17 Kasım 2016 Perşembe

Neptün ve Güney Ay Düğümü Kavuşuyor (18 Kasım 2016) - Astrolozi



18 Kasım 2016'da yeni güne hemen geçişte 00:07'de Neptün ile Güney Ay Düğümü kavuşumu yaşayacağız; yakın geçmişte 1966, 1983 ve 2000 yılı civarında doğanların haritalarında bu etki mevcut. Dolayısı ile kavuşum etkisini bu kişiler daha yoğun hissedebilirler, aynen benim gibi. Uzun soluklu bir etkileşim. Bir kaç aydır yaklaşan açı ile birlikte yılbaşından az sonraya kadar da etkisini sürdürecek. Ama tam kavuşum 9 derece Balık burcunda 18.11 de saat 00:07'de netleşecek.



Bu tarz önemli görünümlerde Güneş merkezli haritaları kullanmak daha uygun oluyor; Dünya merkezli görüş ile oldukça farklı değil mi? Tabii bu haritalarda Ay, Dünya ile birlikte yorumlanır zira Güneş'ten bakıldığında o şekilde gözükür ve tabii bu tip haritalarda Güneş yoktur, yerine Dünya kullanılır ve daha evrensel yorumlar yapılır. Balık burcundaki toplaşma, bu dönemde önemli olaylara işaret ediyor. Roma mitolojisinde Neptün elinde 3 dişli bir yaba tutar ve bunu yere vurduğunda depremler olur hatta bir rivayete göre hırsı yüzünden Atlantis yok olmuştur. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Yeni Zelanda depreminin baş rol oyuncularından biri anlayacağınız; umarım bir yenisi eklenmez. Bunun yanında denizden ve sulardan gelebilecek tehlikelerle de direkt bağlantılı. Dünya Astrolojisi derslerimden hatırladığım kadarıyla ise Dolunay'lar ardından yani Ay'ın Dünya'nın ardına gizlenmesini takiben geçen 4 gün sonunda Dolunay fazında açılma olur ve Ay Dünya'nın arkasından çıkar; bu da Güneş rüzgarlarının oluşmasına neden olur. İlginçtir ki 14 Kasım Boğa Dolunay'ının ardından 4 gün sayarsak 18 Kasım tarihine ulaşıyoruz. Güneş merkezli haritaların etkilerini tüm Dünya, doğa ve yaşayan toplumlar üzerinde bariz görebiliyoruz.

Dünya'ya indiğimizde ise tam kavuşum anının haritasını aşağıda görüyorsunuz.. maalesef 9 derece Balık burcunda bu kavuşum. Neden mi? 24 Ağustos'ta yaşanan Mars ve Satürn'ün kavuşumu da 9 derece Yay'da oldu ve ordumuz, Suriye atağını başlattı. Şimdi kavuşum derecesi bu noktaya kare açı ile temas ediyor. Zaten bu Neptün'ün üzerinde bu yılın tümüne yayılan Satürn karesi tozları mevcut. Bu alanda aksiliklerin, hayalkırıklıklarının, endişe ve kafa karışıklıklarının önüne geçmekte zorlanacağımız bir dönem. 


Kavuşum anının haritasında 7. evde oluşan bu görünüm yani köşe evlerde oldukça önemli ve ses getirici olabilir. Ne ilginçtir ki hem Asc hem de MC yöneticisi Merkür de 4. evde ve Satürn'e yaklaşmakta; hem de yine 9 derece Yay'da ve Neptün / Güney Düğüm derecesine kare açıda. Yani şu malum 24 Ağustos derecesini tetiklemekte. Yükselen derecesi ise Marsiyen bir sabit yıldız olan El Kophrah ile aynı boylamda; Ursa Majör ailesinden. Çocukları, kadınları, yasak ilişkileri ve başarısızlıkları ifade eden mücadele gerektiren bir yıldız. 9 Derece Yay'da ise artık herkesin bildiği Antares yani savaş yıldızı var ve 4. evde, güçlü bir konumda. Hem kavuşumu hem de Malum Merkür'ü ise Jüpiter'in yönettiğini görüyoruz. Jüpiter, Algorab ile aynı boylamda. Algorab'ın derecesine Jüpiter erişince, maddi olarak felaket getirebiliyor ya da maddi güç oluşsa da felakete neden olabiliyor. Bu Jüpiter ise Uranüs ve Pluto ve Ay  ile açık ara bir Büyük Kare içinde; meali önemli yıkıcı bir dar boğazın başındayız. Neyse ki, Grand Cross öncü burçlarda; inisiyatif almakla çözülebilir. Yöneticisi Venüs ise out of bounds yani en yüksek deklinasyonda, deli dumrul gibi Pluto'ya doğru ilerliyor ve hiç de rahat bir pozisyonda değil. Çocukları, gençleri, borsayı, dövizi ilgilendiren bölümde. Önlem alınmazsa ki; dört bir yandan haritayı saran bir etki, sonu hiç hoş değil. 9 derece Balık'ta ise Situla yıldızı etkisi var; yine Satürn ve Jüpiter etkisinde bir yıldız. Bol bol endişe, korku, şartların bir türlü denk gelememesine sellere, sudan ve denizden gelebilecek tehlikelere işaret ediyor. psikolojik sorunlar aynen maddi problemler gibi tavan yapabilir, insanların anlamlandıramayacağımız hareketlerine, kontrolsüz çıkışlara maruz kalabiliriz. Kavuşumun Contraantiscia noktası ise 20 derece Koç; aaa Uranüs de orada. Bu derece karşıt gibi çalışacak bu süreçte; yani hızlı, şaşırtıcı ve aksiyon dolu huzursuzluklarla.. Yaratıcılık ister bu Uranüs, farklı ol der. Hayalkırıklıkları, aldanmalar, planların suya düşmesi muhtemel; her ne işimiz varsa kesinlikle şansa bırakmamakta yarar var. Sular oldukça bulanık, kafalar da bir o kadar karışık. Kendi kendimize karar vermekte zorlanabiliriz. İlgilendiğimiz konularda dikkatli ve titiz davranmak, sağlam temeller oluşturmak ve değişime ayak uydurmak şart.

Bazen kafamızda kurguladıklarımızı hayata geçirmekte zorlanırız. Her birimiz kayıplar yaşamızdır. Bu bireysel ya da toplumsal yaşamlarımızda olabilir. Ama şimdi etki daha kollektif, söz konusu Neptün zira, yani hepimizle ilgili. Evren acilen acının yerini işaret ediyor; bil ki çaresine bak. Hiçbir acının oluş anında kalamayız. Her zaman kendimizi kurban gibi hissedemeyiz. Hep kederli olamayız. Hep kendimize acıyamayız. Ama olması ya da yaşanması, hissedilmesi gerekeni de yok farzedemeyiz.  Bulunduğumuz şartlar her ne ise dikkatimiz dağılmadan yaşamalı, hakkını vermeli ve geçmesine izin vermeliyiz; bu en doğrusu. Kaçmak, saklanmaya çalışmak bu noktada yanlış. İç dünyamızda gezinmeyi sakın ha ihmal etmeyelim. Tabii ki hayallerimiz, ideallerimiz olacak; onlar yoksa umut da yoktur. Kayıplar ise bu umutların yok olmasına neden olur; yer altına inerler. Kendimize olan güvenimizi sarsarlar. İşte sakın buna izin vermeyelim. Bunları hayata geçirecek gücümüzü sakın unutmayalım. Neptün bu, hemen kafa bulandırır, insanı ikileme düşürür. Yenilgilerden kafamızı kaldıralım, gözyaşlarımızı silelim. İnsan her zaman kaybetmez, unutmayalım. Her inişin bir çıkışı vardır, hep ama hep hatırlayalım.



Zerrin Zindancıoğlu, ASA, MAPAI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder