Kendimizi nereye, kime ait hissediyoruz?
Ay kendi evinde tam da olması gereken yerde bugün 14:00'te gerçekleşecek Yengeç Yeniayı sırasında; yani duygusallık sahnede. Yeniay, aynı burçta konumlanmış Venüs ve Merkür ile mühtiş dörtlüyü oluşturuyor. Venüs bizlere etrafımızdakilere anaçlıkla kol kanat germekten, Merkür ise bol bol duygusal hatıra ve anı dolu sohbetlerden haber vermekten yana. Yengeç burcundaki bu yoğunluk, bu alanlarda birbirimize daha yakın, sokulgan, kenet olmak istememizi tarif etmekte; sanki bol yıldızlı bir gökyüzü altında çekirdek çitliyerek, taa yürekten yapılan, tatilde gidilmiş büyükannenin köy evinin bahçesindeki yaz gecesi sohbetleri gibi.. Neptün bu yoğun bölgeye daha çok duygu, daha çok gözyaşı ekleyebilir. Atalarımız, aile geçmişimiz, anılarımız, tarih, milli duygular hepsi bu konulara dahil edilebilir. Yüreği bu kadar açmak ise sanki biraz korunmasız kalıp kendimizi duyguların akışında, gümüş tepsinin ortasında, dış dünyaya açmak gibi tasvir edilebilir; hani tüm korunma kalkanlarını indiririz ya, aile ile, aile gibi gördüklerimizle, en bilinmez, duyulmamış anıları paylaşırken... Sere serpe oluruz.. Amaann o da ne?? Pluto mu o, karşıdan gözleyen??; kırmızı başlıklı kızın kurdu gibi aportta.
Yengeç burcundaki yoğunluk, Pluto'yu ezer geçerim edasında tepeye yakın güçlü bir duruş sergileyebilir uzaktan. Üzgünüm ama sadece uzaktan:((. Mümkün mü onun gücüne karşı durmak.. Dış dünya "dikkat" istiyor, kısacası. Her ne kadar Neptün üçgeni; gözlerini kapa ve hayal kur, gerçek olsun.. kuantum teorisi.. kem, küm, estek, köstek, iyi iyiyi çeker hayalleri kurup, pembe tüylü kalemlerle dilekler yazıp asarken, KURT orada bekliyor, dostlarr.. Duymak, görmek istemediklerimizle burun buruna geleceğiz, göreceğiz, duyacağız. (Venüs / Pluto) En değer verdiklerimizle sınanacağız, tehdit edileceğiz. Neye, kime güveneceğimizi şaşıracağız; (Merkür / Pluto) gizler, sırlar hiç hoş olmayan tarzda ortaya dökülecek.Hiç birimiz kulaklarımızı kapatamayacak, gözlerimizi örtemeyeceğiz.
Yengeç geriye doğru daha hızlı harekete geçer. Belki gelişmeleri kapının dışında bırakmak isteyeceğiz; ama bu tedirginlikleri, huzursuzlukları da beraberinde getirecek. Satürn ile, gerçek mi bunlar, değil mi soruları arasında gidip gelebiliriz. Ve zihnimiz en karanlık tablo ile karamsarlıkla boğuşacak; meşgul olacak. En kötüyü düşüneceğiz. Bu kez korkularımızla yüzleşmemiz gerek ki her defasında, kapı aç kapı kapat kavgası vermeyelim. Korkularımızla, kontrolü sağlayamadığımız şekilde, yüzleşmemiz gerekecek. Ancak bu şekilde bir sonraki parkura geçiş hakkı kazanacağız. Yengeç yan yan gider ya; işte bizler de yandan yandan Satürn'ün güzergahına doğru Kurt tarafından iteleneceğiz. Bu büyümenin, olgunlaşmanın maalesef dikenli (150'lik) yolu.
Eurydike var Yeniay ile birlikte, asteroidlerden. Orpheus'un eşi olur kendileri. Bir engerek yılanı tarafından öldürülmüştür. Orpheus çok üzülür, liriyle müziğini çalar ve Hades'i çağırır; amacı Yeraltı Tanrısından yardım dilemektir. Ne olur onu yaşama döndür, diye yalvarır. Tek şart vardır, Orpheus için. Hades'in yolunu, yani ölümün eşiğini geçene kadar, asla geriye bakmayacaktır; eşi geliyor mu diye. Kabul eder ve yola çıkar. Ama Orpheus dayanamaz ve döner bakar, merakından. Eurydike ise sonsuza kadar yeraltında, Ölüler Ülkesinde mahkum kalır.
Yengeç'in nostaljik merakı bize hep geçmişi düşündürür; anılara bağlıdır. Pluto ise değişim diye kükrer; yani geçmişin dar alanlarındaki paslaşmalarla Şampiyonluk Kupası'nı kazanmak biraz zor. Gitmiş olan gitmiştir, yaşanmış ise yaşanmış. Şimdi kapıyı o kurda açmak ve onu kibarlıkla sevecenlikle içeriye davet etmek en uygunu. Satürn / Neptün karesinin tam orta yerindeki Yeniay, Pluto sayesinde ancak ortalığı silip süpürebilir, çöpleri tortuları kapı dışına atabilir. Tabii, zor gelebilir; zira bu ararlar hepimiz kendimizi kedi yavrusu gibi hissediyoruz. Yeniay'ın esas mesajı, çözümü uzakta değil, içinde ara demesi; Yengeç en özelimizdir. O kurdun derdi seni yalayıp yutmak değil, emin ol. Sana öğretmek, sezgilerini, içini, kalbinin sesini dinlemeyi keşfettirmek, biraz derinleştirmek, gereçeklerin ardını merak etmeni sağlamak ve sezgileri de çalıştırmak için burada. Biraz yalnız kalmayı, kendimizi dinlemeyi deneyelim bu Yeniay sürecinde; belki sessizliğin gücü, duygularımızın kuvveti ve kalbimizin iradesi böyle çalışacak. Hatta belki de Sirius'un, Köpek Takım Yıldızı'nın etkisi ile, belki tekrar doğuşumuzu müjdeleyecek..
Yeniay ile ilgili geniş bilgiyi http://astrolozibyzizi.blogspot.com/2016/06/yengec-yeniay-4-temmuz-2016-astrolozi.html adresinde bulabilirsiniz.
Zerrin Zindancıoğlu, ASA, MAPAI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder