30 Temmuz 2017 Pazar

Tutulmalar Mevsimi (Ağustos 2017) - Astrolozi


Ağustos 2017.. 7 Ağustos'ta 15 derece Kova'da parçalı Ay Tutulması ve iki hafta sonra da 21 Ağustos'ta 28 derece Aslan burcunda tam Güneş Tutulması yaşayacağız. Tutulmalar Amerika kıtasının bir ucundan diğerine uzanan bölgeyi tarayacak. Neredeyse 100 yıldır ilk defa ABD'nin tamamı tutuşmalardan etki alacak. Astrolojik olarak 21 Ağustos tutulması Regulus sabit yıldızı ile aynı denklinasyonda gerçekleşecek; Regulus MÖ 3.000 yılından beri bilinen Perslerin kraliyet yıldızlarından biri ve "Aslan'ın Kalbi" olarak kayıt altına alınmıştır. Mars da tutulma esnasında bu yıldıza oldukça yakın konumda olacak; tarihin önemli astrologlarından biri olan Robson'a göre Mars ve Regulus beraber olduğunda "şöhret, ün, güçlü karakter, halk tarafından tanınırlık ve yüksek askeri komuta yeteneği" getirmekte. Bu güçlü anlamı bir de tutulma ile birleştirdiğimizde ortaya bir sürer güç çıkmakta.

Güneş Tutulması ABD Başkanı D. Trump'ın haritasındaki Asc derecesinin tam üzerine izdüşmekte. Günümüz astrologlarınca da Mars ve Regulus'un birleştiği haritalar için "komuta alan ve emir veren kişi, orduda çalışan ve görevlerinde yüksek hedef ve başarılar elde edebilecek kişiler" olarak yorum yapılmış. Trump'ın NY Askeri Akademisi'nden mezun olduğunu bilmekteyiz. Bu durum başkan tarafından start verebilecek yani başkanın neden olduğu bazı önemli olayları gösterebilir dolayısı ile. Bir başkanın ya da devlet yöneticisinin bu derece aktif olması sebebiyle, bu haritanın, yönetim süresince ülkenin haritası olarak da görebiliriz; yani bu süreçte ülke de aynı etkiler altında olacaktır. Tutulmanın güçlü etkisi sebebiyle bu süper gücü süper pozitif ya da tam tersi olarak tanımlayabiliriz.

Tutulmalar eski zamanlarda o gece gökyüzünün nasıl göründüğü ile değerlendirilirdi. Tutulmalar tarihte ülkelerin tamamı üzerindeki etkilerini anlamak için incelendi. Bireysel olarak etkileri ise yıllar sonra astrologlar kişisel burçları tanımlamaya başladığında kişilerin yaşamı üzerinde ne etki yapacağı yorumlanmaya başlandı. Sonuçta tutulmalar her birey üzerinde eşit etkilere sahip değildir, ancak dünya üzerindeki etkileri hiçbir şekilde yadsınamaz. Antik çağlarda tutulmalar her zaman kötü olarak yorumlandı, korkulurdu tutulmalardan. Ancak gökyüzü bulutluysa ve tutulma görülmediyse ülke ya da şehir bu zararlı etkilerden korunmuş olurdu. Tutulmaya şahit olmamak en güzel haberdi o zamanlar. Eski arşivlerde özellikle tehlikeli olarak kayıt altına alınmışlardır.

Kral Asurbanipal'a hizmet eden bir din adamı olan Rahip Nineveh şöyle bilgilendirmiş kralını;
"Bütün ülkelerin Kralı'na kulunuz Bel-u'dan.. Tanrılar, Bel, Nabu ve Samaş Majesteleri'ni kutsasın.
Eğer bir tutulma meydana gelirse, ancak başkette gözlemlenmiyorsa böyle bir tutulmanın gerçekleşmediği düşünülür. Başkent, Kranl'ın oturduğu şehir anlamına gelir. Her yerde bulutlar olduğundan, tutulmanın gerçekleşip gerçekleşmediğini bilemiyoruz. Adarru ve Nisannu aylarında yaşanan bir tutulmanın belirtileri hakkında herşeyi zatı alinize yazmıştım. Zaten gerçekleştirmiş olduğumuz apotropaic (kötülüğün def edilmesi) ayinlerini da yaptık, bize ne zarar verebilir? Majesteleri şehrinde yaşayan büyük tanrılar gökyüzünü örttü ve tutulmayı göstermediler. Bilmeniz gereken bu tutulma olayının, Majesteleri ve ülkesiyle hiçbir ilgisi yok. Bu durumda mutlu olmalısınız. (Astroloji Ansiklopedisi, Sandra Shulman, syf.27)



Günümüze dönersek dünya astrolojisi ile uğraşanlar öngörü yapabilmek için 3 yolu takip etmeliler;
1. Tutulmalar
2. Ingress haritalar
3. Jüpiter / Satürn kavuşumları
Tutulmalar tabii en önemli nokta; eğer ki bir ülkeyi ya da lideri bir kaç derece ile yakından ilgilendiriyorsa, önümüzdeki bir iki yıl önemli olaylar beklenmelidir. Ortalama her 19 yılda bir tekrarlanan benzer tutulmalar, eğer bir kişinin haritasında ön plana çıkmakta ise, kişinin yaşamında iki önemli ve bir ilginç olayı gösterecektir; evlilik, boşanma, doğum, ölüm vs. Bundan önce 28 derece Aslan tutulması, 28 Ağustos 1998'te yani 19 yıl önce yaşandı. Bu dönemde de ABD'de Başkan Bill Clinton'un Monica Lewinsky ile olan skandalı patlamıştı.

Evet her 19 yılda bir aynı derecelerde tutulmalar gerçekleşmekte ancak bu tutulmalar aynı Saros numaralarına denk gelmez. Tutulmalar kendi içlerinde saros serilerine ayrılmışlardır. 21 Ağustos'ta gerçekleşecek Güneş Tutulması 145 no.lu seriye ait; 77 adet tutulmanın da 22.cisi. Bu seri 4 Ocak 1639 yılında kısmi olarak Kuzey Yarımküre'de başladı; 17 Nisan 3009'da da Güney Yarımküre'de yine kısmi olarak son bulacak. Bu serinin ilki 1639'da vuku bulduğunda en önemli astrologlardan kabul edilen William Lilly hayattaymış ve öngörülerde bulunmuş. Özellikle Soru Astrolojisi ile ilgili öngörüleri şaşırtıcı şekilde isabetli ve doğruluğa sahiptir W. Lilly'nin. 145 nolu serinin ilk tutulması az önce belirttiğim gibi 4 Ocak 1639'da 13 derece Oğlak burcunda gerçekleşti. Bu tutulma Lilly'nin Ay'ı ile kavuşumdaydı, Ay'ı ise Jüpiter karesi ve Güneş ve Venüs'ten üçgen açı almaktaydı. Jüpiter onun 9. ve 10. evini yönetmekteydi; yani kariyer ve bilgelik ile ilgili alanlarını. Kendini zora soktuğu bazı öngörüleri olmuştu o tarihlerde. Ancak en belirgini muhtemelen 1666'da öngördüğü Büyük Londra Yangını olmuştu.

145 numaralı Saros serisi 1927'ye kadar tutulma üretmedi, Ancak o yıldan beri de önemli havacılık, iletişim, politik olaylar, soğuk savaş gibi bir çok konu hareket aldı. Bu numarada ilk tam tutulma 29 Haziran 1927'de gerçekleşti. Atlantk Okyanusu geçildi. 
Daha sonra 9 Temmuz 1945'te tekrarladı; bu tarih Anerika'nın atom bombasını patlatmasından 1 hafta önceydi; dünya nükleer bir savaş içine girmiş oldu. ABD ve İngiltere nükleer araştırmalarını, 2. Dünya Savaşı müttefikleri Rusya ile paylaşmayı reddedince Doğu ile Batı arasında Soğuk Savaş başladı. 
Sonra 1963; bir jet pilotu Joe Walker uçağı ile uzaya çıktı, tutulmadan 1 hafta önceydi. 1 hafta sonra NASA Syncnom 2'yi yani ilk uydu ve uydu televizyonlarının öncüsünü tanıttı.
Ardından 31 Temmuz 1981; büyük bir televizyon olayı, Diana ve Charles düğünü. 700 milyon kişinin seyrettiği düğün, tutulmaya eşlik eden Neptün nedeniyle maalesef daha sonra peri masalı özelliğini kaybetti. 
145 numaralı bu seri büyük haberlere neden oldu. Son olarak 11 Ağustos 1999'da göründü. Nostradamus'un kehanetlerinde yer alan olaylaraı beraberinde getirdi.
"1999 ve yedi ayda,
Gökyüzünden Terör Kralı gelir. Angolmun Kralı'nı (Moğollar) hayata döndürmek için,
Mars'ın ardından servetiyle hüküm sürmeden önce.."

Tutulmaların güçlü etkileri gerçekleştiği tarihlerden ziyade, daha sonra başka gezegenler tarafından tutulma derecesinin aktive olmasında görülür. Kısacası astrologların bu dereceyi bir kenara not edip, bireyler ya da dünya için bu dereceye gelen transitleri yorumlamaları gerekir, bu şekilde önemli gelişmelerin zamanlaması öngörülebilir. Dış yani ağır gezegenlerin tutulmalara yakın tarihlerde duraksamaları, birçok insanı ya da ülkeleri etkileyebilecek depremleri, yangınları, doğal afetleri ifade edebilr. 3 Ağustos'ta 28 derece Koç burcunda geri harekete başlayacak ve bu derece Güneş Tutulmasına partil bir üçgen açı yapmakta. Dolayısı ile Uranüs bu derecede geri hareketine başlamadan ya da kesin o tarihte dünyada çok önemli haberlerin ortaya çıkabileceği önemli olaylara tanık olabiliriz. Tutılmanın ardından Satürn retrosu 25 Ağustos'ta son bulacak ve gezegen 21 derece Yay'da duraksayacak; aynı şekilde 7 derece orb ile Satürn de Tutulma derecesine üçgen açı yapmakta; bu tarihlerde de önemli gelişmeler yaşanabilir.

Time Magazine'de çıkan bir yazıya göre Güneş ve Ay'ın tutulmalar sırasında oluşturduğu çekim gücü nedeniyle dünyamızın yerkabuğu 1.5 inç / 40 mm yükselebileceği ve bunun etkisinin oldukça kuvvetli hissedileceği belirtilmiş; özellikle tutulmaların izlendiği bölgelerde.

2 önemli gezegenin durağan pozisyonları, 2 tutulma.. Ağustos epey stres içeriyor kısacası. Dinlenmeye, biraz kendimize vakit ayırmaya, biraz daha manevi konularla ilgilenmeye vakit ayırmanızı öneririm. Bu bizlere Ağustos'un güçlü etkileri ile basetmekte yardımcı olabilir.. Bu önemli enerjileri daha ruhsal boyutta kullanmaya çalışmak çok daha doğru olacaktır.


Zerrin Zindancıoğlu
ASA, MAPAI, ISAR Cap

27 Temmuz 2017 Perşembe

Uranüs Retrosu başlıyor (3 Ağustos 2017) - Astrolozi



Yunan mitolojisinde, Uranüs, dünyayı yaratan yüksek bilinç olarak görünür. Uranüs, gökyüzünün sembolüdür ve orijinaldir. En önemli mitolojilerde bu figür yaratıcı olarak geçmektedir. Uranüs, cinsel açıdan Dünya ya da Gaia olarak bilinen Tabiat Ana’yı uyandırır. Mitolojiye göre, Gaia’yı tohum yağmuru ile hamile bırakmıştır ve böylece, Dünya ve gökyüzü birleşmiş ve hayat meydana gelmiştir. Yunan hikayesinin babası olarak bilinen Uranüs hayatın düğümlerini çözmüştür.

Uranüs, kolektif gezegenlerden biridir; transitleri kurulu düzenimiz ve dolayısıyla üzerinde ego inşa ettiğimiz tüm değerlerimiz, bakış açılarımız, yani kendimizi güvende hissettiğimiz sınırlarımız zorlanır. Kolektif gezegenler bizi büyümeye zorlar, alışılmışın dışına çıkmaya ve tekamül etmeye, kendimizi aşmaya zorlar. Böylece hayat yolumuzda, misyonumuz doğrultusunda zorlukları aşmak, başarmak ve amaca ulaşmak söz konusu. Uranüs, bilincimizin gölgede kalan kısımlarını aniden aydınlatır, bizi sarsarak uyandırır; sanki bir yıldırım gibi özgürleşmemizi sağlar. Tabii etki altında kaldığımızda hayatımız kabusa dönüşebilir. Dengemiz, alışık olduğumuz değerler bu noktada işlemez, varsayımlarımız geçersiz olur. O zavallı egomuz, ne yapacağını şaşırır, zira önüne gelen sorular daha evvel çalışmadığı yerdendir; adapte olabilmek için zamana ihtiyacı vardır ama Uranüs bu zamanı ona vermez. Dehayı, dahi aklı, bilimi, matematiksel zekayı, konuşma gücü yüksek kişileri, muhalif olan zekayı, üst aklı, üst iletişimi ve geleneğin dışındaki kuşağı da temsil eder. Dünyamız üzerinde sosyal, ekonomik etkiye sahiptir. Doğal felaketleri, uzay ve gökyüzü ile ilgili farklı sıradışı hareketleri, uçak ve gemi kazalarını, keşifleri ve gelişmeleri anlatır.

Uranüs de bir buz gezegenidir; 12 burcu yani tüm Zodyak'ı 84 yılda dolaşır. Bu süre, genelde bir insan ömrüne eş tutulur. Bir yılın içinde ortalama 3 ay geri harekette kalır. Bir buçta 7 yıl kalır; 2010'dan beri de Koç burcunda.. Kuzeyden güneye dönen tek gezegendir yani diğer gezegenler gibi dönmez, bir nevi yuvarlanmadır bu; anarşist ruhlu ya.. Ve bu dönüş sırasında da manyetik bir ses çıkarır. Dört kutuplu bir gezegendir; doğu ve batısında da birer kutbu vardır. Kısacası 4 manyetik alanı bulunur. Güneş sisteminde en büyük manyetiksel alana sahip gezegendir. Atmosferinde büyük manyetik fırtınlara oluşur ve dolayısı ile sürekli elektrik üretir. Elektriği ve gökyüzünü temsil etmesi bundandır; bunlarla ilgili tüm kavramları içerir. Örneğin elektrikli aletlerdeki arızalar Merkür ile ilişkilendirilse de Uranüs'ün de etkisi altındadır. Ayrıca tüm hava araçlarını, uçakları, göçmen kuşları da temsil eder. Geleneksel hareketi normalde retrodur. Bu onun normal gezegen hareketidir, sanki düz hareket gibi. Düz harekete geçtiğinde ise, diğer gezegenlerde algıladığımız retro hareket etkisi yapar; yani geri hareketi olumlu olan tek gezegendir.

Sinirli bir gezegendir diyebiliriz, elektrik yüklü ya, dolayısıyla sinir sistemini, asabiyeti, sinir ağlarını, beyin hastalıklarını, tümörleri, siyatik sinirlerini, kol ve bacaklardaki kasları, hatta felçleri temsil eder. İleri hareketi, diğer gezegenlerden almış olduğu açı değerlerine göre bazen çok gergin, karışık, ani, farkındalığa ulaşmaya çalışırken sabırsız davranan problemli gelişmelere neden olabilir. Uranüs ayrıca kazaları da temsil eder, sert açılarında kaza haberleri eksik olmaz. Uranüs ayrıca, iki cinsiyetin karışımını yani eşcinselliği de temsil eder.

Uranüs, 3 Ağustos 2017'de geri hareketine başlayacak; bu durum ise 3 Ocak 2018'e kadar sürecek. Daha önce dediğim gibi Uranüs retrosu, diğer gezegenlerin geri hareketlerine göre daha sakindir; o yıldırım etkisi biraz azalmış gibidir. İleri hareketinde ani, sürpriz gelişmeler yıldırım hızıyla gelir; ani ödüller, hızlı değişimler oluşur. Özgürlüğün ve uyanışın gezegeni tabii. Ancak retrograde olduğunda ise gezegenin iç dürtüsü, bizleri farklı olmaya, geleneklerin ve alışılmışın yani kuralların dışına çıkmaya teşvik eder. Özel ve tek olma isteği içten içe büyür. Kişisel özgürlükler, başkalarını etkileme isteği artabilir Baskın olmayı ne kadar başarabiliriz?? İşte o ancak gezegen ileri harekete geçtiğinde belli olur.. Geri harekette yaşadığımız içsel bir değişim sancısıdır. 

Dışarıdan tüm toplumsal ve davranış kalıplarına uyar görünebiliriz, ancak 
*içimizde sıradışı ve eşsiz olduğumuzu, 
*kendimizi çoğu kez topluma ve çevremize yabancılaşmış hissedebileceğimizi, 
*psikolojiye, bilime, astrolojiye daha fazla ilgi duyduğumuzu,
*ruhumuzun derinliklerinde isyankar olan yanımızın uyanmaya başladığını, 
*benliğimize bile baş kaldırmaya hazır olduğumuzu, 
güçlü sezgilerimizi farketmemizi, 
*orijinal ve yaratıcı işler çıkarabilmemizi, 
*sadece kendi bildiğimiz yoldan gidebilmek için içsel özgürlüğümüzü ilan etmemizi, 
*kışkırtmalara çok kalay kapılabileceğimizi, 
*sırf aykırılık olsun diye etrafımızı şaşırtacak değişimler yapabileceğimizi

İçten, derinden, iliklerimizde hissetmek, geri hareketinin etkileri olacaktır. Uranüs, evrensel zekadır; ani kavrayış, anlayış, uyanış Koç burcu etkisiyle ani harekete geçme, tek başına harekete cesaret, hayata tutunabilme kapasitesi içimizde uyanır. Bu burçta bulunuşu yeniden doğuş enerjisi verecektir. Ancak bu doğuş bu dönemde içimizde yaşayacağımız, duygusal olarak değişebileceğimiz, daha doğrusu, ileri harekete geçtiğinde olaylar hızlandığında uygulayabilmek adına hazırlandığımız bir süreç olacaktır. Herkes değişim ister; ancak  kendimizi güvenli hissettiğimiz alışkanlıklarımız, bağımlılıklarımızı ağır basıyorsa, kişiliğimizi, kendimizi, özgürlüğümüzü kaybetmek durumunda kalabiliriz. Bu yüzden de bazı kararları sindirmeli, önce bu değişimleri sağlayabilmek, uygulayabilmek için hazırlık devresini başarılı atlatmalıyız. İçimizdeki kahramanı hazırlıyoruz.. Artık onu ortaya koyun.. Bu kahraman değişik yollarla test edilecektir; eğer isteksiz, korkak ve üşengeç davranışlar sergilersek, işimiz oldukça zor olacaktır.. 

Burada Uranüs'ün retro hareketi, hepimizin kalıplaşmış düşünceleri, şartlanmalarımızı yıkarak, zihinlerimizi açıp bizi yeni bilgileri almaya açık hale getiriyor. Herşeyden öte, ‘Kendini bilmek’ artık önem kazanıyor. İşte 3 Ocak'a kadar olan bu dönemi bir nev'i, kızağa çekilip, daha zorlu fırtınalara hazırlık yolunda değerlendirmemiz en doğrusu olacaktır. Uranüs'ün temsil ettiği Kova burcu, arkadaşlığı da temsil eder.. Sevgi ve kardeşlik ile sahiplenme ve ego arasındaki farklar içsel olarak daha net hissedilebilir bu dönemde; hayatlarımızda çıkara dayalı dostluklar, yapmacık arkadaşlıklar da kendini içten içe belli edecektir..




Zerrin Zindancıoğlu
ASA, MAPAI, ISAR Cap

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Aslan Yeniayı (23 Temmuz 2017) - Astrolozi


23 Temmuz 2017 saat 12:45'te Aslan burcunun ilk derecesinde Yeniay doğacak. Ay duraklarından Nesre'de olacak bu fenomen için eskiler olumsuz kabul edildiğini, bu zamanda iş kurmanın, evlenmenin, yeni bir şey satın almanın tavsiye edilmediğini not düşmüşler. Bu dönemdeki evliliklerin güçsüz olacağını, hatta kadınlar için pek olumlu olmadığı gibi, hamile annelerde özellikle tehlikeli durumların görülebileceğini belirtmişler. Aslan brucunun 1. dekanı ise özellikle bizleri bağlı olduğumuz değerlere olan sadakatımızla sınayabilir. Ev, aile, toplum içinde kırılganlıklar yaratabilir, zira burada Mars etkisi var. Bağlı olduğumuz kişiler, fikirler, inançlar, bizler için ne kadar değerli? Sahte ilişkiler ya da çıkarlar yüzünden yoksa gerçek değerlerimizi mi feda ediyoruz? 1. dekan Atalarımızla, büyüklerimizle olan bağlantımızı anlatır. Ay bu dekanda güçlü olmasa da maddi refah vaadedebilir.  Bu tabii bizlere miras kalan karakter özelliklerimiz ya da yeteneklerimiz aracılığı ile de gelebilir. Yeniay'ın zorlayıcı enerjileri aile ve toplum arasında ki tüm birliktelikler üzerinde baskı yaratacak görünmekte. İstenmeyen bilinçaltı kayıtlarımızı kırmak için ise zor bir zaman. Bulunduğu 1. dekan ise az önce bahsettiğim gibi yaşlılara, büyüklere, geleneklere saygı gerektirir. Güvenilen birine sırtımızı dayamak, içsel olarak kendimizi de güvende hissetmemize yardımcı olur. Ancak bazı acı aile kayıplarını da beraberinde getirecek etkiler barındıran Yeniay süreci, bazılarımız için ise uzak yaşayan ya da kayıp bazı aile üyeleri ile tekrar kavuşmayı da müjdelemekte.

Sabit Yıldızlar açısından ise;
Asc'de Heze yıldızı (Venüs karakterinde); hristiyanlıkla ilgili bir yıldız, bunun yanında kişinin itibarını öldükten sonra geç elde etmesini anlatabiliyor.

Asc yöneticisi Venüs ile Bellatrix yıldızı (Mars ve Merkür karakterinde); zorlu ve uzun bir mücadelenin ardından kazanılan başarıyı anlatmakta, ancak bu süreçte kişi kendi zayıflıkları ile yüzleşmelidir. Bu şekilde diğerlerine de yardımcı olabilir. Mücadele yeteneği ve organizasyon kabiliyeti verir ancak genel olarak huzursuzluklara neden olur. Bireysel davranmaya iten yanları vardır. Kişi yara alacağı pozisyonlara düşebilir.

Asc yücelme yön. Satürn'de Ras Alhague (Neptün, Satürn ve Venüs karakterinde); yemek ve ilaç zehirlenmelerine, epidemik enfeksiyonlara yol açabildiği gibi bir dost yüzünden zor duruma düşmeyi, kaza geçirmeyi ifade etmekte. Bunun yanında pusuya düşmek, önceden tasarlanmış saldırıya, suikasta uğramak gibi anlamları da mevcut. Ancak bazı kişilere şifa yeteneği verdiği gibi doktorları ve kimyagerleri temsil etmekte.

Yeniay derecesinde Aludra (Venüs karakterinde) Yengeç 3. dekanda bulunan bu yıldız, Büyük Köpek Takımyıldızı'nın üyesi ve dizginsiz ruhları, nefret ile öfke patlamalarını anlatabiliyor. Defans mekanizması, üst düzey, savunma sanatları, bir şeyi koruma, savunma sanayi, önemli birini temsil etme, 2. adam olma, korumacılık, sır saklama.

Ağustos ayı içinde gerçekleşecek Regulus kavuşumlu Güneş Tutulması'nın öncüsü, habercisi niteliğinde olan bu Yeniay ile birlikte Aslan burcunun tamamı etki almakta. 1. dekanda olacak Yeniay, 2. dekanda  gerçekleşen Şubat Ay Tutulması ve 3. dekanda netleşecek Ağustos Güneş Tutulması; oldukça zorlu ve irdeleyici gökyüzü olayları. Egemen kültürlerin daha "yabancı / yeni" bir şey lehine reddedilmesi gibi de yorumlanabilir bu Yeniay. Sürekli değişim ihtiyacı yüzünden aslında oldukça gergin ve elektrik dolu hissedebiliriz kendimizi, ama bir o kadar da heyecan, adrenalin dolu. Eşsiz bir şey keşfedecek çok ilginç bir şey vuku bulacak gibi sanki. Ancak ne kadar dengede olduğumza inansak da bu Yeniay hepimizi delirtebilir, zıvanadan çıkarabilir. Diğer yandan Sisyphus asteroidi ile partil kavuşumda bu Yeniay; Sisyphus'un hikayesi ise şöyle.. Kurnazlığı ve hilekarlığı nedeniyle Kral Sisifos, Zeus tarafından cezalandırılır. Ölüler ülkesine giden kral sonsuza dek bir kayayı en tepeye çıkarmak durumundadır. Ancak tam hedefe ulaşacakken kaya hep geri kayar.. Buradan da anlaşıldığı gibi zorlu zahmetli, ve hep kendini bir şekilde tekrarlayan, sürünen işler Yeniay sürecinde tekrar sabrımızı sınayacak.

Bol enerji, aksiyon, spor, cinsellik, korku ve savaş.. Uranüs'ün yıldırımlar, şimşekler içeren gücü Mars'ı daha da azdırıyor; daha patlayıcı, daha öngörülemez bir şekilde tehlikeli oluyor bu Mars. Sinirlerimizin ve sabrımızın sınırlarının zorlayanacağı, en ufak detayların bile büyük agresyona neden olabileceği askeri, devrimci, savaşçı, suikastçı, yıkıcı bir tehlike büyüyor. Doğru seçimler yaparak belki sorunlardan bireysel olarak kaçabiliriz. Yakıcı, öfkeli, dengesiz bu enerjinin vücudumuzu, sağlığımızı bile zorlayabileceği söz konusu olduğundan çok dikkatli davranmak, aklı ve konsantrasyonu elden brakmamak en doğrusu. Biraz kuralları yıkarak eğlenebileceğimiz hobiler bulabiliriz kendimize, enerjimizi spora, sanata, dansa, müziğe akıtabiliriz. Fiziksel aktivite en iyisi tabii ama bunun yanında beynimiz de enerji üreteceğinden  fikirsel olarak bizi meşgul edecek şeylere yönelmek iyi olacaktır; örneğin araştırmalar yapmak. Boğucu ve geleneksel bir işimiz mi var, toplumsal, maceraperest bir uğraş ile yaratıcılığımızı aktive edebilir biraz nefes alabiliriz. Diğerlerini rahatsız etmeden güvenli bir şekilde biraz arzularımızı orijinal bir dışgörünümle belki, parlak bir fikirle güvenli bir şekilde uygulama yolunu seçebiliriz; yepyeni bir konuda belki eğitim almak kendimizi geliştirmek isteyebiliriz. Neden mi öneriyorum bunları? Dürtüsel eğilimlerden kaçmamız gerek de ondan, risk almayalım. Konsantrenizi sakın dağıtmayın. Elektrik, teknoloji aman dikkat kullanırken, bir de tabii araç kullanırken. Mars heyecan ve yüksekbilinçten ziyade arzularımıza, hırslarımıza, hareketlerimize işaret eder. Eylemlerinizin üzerinde bilinçli bir kontrol sağlamak, haksız rekabete girmemek, özellikle dürüst davranmak, kişisel özgürlükler elde edebilmek için gerekli bu süreçte. Yapıcı anlamda kullanılmalı bu büyük enerji belki inisiyatif alınmalı. Aksi halde sonuçlar oldukça tehlike ve acı getirebilir. Kendinizi ve diğerlerini sakın incitmeyin. Mars'ın tersi, kazalara, saldırganlıklara, hastalıklara, şiddete, öfkeye yol açar. Sabırsızlık olarak kendini göstermeye başlayacaktır, kanmayalım. Biri bizi kışkırtıyor mu, aman ne olur bi adım geri çekilelim. Gerçek kimliğinizi fiziksel eylemler ile ifade etmeye çalışalım.

Bir çoğumuzun kariyer anlamında önü açılabilir, itibarımız, sorumluluklarımız, finansal kaynaklarımız, harcamalarımız ve bizi motive edecek her konu gündeme gelebilir. Kaybetmek kadar kazanmak için de fırsatlar sunacak Yeniay, belirsizlik içeren bazı konulara sert hatlı da olsa netlik getirecek. Vizyonumuzu hızla genişletebilirsek, vaat ettikleri de gerçekleşebilir. Adil bir rekabet ortamı yaratabilirsek önemli ortaklıklar, itibarı yüksek bir iş, sorumlulukları fazla görevlerle yolumuz kesişebilir. İş hayatımız, günlük yaşamımız, sağlık konularımız öne çıkacak. Hepimiz doğal filozoflara dönüşebiliriz. İnançlar, değer yargılarımız, geleneklerimiz, alıştığımız düzenler ve düşünce biçimleri, hak, hukuk, adalet, eğitim ve entellektüel kapasitemiz ani değişimlere uğrayabilir, yerle bir olabilir. Eğitim ve sınav sistemleri bol bol konuşulacak bu aralar, üniversite seçimleri zaten gündemde. Patronlar, siyasetçiler, liderler, bilim insanları, sporcular, sanatçılar çok çok konuşulacak bu aralar. Konsantre olmakta tabii ki dürtüler yüzünden zorlanacağız. Din sistemlerinde sansasyonel haberler oluşabilir. Bol strateji, bol rekabet, bol sosyal medya, tabularımızın ise bolca yeniden yapılanacağı bir süreç. Bağımlılıklar biraz fazlaca artabilir, güvenlikle ilgili hızlı zorlayıcı gelişmeler yaşanabilir. Tam olarak bencil bir tavır sergilemeye müsait, cesur, egosu yüksek bir Yeniay. İhmal edilen, sürüncemede kalan konularımıza enerjimizi yönlendirelim. Ateş grubundaki açılar son derece hızlı gelişmelere olanak tanıyacak; bir anda gündemi değiştirecek olaylara karşılaşacağız. Kadersel, iletişimi bol, ani haberler merakımızı daha da kamçılayacak. Toprak grubunda singleton Pluto, maddesel tüm değerlerimizle ilgili önemli dönüşümler istememize, hırslanmamıza neden olabilir. Ne işimiz, ne ilişkimiz, ne de paramız.. hepsinden özgürleşmek ve yepyeniyi arzulamak.. Aman çok tehlikeli..


Hem ülkemizin Tepe Noktası'nı, hem Güneş'imizi, hem de Cumhurbaşkanımızın Ay ve Güneş'inin yöneticisi Jüpiter'i tetikleyen Yeniay süreci, ülkemiz için önem arzetmekte. 2. evimizde gerçekleşecek olan Yeniay, bir süredir belki de düzgün görünen eknomik gidişin aniden rotasının değişmesine işaret etmekte. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız kendine ayrıca önem vermeli, söylemlerine dikkat etmeli. Sınır komşularımızda gerilim yükselebilir. Eğitim sistemi ile ilgili önemli yeni kararlar alınabilir. Mecliste ve ittifak içinde olduğumuz kurumlarda ani beklenmedik gelişmeler oluşabilir. Borsa ve döviz kurları ile ilgili hızlı gelişmeler yaşanabilir. Muhalefet partileri, toprak bütünlüğümüz, yer altı kaynaklarımızla ilgili gizli bazı görüşmeler afişe olabilir. Ordu, polis gibi güvenlik güçleri, memurlarla ilgili hızlı gelişmeler sosyal medyada merak uyandırabilir. Liderlerin, patronların, toplumda öne çıkan kişilerin, sporcuların, spor klüplerinini önemli bankaların, finans kurulularının hızlı gelişmelere neden olabileceğini söyleyebiliriz. Önemli bir lider bir tehlike atlatabilir. Madenler ve yer altı kaynaklarının haber olabileceğinin yanı sıra bazı yıkıcı olmayan deprem haberleri de bizleri heyecanlandırabilir.



Zerrin Zindancıoğlu
Dipl. of ASA, MAPAI, ISAR Cap


6 Temmuz 2017 Perşembe

Sirius ve Aslan Kapısı ile Yeni Galaktik Yıl - Astrolozi


Temmuz sonu, Gezegensel Yeni yıl olarak kutlanır, çünkü eski ırkların çoğu bu tarihi önemli bir Evrimsel Zaman Dönemi başlangıcı olarak temel alır. Bazı kaynaklarda belirtilen Güneş ve Sirius kavuşumuna denk gelen bir tarih değildir bu Yeni Yıl. Bu dönem Aslan Takımyıldızı'nın Gizia Piramit kompleksiyle hizalandığı tarihsel bir an olan "Aslan Kapısı" olarak bilinen konuyla ilişkilendirilmiştir. 

1979 yilinda Kahire’ye yaptigi bir gezi sirasinda Robert Bauval, üç büyük piramitin hizalanisinda bir gariplik farketti. Ilk iki piramit kösegenlerinden birbirinin tam hizasina yerlestirildigi halde, daha küçük olan Menkaure’nin piramidi, hafifçe sola kaymis gibiydi. Bu muhtesem yapilari yaratabilecek ve ölçülerde asla sasmayacak bir mimariye sahip olan Misirlilarin, üç piramidi ayni çizgi üzerine yerlestirmeyi basaramamis oldugunu düsünmek hiç akla yakin gelmiyordu dogrusu. Bauval, Misir kültürüne, özellikle de dinine merakli biriydi. Bütün antik uygarliklarda oldugu gibi eski Misir’da da tapinaklarin belli yildizlara göre hizalandigini, oriyentasyonlarinin “gündönümü” ya da “ekinoks”lara yöneltilmis oldugunu iyi bilirdi. Misir’da en belirgin ve baskin kült, Osiris kültüydü ve bu tanri, Orion takimyildiziyla simgelenirdi. Bauval bir gün gökyüzünü izlerken, Orion’un merkezindeki en önemli üç yildizin, Alnilam, Alnitak ve Mintaka’nin, ayni Gizia piramitlerinde oldugu gibi bir hiza sapmasina sahip oldugunu farketti: Ilk iki büyük yildiz, Alnilam ve Alnitak dogru hizadaydi ama üçüncü ve en küçük yildiz olan Mintaka, hafifçe sola kaymisti digerlerine göre. İşte bu 3 yıldız Orion takım yıldızının kemerinde yer alırlar ve Büyük Köpek Takım yıldızının (Canis Major) sembolünde bulunan köpeğin ağzına yerleşmiş Sirius'un gelişini haber veren, müjdeleyen yıldızlar olarak bilinirler. Piramitler Sirius yıldızı ışınlarının piramidin güney tarafı üzerine diklemesine düştüğü bir devrede inşa edilmiş olduğu söylenir.


Gezegensel Yeni Yıl, Sirius'un sabah gökyüzünde, Güneş'imizden hemen evvel hizalandığı an başlar. Dünyadan sanki gökyüzünde 2 güneş var gibi görünür. Mavimsi bir renktedir. Eski Mısır'da Nil kıyılarında, Atlantis sonrası medeniyet zamanında, bilindiği gibi Sirius'un bu yükselişi, Orta Afrika'da yağmurlar nedeniyle Nil nehrinin yükselmesine ve taşmasına neden olmuş. Mısır ovalarına böylece bereket gelmiş; suların yükselmesi Bolluk ve Bereket'in dönüşünü simgelemiş. Ve bu Sirius ile ilişkilendirilmiş.

Sirius Dünya'nın evriminde uzun zamandır yol gösterici bir ışık ve kuvvet olmuş. İnsanlığa yardım etmek içim Dünya'ya birçok güçlü Yıldız Öğretmen geldiği söylenir, bunlara "tanrı" denmiş. Bu öğretmenler Atina ve Afrika'da yaşanan büyük felaketler ardından dünyayı yeniden yapılandırmaya yardımcı olmuşlar; Eski Mısır halklarına tarım ve öğrenim sanatlarını iletmişler. İste bu öğretmenler, yani Siriuslular, eski halkalra kim olduklarını ve neyere gideceklerini hatırlatmak amacıyle bilgiler getirmiş. Onlara yükseliş ilkelerini öğretmişler, bunlar papirüs metinlerine, piramitlere, tapınak duvarlarına kaydedilmiş. Bedenlerimizin dünyadan geldiğini ancak ruhlarımızın yıldızlardan geldiğini hatırlatmışlar.

Evrenin genişlemesi ve presesyon nedeniyle artık Güneş'in Aslan burcuna girişi ile Aslan takım yıldızına girişi aynı zamanda değil. Lion's Gate adı verilen bu portal, yeni kodlara ve gelecek yılın şablonu olacak yeni bilgiye izin vermek için açıldığı var sayılır. Eski Mısır hiyerogliflerinde kapı birbirine bakan iki aslan tarafından temsil edilir. Dünün ve Yarının Aslanları olarak bilinen bu aslanların yanı sıra kapının içinden ise "Bugün" akar; yani akış ve yaratıcılık, bereket olarak yaşanabilecek şu andaki sonsuz "Şimdi". Bu yıl ise 26 Temmuz'da bu bahsedilen Aslan Kapısı açılıyor, 9 Ağustos'ta doruğa ulaşıyor (Alterf yıldızı ki Aslan'ın açık ağzını temsil eder), 13 Ağustos'ta ise kapanıyor (Algenubi yıldızı; Aslan'ın çenesi).


Yeni nimetlerin gücü, artık ihtiyaç duyulmayan şeyleri de yaşamlarımızda yıkabilir, dolayısıyle yeni başlangıçlar ve sonlanmalar görülebilir. Eski Mısır zamanlarında nehir suyu bitkileri yıkayarak sızıyor, insanları ve bitkileri hayvanları besleyecek yeni bitkilerin yatağını yaratıyordu; zengin kırmızı siltin oluşuyordu. Günümüzde bunlar net olarak görülmese de ileride daha zengin ve daha bol bir döngü için yeni başlangıçları temsil eden bir dönem oluşacak. Gezegensel yılbaşı ve Aslan Kapısı'nın bu zamanları, bu gerçekleri kucaklamak, ne için dünyada olduğumuzun ve Bir'liği Sevgi'nin farkına varmak, içimizdeki ve dışımızdaki İlahi güçlere adım atmak için ideal zamanlardır.


Zerrin Zindancıoğlu
ASA, MAPAI, ISAR Cap



3 Temmuz 2017 Pazartesi

Oğlak Dolunayı (9 Temmuz 2017) - Astrolozi


9 Temmuz 2017, saat 7:06'da 17 derece Oğlak burcunda bir Dolunay gerçekleşecek.. Yılın en zorlayıcı süreçlerinin başlangıcı gibi de algılayabiliriz. Kontrol gücümüzün üzerinde gelişebilecek olaylar, müdahale şansımızı epey azaltacak denebilir. Ay Durakları'ndan Belde sınırları içinde olan bu Dolunay için eski kayıtlarda her türlü alım, satım işleri ve ilişkiler açısından olumsuz yorumlar yapılmış; ticaret açısından zorlayıcı bu süreç içinde baba ya da otorite figürlerinin hastalıkları, ölümleri, şanssızlıkları oluşabilirmiş. Eski Amerikan yerlileri ise yılın bu Dolunay zamanlarına Full Buck Moon (Buck: boynuzlu hayvanların özellikle geyiklerin erkeği) derlermiş. Bu günlerde bu hayvanların büyümeleri, boynuzlarının gelişmelerini ifade eden yorumlar yapılmış. Bazı kayıtlarda ise Fırtına dönemi olarak adlandırılmış; fırtına bulutlarının görüleceği bir süreçmiş. Dolayısı ile fırtınalı agresif etkiler var diyebiliriz. Ay Dolunay sırasında düşük bir hıza sahip olduğundan olumlu potansiyellerini göstermekte zorlanabilir. 2. dekan Oğlak burcu ise bünyeleri hassas olan kişileri tarif ettiği gibi sanatçılar için zorlayıcı dereceler olarak ifade edilmiş. Oldukça dikkat isteyen bu dekanat, organize olmak, kontrolü elde tutmak, sorumluluk bilinci adına önem arzetmekte. Yükselmeyi ifade ettiği gibi gözler kapalı bir piramidin tepesine ulaşmak gibi anlatılmış. Pozitif anlamda ise güçlü, yaratıcı, odaklanan, çok çalışan bir mimar edasında yeni sistemler geliştirilebilirmiş.

Turquoise Navajo Skull:

Sabit yıldızlar açısından ise;
* Talitha / ASC'de (Satürn ve Mars karakterinde) şifa, hayat bulma ve canlanmayı ifade eden yıldız, otorite figürleri ile gelişebilecek problemlere işaret ediyor.
* Al Tarf / ASC'de (Mars ve Ay kararkterinde), güçlü düşmanların ortaya çıkabileceği, hazırlıksız savaşa girilen ve provokasyonların artmasına neden olabilecek etkilere sahip.
*Wasat / ASC yöneticisi Güneş'te (Satürn ve Neptün karakterinde) kimyasal zehirlenmelere, karamsarlığa, şiddette ve terörist haraketlere neden olabiliyor. Kimyagerleri, eczacıları ve petrol ürünleri ile uğraşanları temsil etmekte. Hiroşima'ya atom bombası atıldığında gökyüzünde Ay ve Satürn ile kavuşumdaymış Wasat.
* Sheliak / Dolunay (Venüs ve Mars karakterinde) müzisyenleri ve sanatçıları ifade ettiği gibi kadınlarla ilgili tehlikeleri tarif etmekte. Okültik ve mistik yetenekleri arttırdığı gibi toplumsal olayların da çoğalmasına neden olabilmekte. Olumlu kullanmak için uğraşılan işlerin derinen ve detayına inerek sırlarına erişmek mümkün olabilir. Genel olarak ilişkilerde ve yaşamda zorluklara sebebiyet veren bu yıldız, kibir ve gurur problemlerine, kıskançlıklara hedef olmayı tarif ediyor. Kadınlarlaın tehlikeli durumlara neden olmaları mümkün diye de ekleyebiliriz.
* Ras Alhague / Dolunay dispozitörü Satürn'de (Neptün, Satürn ve Venüs karakterinde) yemek ve ilaç zehirlenmelerine, epidemik enfeksiyonlara yol açabildiği gibi bir dost yüzünden zor duruma düşmeyi, kaza geçirmeyi ifade etmekte. Bunun yanında pusuya düşmek, önceden tasarlanmış saldırıya, suikasta uğramak gibi anlamları da mevcut. Ancak bazı kişilere şifa yeteneği verdiği gibi doktorları ve kimyagerleri temsil etmekte.
* Gomeisa / Dolunay yücelme yöneticisi Mars'ta (Merkür ve Mars karakterinde) seyahatlerde çıkabilecek aksiliklerin yanı sıra özellikle su ve denizlerle ilgili tehlikeleri anlatmakta
* Muscida / Mars'ta (Mars karakterinde) sabırla ilgili olduğu gibi dikkat eksikliğinde oluşabilecek sonuçların korku yaratmasını ifade ediyor.
* Pollux / Mars (Mars karakterinde) Castor'un ikizi olan yıldız öğrenmenin ve keşfetmenin sancılı süreci, acı çekme, olayların zorlu tarafları ile karşı karşıya kalma, bunlarla durmaksızın mücadele etme, tahminlerde başarısızlık, baskın anne, dulluk, borsada kayıp gibi anlamlara sahip.


Güneş / Ay / Mc / Jüpiter öncü T-kare,
Uranüs / Kad / Satürn Büyük ateş üçgeni ve Ceres ile uçurtma kalıbına dönen görünüm,
Gad / Satürn ile Mars'ın apexte olduğu Yod (Tanrı'nın Parmağı)..
Vee tabii ana konumuz olan Dolunay ile kavuşumda olan gökyüzünün büyük kötücülleri Mars ve Pluto karşıtlığı..
yani; Güneş / Ay = Pluto = Mars..
Çok yoğun harekete geçebilecek bu enerjiler oldukça tehditkar, şiddetli, hırslı etkilere neden olabilir. Duygusal olarak kontrol imkanı vermeyecek olduğundan saldırılar, cinayetler, cinsel içerikli suçlar ve tehditler açısından riskli. Faili meçhul bazı ölümler, sınırlarda hareketlenmeler savaş ortamlarını kızıştırabileceği gibi diğer bir yandan da savaş ilişkisinden olan bazı tarafların da barış sağlayabileceğini müjdelemekte. Aile - kariyer, duygular - ego, ihtiyaçlar - sorumluluklar, içsel tansiyon - dışsal baskı arasında zıt kutuplar arasında gelgitler yaşamamız mümkün. Tabii bunlar eşittir krizler anlamına gelmekte. Uyumsuzluk hissettiğimiz her detay dolunay sürecinde gözümüze batacak. Duygular pik yapacağından Haziran ayındaki Yeniay sürecinde belirlediğimiz hedefler konusunda, bu enerjileri olumlu kullanmaya dikkat edelim; bir çoğumuz için başarı şansı yüksek. Kontrolü yitirmediğimiz takdirde, önemli gelişmeler yaşanabilir. Her türlü detox için çok olumlu bir dönem; atması, tamamen dönüştürülmesi gereken her konuyu ele alabiliriz. Küllerinden var olan Phoenix gibi kanatlananlarımız olacaktır. Sanatsal yaratıcılığımızı, uğraş alanımız her ne olursa olsun mutlaka kullanmalıyız.

Dolunay ve Pluto beraberliği rüyalara, vizyonlara, psişik güçlere neden olacak, tabii obsessif duygulara da maalesef. Ama karşımızdakiler bizler için ne düşünüyor, şıp diye sezebileceğiz. Yargılama, karşımızdakileri bel altı vurup acı duymalarına sebep olma, suçlama, şüphecilik, kıskançlık ve yargılama eğilimlerine girmek hiç istemiyorum. Kötü kadın Müzeyyen rolüne bürünüp kendi kendimize bile eziyet etme durumlarını ise hiç yazmak istemiyorum. Bu yüzden tavsiyem özellikle negatif ve zarar verebilecek kişilerden durumlardan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışmanız. Aman mantığı elden bırakmayın, çözümü imkansız hatalara düşme tehlikemiz var. Aşağılık komplexleri, az önce dediğim gibi takıntılı düşünceler, ihtiras yüklü cinsel suçlar, manipülatif hareketler ve tabii haksız rekabet gibi konular öne çıkabilir. İnatla savunduğumuz değerler, yıkıcı davranışlara nedne yaratabilir, pire için yorgan yakmaktan uzak duralım. Fikirlerde uyuşmazlık, ilişkilerde gerginlikler, hırs yüzünden aşırılıklar, inatlaşmalar, egoistçe hareketler ve tabii kışkırtmalar.. Kişilerle tartışmalarımızın bizlere ayna olmasına izin verelim; kendimizi net analiz edebiliriz böylece. Zayıf yanlarımızı belirleyip, kendimizi korumaya alabilir, korkularımız adına önlemler alabiliriz. Aciz yanımızı görebileceğiz. Yıkmaya değil yapılanmaya odaklı olalım, şartları ise çok fazla zorlamayalım. Bazı hedeflerimizde önemli değişimler yapabiliriz, oldukça uygun etkiler altındayız. Jüpiter'in büyütücü etkileri ile yıkıcı duygularımız kabarabilir; güçlü duygularımız korku ve sabırla test edilebilir. Hırs, intikam bizleri bizden almasın. 

Dolunay sürecinde fiziksel olarak yorulmaya özen gösterelim; adrenalini yüksek sporlar, bol yürüyüş, meditasyon, ibadet, namaz, topraklanmaya ve sanatsal çalışmalara her zamankinden daha önem verilmeli. İçsel ve dışsal yoğun tartışmalar içinde kendimizi bulabileğimizden, enerji yoğunluğunu fiziksel olarak atmaya dikkat edelim, sıradışı enerjilerden korunalım. Ufacık detaylar bile bizleri sinirlendirmeye yetebilir. Çok gergin ve tehlikeli bir sürece girdiğimizden özellikle provokatif hareketlerden ve kişilerden uzak durmakta yarar var. Önemli değişimler yaratabilecek doğal bir süreç ancak oldukça sancılı denebilir. Merkür ve Venüs uyumu uzlaştırıcı, barışçıl etkiler verebilir; ilişkilerimizde karşımızdakilerin de fikirlerine saygı ile yaklaşalım. Bazılarımız az önce dediğim gibi sıradışı güç kazanabilir bazılarımız ise ezilebilir. Şimdiye kadar hareket etmekten değişimden korkanlarımız varsa, bu dönemde oldukça zorlanabilir; zira bu Dolunay uyuyan herşeyi uyandıracaktır.


Ülkemiz açısından oldukça önemli ve çok konuşulacağımız bür döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Köklerimizle vatanımızla olan bağımızın duygusal yoğunluğa neden olması, üzüntüleri beraberinde getirmesi mümkün. Hizmet sektörü, sağlık kurumları, kamu çalışanları ve ordu ile ilgili gelişmeler yaşanabilir. Gerçekleri, gelişmelerei anlamlandırmakta zorlanabiliriz. Bazı liderlerin arası açılabileceği gibi sert söylemler ile birlikte zorlayıcı politik yol ayrımları gündem oluşturabilir. Şirketlerde uzun vadeli yatırımlarda çok önemli rota değişimleri yapılabilir. 2016 Temmuz dolunayına benzer etkiler içeren bu süreç geçmiş konularla ve milli meselerle bizleri epey yoracak görünmekte. Sert söylemler karşısında atılacak yanlış adımlar maalesef yanlışlara bizleri sürükleyebilir. Ekonomik anlamda şaşırtıcı, öngörülemez durumlarla karşılaşabilir, finansal bir skandal gündeme gelebilir.Çocuklarla gençlerle ilgili olaylar maalesef üzüntü yaratabilir. Bazı saldırılar, suikastlar bizleri sarsabilir. Ölüm orucu tutanlardan üzücü haberler gelebilir. Kalabalık ortamlardan uzak durmakta yarar var. Karşılıklı büyük güç mücadelelerine şahit olabiliriz. Kışkırtmalar bu süreci daha da alevlendirebilir. Gelişmeler kontrol dışı bizleri zorlayacak görünüyor. Cesaret ve mantık orantılı kullanılabilirse, önemli sistem değişimleri dönüşümleri yaratılabilir ancak çok dikkat gerektiren enerjiler. Deniz ve su ile ilgili dikkatli olunması tavsiye edilmeli. Liderlerle ilgili bazı gizli saklı evraklar bilgiler görünür olabilir. Gazeteciler ve yazarlarla ilgili problemlerin artarak devam etmesi muhtemel. Özellikle kadın figürlerinin bu süreçte önemli rol oynayacağı aşikar. Ülke haritamızdaki Merkür ve Satürn'ün özellikle etki altında olması nedeniyle muhalefet partileri bağlantılı olarak bazı gelişmeler ya da az önce dediğim gibi ölüm orucu tutan sanatçılarımızla ilgili durumlar bazı istenmeyen sert olaylara neden olabilir. Bunun yanında bu tarz sert enerjiler altında doğal afetler yaşanabiliyor. Mars ve Pluto hattı Kuzey Kore ve ABD ilişkilerini zorlayacağa benzemekte ya da yeniden yapılandırabilir; bizde olabilecek ufak depremlerin yanı sıra ABD'nin batı kıyılarında ve Asya'nın doğusunda etkili olabilir. Bazı yanardağ faaliyetleri haber oluşturabilir ve tabii yangınlar ve yanıcı etkide agresif enerjiler tüm dünyada zorlayıcı olacaktır.



Zerrin Zindancıoğlu
ASA, MAPAI, ISAR Cap

1 Temmuz 2017 Cumartesi

Chiron Geri Hareketi (2 Temmuz - 5 Aralık 2017) - Astrolozi


Chiron geri hareketi 2 Temmuz 2017'de başlıyor ve 5 Aralık 2017'ye kadar devam edecek..

Bugün Chiron durağan pozisyonda.. Belki daha evvel söyledim ama tekrarlamakta fayda var; hareketin bu durmaya yakın hareketi, gezegenlerin gölge yanlarını daha da ortaya çıkarabilir, bazen retro dönemlerinden daha etkili olabilir..  Retroya yaklaşırken son bir kaç gün ve bitmesinden evvel bir kaç gün, etkileri daha yoğun hissedilecektir. Uzun uzun Chiron'un neleri sembolize ettiğini anlatmak yerine size mitolojik hikayesini yazmak istedim. Böylece Chiron'un gerçek mesajını daha net anlayabiliriz.

Satürn, kız kardeşi olan Rhea ile evlidir, ancak güzeller güzel bir deniz perisi olan Philyra'ya aşık olur. Buluşmaya başlarlar. Rhea'dan gizlenebilmek için Satürn ve sevgilisi Philyra, kendilerini ata dönüştürürler, böylece Rhea onları farketmez.. Ve birleşirler.. Philyra hamile kalır.. Chiron'u doğurduğunda ise yarı at yarı insandır. Dolayısı ile çocuğu da böyledir. Bu halinden ve çocuğundan utanan Philyra bebeğini bir mağaranın girişine bırakır ve kaçar. Satürn'ün çocukları Pluto, Neptün ve Jüpiter'in aksine Chiron evlilik dışı doğmuştur.


Bebek ölümsüzdür, yalnız büyür, her zorluğa, doğa ve hava şartlarına yalnız karşı koyar. Pek çok şey öğrenir, yeteneklerini yalnız başına geliştirir. Kendini, hayatının anlamını keşfetmeye adayarak, maharetleri ile beraber iyi bir kahin ve astrolog olur. Bilgisi ve özellikleri ile Olympos'un dikkatini çeker ve böylece Tanrılar çocuklarını eğitilmeleri ve kaderleri ile yüzleşebilmeleri için Chiron'a gönderirler; Chiron onlara yardım edebilecek tek bilgedir. 


Bir gün, yakın dostu Herakles'in bir hatası yüzünden kötü savaşçılar Chiron'un peşine düşerler ve Chiron bir ok yarası alır. Zehirli olan ok bir insanı anında öldürebilecek niteliktedir. Ancak ölümsüz olan Chiron'u öldürmez ama dermansız bir hastalığa yaklanmasına sebep olur. Çektiği acılar onu yormaktadır, dindirebilmek için şifa peşine düşer. Bu arayış içinde pek çok şifalı bitkinin varlığını keşfeder. Sonunda ölümsüzlüğünü, Tanrıların ateşini Jüpiter'den insanlığa getiren Prometheus'a hediye eder. Acılarının dinmesi tek isteğidir. Bu fedakarlıktan etkilenen Jüpiter, Chiron'u kendi kurduğu Yay yıldız kümesinin sembolü haline getirir..


O hem iyi bir savaş sanatları uzmanı, hem iyi bir şifacı (Chiron, Yunanca'da şifalı el anlamına gelir.), hem öğretmen, hem de iyi bir kahindir. Reddedilmenin acısına rağmen hayatta kalabilmeyi başarmıştır. Yeteneklerinin farkına vararak kendini geliştirmiş, maharetleri ve bilgeliğiyle Tanrılar tarafından da kabul ve sevgi görmüştür. Chiron evlilik dışı bir çocuktur. Kendinden utanan ailesi onu terketmiştir. Chiron aslında bir yabancılaşmadır. İçimizde yaşatmak zorunda olduğumuz "öteki"dir.

Başkalarından saklanan sırları sembolize ettiği gibi aynı zamanda sevilmeye, kabul görmeye en çok ihtiyaç duyduğumuz çıplak yanımızdır. Onun kötü yarasına dostu Herakles sebep olmuş. Bizi de yaşamda en çok üzenler genelde en sevdiklerimiz, yakınlarımızdır. Kendimizi savunmaya gerek duymadığımız kişilere karşı savaşmak hiç aklımıza gelmez. Bazen bir söz bizi bir ok gibi hasta edebilir. Herşeye rağmen affetmeden de iyileşmek mümkün değil. Chiron kendinle barışabilmenin, yani affedebilmenin de enerjisidir. En kıymetli hazinesini yani ölümsüzlüğünü, bilgeliğini, tüm maharetlerini başakasına armağan etmiş ve böylece acılarından kurtulmayı başarmıştır. Gerçek şifa en iyi niyet adına, koşulsuz gönülden sunulandır.


Chiron'un geri hareketi, şifa bulmak adına başladığımız yolculuk özünde bir "kendini bilme" serüveni. Chiron bu dönemde içimize yönelik çalışacak. Negatif olarak gücümüzü yanlış kullanma, fanatik hedefler, şiddete yönelik davranışlar, öfke besleme, olduğundan daha değişik görünmek, acımasızlık, toplum çıkarlarını kişisel kullanma isteği, cinsel sapmalar; geri harekette daha çok öne çıkardığı gölge yanları.. Hele ki Balık burcunda olduğunu da hesaba katarsak içsel olarak bireysellik hissinin gelişmesinde suçluluk duyguları, başarılamayacak istekler peşinde yani hayal dünyasında yaşamak, teslim olmaktan ve çözülmeler yaşamaktan korku nedeniyle zihinsel ve duygusal kontrole başvurma, kurban - kurtarıcı kompleksi gibi özelliklerini de açığa vurabilir.


Chiron aynı zamanda, başkalarına koşulsuz sunmamız gereken anlayış ve fedakarlığın da sembolü. Hayattan alınan derin darbeler, asla iyileşemeyeceğimizi düşündürebilir yani acı olaylarla sınanırız. Chiron'un retro dönemleri aslında bizi daha karamsar yapar. Haritalarımızda göremediğimiz gölge yanlarımıza işaret eder. Yaralı olduğumuz ve bu nedenle fark etmeden bilinçaltına ittiğimiz konuları fark etmemizde ve kendimizi tanımamızda rehber görevi üstlenir.. Çevremizdekilere yardım ettikçe, rehberlik gösterdikçe de şifa bulunabilir Chiron etkisi ile. Terzinin kendi elbisesindeki sökük nerede farkedilebilir, diğerlerinin sökükleri dikilirken. Aslında bu yaralarımızla yüzleşmek adına bu dönemi olumlu kullanabiliriz. Hangi konuların aslında içimizi cızz ettirdiği, bir yanımızı hangi durumlarda biraz eksik hissettiğimiz noktaları ortaya çıkarabilmek, içsel olarak bu yönelerimizle yüzleşebilmek ve tabii ki bunun sonucunda şifalanmak mümkün..





Zerrin Zindancıoğlu
 ASA, MAPAI, ISAR Cap