin geçiciliğini kabul etme ve onlarla birlikte ilerlememiz gerektiğini öğrenmeliyiz. Belirsizlik ve bilinmezliklerle karşılaşsak da tam da doğru yere yönlendirildiğimize inanmak bu aşamada önemli. Hayal kurma, merak etme kapasitemize güvenelim. Daha önceki beklentilerimizin ötesinde, daha geniş olasılıkları düşünme gücüne sahibiz. Güzelliklerin içindeki kusurları kabullenelim. Bazen kendimizi bulabilmek için kaybolmamız gerektiğini hatırlayalım. Kendi navigasyonumuzu geliştirmek ve buna güvenmek önemli, bu yolda vicdanımıza, sezgilerimize ve İlahi olan ile bağlantımıza güvenelim.
Dolunay sırasında Mars ve Eris karesi etkisi de gergin enerjiler yaratmaya müsait. Dengesiz ve desteksiz hissetmemiz yolunda bu görünüme de dikkat edilmeli. Dengede kalmak güç gerektirecektir. İşte inancımızı test edecek bir etki. Bu sayede Mars retrosunun sınavları da Dolunay ile birlikte yoğunlaşacaktır. Evimizde, aile içinde, halklar ile ilgili gerginlik hissettirebilir. Çok fazla sorumluluğu bir arada yürütmek zorundaymışız gibi gelebilir, herkes için her şey olmak zorunda olduğumuzu düşündürebilir. Sınırlarımızın farkında olmalı ve kendimizi aşırı zorlamadığımızdan emin olalım. Kendimizi savunmasız görebilir ve henüz karşılanmamış ihtiyaçlarımızın açığa çıkmasına şahit olabiliriz. Mars retrosunun bizden istediği şeylerden biri de zamanımızı ve enerjimizi neye vermeyi seçtiğimizi görmemiz. Daha derin seviyelerde, bu bizi tüketen kalıplara veya davranışlara tutunduğumuzu fark etmemiz şeklinde ortaya çıkabilir. Daha verimli ve uygun olanların güncellenmesi ve yenilenmesi gereken eski sistemleri tesbit etmemiz gerekebilir. Mars retrosunun yolu daha uzun, bu yüzden ihtiyacımız olanı görmek zor olabilir. Ancak Dolunay kesinlikle bu enerjiyi uyandıracak ve hayatlarımızda nasıl ilerlemeyi seçtiğimizi sorgulamaya teşvik edecek. Eris ise uyuşmazlık tanrıçası olarak bilinir, kendisi Mars'ın kız kardeşidir. Dolunay derecesine kare açı yaptığından Mars'ın etkilerine katkıda bulunacaktır. Eris yıkım ve huzursuz edici enerji yaratır, isteği uyum yaratmaktır aslında. Eris neyin eski, neyin bozuk olduğunu ya da neyin yenilenmesi gerektiğini anlatır. Daha fazla özgürlük yaratmayı amaçlayarak modası geçmiş inançlara karşı savaşır. Kendimizi zorluklar içinde bulabiliriz. Hayatlarımızda ya da bize en yakın olanların hayatlarında uyumsuzluklar yaşandığına şahit olabiliriz. Eris ve Mars'ın Dolunay sırasında kare açı ile birlikte çalışmaları dengesizlik yaratacaktır, bu durum bir şeyleri doruğa ulaştırmak ve sonra bırakabilmek adına bir fırsat olabilir. Yengeç Dolunayı'nın en belirgin mesajı eski yolları geride bırakmak ile ilgili. Yeni düşünce ve var olma yollarına odaklanmamızı istiyor. Dikkatimizi bizi tüketen şeylere vermeyi bırakmamızı ve nasıl davrandığımız, hareket ettiğimiz ve tepki verdiğimiz konusunda daha bilinçli olmamızı teşvik etmekte. Geçmişteki yanlış seçimleri, hataları tekrarlamak zorunda olmadığımızı hatırlamamız gerekmekte. Evet bu enerji, önce dengesiz, dürtüsel ve uyumsuz hissettireceğinden eski olanı bırakmakla uyum yaratabiliriz.
Yengeç burcunun 3. dekanında netleşecek Ay ve Güneş karşıtlığı, duygusallık ve sezgiyle dolup taşan fırtınalı etkiler barındırmakta. Temaları gerilim, tutku ve derin iç gözlemle dolu. İçimizde fırtınalar kopabilir, ancak tarafsızlığı öğrenmek durumunda kalabiliriz. Bu süre zarfında incinebiliriz ve utangaç çekingen davranabiliriz. Ay, Yengeç burcunun 3. dekanında sürekli bir çekişme içinde hissedebilir. Bu yüzden meleksi şefkat ile şeytani pervasızlık arasında gelgitler yaşatabilir; kırılganlık ve dayanıklılık dönemi içinde sert zıtlıklar yaşatabilir. Melek ve şeytanı oynamak arasında kalmak gibi. Dürtüsel kararlar, normalde kabul edilemez tutumlara tahammül etmek zorunda kaldığımızı düşündürebilir. Kendini bir paspas gibi görenlerimiz dahi olabilir. Aman kendinizi kandırmayın, yoksa Dolunay'ın en karanlık yüzüyle tanışabilirsiniz. 3. dekandaki Ay'ın intikam tarzı ani ve beklenmediktir, hatta karakterinize hiç uymayan davranışlar içine girebilirsiniz. Dolunay etkisi ile ailenize, yakınlarınıza zaman ve enerji, hatta kaynak ayırmanız gerekebilir. Duygusal tutumlar, sadakat önem arz edebilir, gelecekte mutlaka karşılığını alırsınız. Sabırlı olmak da tabii Dolunay ile birlikte önemli ödülleri de beraberinde getirecektir. İkizler tk yıldızında Pollux sabit yıldızı ile hizalanan Dolunay, cesaret, cüretkarlık ve kurnazlıkla birlikte acelecilik, zalimlik ve meydan okumaları da sembolize etmekte. Mars enerjisi ile ilişkilendirilen Pollux, Dolunay'ın yoğunluğunu arttırabilir ve dönüştürücü tutumları dürtüsel kararlarla birlikte uyarabilir. Pervasız bir saldırganlık verebilir. Uranüs ile yenilikçi, uyumsuz ve ani tutumları harekete geçirecektir. Bizi değişimi kucaklamaya, eski rutinleri bırakmaya ve durgun enerjiyi temizlemeye davet ediyor. Duygusal rutinlerden kurtulmak için özgün bir bireyselliği keşfetmemiz gerekecektir. Korumacılık, ani tepkiler, duygusal savunmalar gündem yaratabilir. Kararlılık ve cesaret güçlenirken, bu durum çatışmalara, duygusal patlamalara da yol açabilir. Dürtüsel yüzleşmelerden ziyade yapıcı kullanmakta yarar var. Kayıtsızlıklara, duygusal durgunluklara tabii bencilliklere tahammül azalabilir. Duygusal iniş ve çıkışları dengelememiz, minnettarlığımızı geliştirmemiz bu açıdan önemli. İlkel, evcil olmayan bir enerji yaratabilir. Kurt Ayı olarak da adlandıran yılın ilk Dolunay'ı kurtların uluması gibi ilkel içgüdülerimizle bağlantı kurma ihtiyacımıza işaret edecektir. Fırtınaları da dinginlikle kucaklamamız, duygusal uç noktalarda bilgelikle gezinmek öğrenmeliyiz.
Genel olarak Dolunay, Uranüs desteği ile birlikte otorite figürlerine karşı ses yükseltme örneklerini gözler önüne serebilir. Kendinize güveniniz yoksa bu hamle kişiyi ters köşe yapacaktır. Duygusal boşluklara düşmek ve hatta konuları saptıracak yalanlar, abartılar sergilenebilir bu tip durumlarda. Ülkemiz açısından Dolunay'ın Mars etkisi iç güvenlik, sınır güvenliği ve sağlık başlıklarını gündeme getirebilir. ülke haritamızda Merkür ve Satürn derecelerini kareleyen Dolunay salgın hastalıklar, hukuk, adalet, eğitim açısından zorlayıcı gelişmeler yaratabilir. Her durumda ülke Jüpiter'i ile uyumlu görünüm, bir şekilde uluslararası alanda işlerin dengede yürütülmesi adına destekleyici olabilir. Ancak her durumda cüretkar açıklamalar, üst oktavdan söylemler duyulacaktır. Mars'ın geri hareketi, zayıflığı ve sınır dışı durumu göz önünde bulundurulursa asıl önemli konunun güvenliğimiz olduğunu söylemekte yarar var. Bu görünümler ayrıca hava, deniz trafiğinde sorunlara, kazalara, yangınlara, kısacası korku pompalayabilecek her duruma yol açabilir.
Vedik Astroloji'ye göre Dolunay Punarvasu nakşatranın 3. bölümünde netleşecek. Yenilenme, umut ve sınırsız olasılıklar vaadiyle anılan bir nakşatra, Jüpiter yönetiminde. Sankristçe anlamında tekrarlayan ışık / iyi anlamına geldiğinden dönüşümü kucaklamak, enerjilerimizi yenilemek adına destekleyici. Genellikle yenilenme bölgesi olarak adlandıran Punarvasu, iç gözlem ve dış eylem adına sahneyi hazırlamakla tanınıyor. Bizi durgun ve cesaretsiz hissettiğimiz yaşam alanlarını incelemeye ve bunlara yeni vizyon ile amaç aşılamaya çalışır. Dolayısı ile önümüzdeki süreçte düzeltmek istediğimiz hayat alanlarımıza odaklanmak çok işimize yarayabilir. Dolunaylar izole olaylarla ilgili değildir; enerjileri Dolunay çevresindeki günlerin ötesine kadar uzanabilir. Olayların doruğa ulaşması söz konusudur. Punarvasu nakşatradaki Yeniay 5 Temmuz 2024'te netleşmişti. Şimdi ise aynı nakşatradaki Dolunay ile birlikte o zamanda ekilen tohumlar, niyetler, hedefler, ya da yeni başlangıçlar son 6 ayda büyümüş ve gelişmiş olabilir. Dolunay, bu yolculuğu düşünmek, neyin geliştiğini, neyin eksik kaldığını, neyin yanlış ele alındığını be bırakmak gerektiğini fark etmek için fırsat sunmakta. Şimdi ise hem Mars retrosu ile kavuşumu ve Yay'daki Merkür ile karşıtlığı son derece önemli. Bu görünümler yenilenme, duygusal denge ve hakikat arayışı, gerçek olana ulaşma isteği ile birlikte olayları şekillendirecektir. Jüpiter ile yönetilen Punarvasu, restorasyon ve uyum sağlamayı temsil ediyor. "Punah" ve "Vasu" (parlak ve ışık) kelimelerinden türemiş ismi, ruhun gerçek özünün yeniden keşfedilme yolculuğu ile alakalı. Dolayısı ile derin manevi anlam da içerir. Nakşatranın enerjisi çok boyutlu ve çok yönlü. Birden fazla seçeneği ya da olası yönlerde engelleyici bir etki de verebilir. Bu zorluk, Dolunay'ın huzursuz ve kaotik enerjisi altında bunaltıcı hissettirebilir. Yönetici tanrısı, doğanın hayat veren gücünü ve İlahi Kadınsı prensibini temsil eden Vedaların ana tanrıçası Aditya'dır. Aditya'nın besleyici varlığı, cennet ve dünya arasında bir köprü sunarak bizi yenilenmeye ve ruhsal berraklığa doğru yönlendirir. Jüpiter'in bilgeliği derin ruhsal içgörüleri pratik bilgiye dönüştürmeye yardımcıdır ve bu yolda kişiye rehberlik sunar. Aslında Dolunay'ın Merkür ile karşıtlığı da buraya ışık tutmakta. Mars retrosu, artacak hassasiyet ve tabii hayal kırıklığı sorunu da yaratacaktır; retrolar bizleri içe çeker, çözülmemiş ya da daha belirginleştirmek gereken konular üzerinde düşünmeye teşvik eder. Mars koruyucu içgüdüleri aktifleştiriyor, ancak retro hareketi bu enerjiyi yapıcı şekilde yönlendirmeyi zorlaştırıyor. Kendi bakış açınızı ortaya koymada ya da durumları düzeltme konusunda acil ihtiyaçlara yol açıyor. Ya da farklı görüşler nedeniyle çatışmalar oluşuyor. Merkür karşıtlığı ile birlikte hakikat ve adalet arayışını vurguluyor. Ay'ın duygusal derinliği ile Merkür'ün entelektüel özelliği arasındaki gerilim de uyumsuzluk yaratabilir. Kişiler sakin ve iyimser kalmak isterken, gerçek duygusal ifadelerini dengelemekle boğuşurken, iletişim zorlanabilir. İfadelerin içsel gerçeklerimizle gerçekten ne düşündüğümüzle ne kadar uyumlu olduğunu düşünmek zorundayız. Bütünleşme açısından, özellikle iç ve dış yani kalp ve zihin olarak, hissettiklerimiz, düşüncelerimiz arasında hassas dengeyi bulmamız zorlaşabilir. Uyumu yeniden inşa etmek için çaba göstermek zorunda kalabiliriz.
Yay enerjisi ile birlikte daha yüksek hedeflerimiz ve dünyevi tutumlarımız arasındaki uyum ihtiyacı dikkat çekici olacaktır. Bir okçunun hedefini vurmak için yay ile bir olması gerektiği gibi, niyetlerin bilgelikle ve geleceğe güven duymak uyumlu hale getirmeliyiz. Hedefe sarsılmaz bağlılık, hayatın zorluklarının üstesinden gelmek için gereken dayanıklılığı ve inancı de gerektirir. Yani sadakat, işbirliği ve paylaşılan zorlukları da vurgulayacaktır. Birlikte engelleri aşmak için gereken gücü sembolize eden etkiler altındayız; birlik ve uyum elde etmek için ego odaklı engelleri de aşmamız gerekecek. Bazı şeyleri sıfırlamak, yeniden odaklanmak, geçmiş sıkıntıları bırakmak ve Aditya'nın besleyici enerjisini kucaklamak için uygun etkiler altındayız. Duygular yoğun alışacağından, kendinize şefkat ve sabır gösterin. Sizi tetikleyen olayları tesbit edin, bu sayede çatışmalara karşı göstereceğiniz tutumlar açık bir kalp ve zihin ile ele alınabilir. Duygularınız ve ifadeleriniz arasındaki uyumu yaratın. Özgünlüğe çabalayın. Yenilenme süreçlerine güvenin ve daha yüksek prensipler tarafından yönlendirilmeye izin verin. Mars ve Merkür karşıtlığı hem duygusal hem fiziksel gerginlikler yaratsa da kaos içinde uyum yaratmak ve daha önemli bir amaca güvenmek bu açıdan çok önemli.
Zerrin Zindancıoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder