31 Mayıs 2013 Cuma
Müstahak - Gamze Özer
Böyle bir kaosta yasamak istemiyorum. Vatandaşlık hakkımı değil insanlık hakkımı istiyorum. Bugün yaşanılan her şey bugüne kadarki sessizliğin, kabullenmenin, başta medya kanalıyla olmak üzere pek çok biçimde hipnotize edilmeye izin verilmesinin, toplumsal balık hafızasi sorununun ve hiçbir isyanın sağlıklı ve isyan nedeninin biçimine yakışan ifadeyle yapılamamasındandır. Yürüyüşle değil eyleme dönüşen ifadeyle devrim olur.
Bunları yazdığım dizilerde, insan ilişkilerimde, çocuğumu büyütürken yaptım. Benim içim rahat. Artık bu çerçevenin içinde yaşamaktan yoruldum, sıkıldım. Bu slogan toplumu beni boğuyor.
Ve de durumun müstahak olduğunu düşünüyorum. Ne seçersek onu yaşarız. Nokta!!
31 Mayıs 2013 - Astrolozi
Ay 02:56 ve 03:31 saatleri arasında boşlukta kaldıktan sonra Kova'dan Balık burcuna giriş yapıyor. Bireysellikten çok kollektif ve toplumsal sağduyularımızdan sonra duygular, hayaller, adamışlık ve adanmışlık, aldanma ve aldatma, kafa karışıklıkları ve bu tip konular öne çıkacak. Bugün ayrıca gökyüzünün hızlı elçisi Merkür de Yengeç burcuna ayak basacak. Duygusal gel gitler gözyaşları kendini epey gösterecek. Vatansever hareketlerde artış gözlenecek. Mantığımız yerini hislere bırakıyor. Ama ağabey Mars da İkizler'e geçiş yapıyor. Ayyy yazarken yoruldum, ne yoğun değişimler..
Eğitim, ticaret, seyahat ve yakın çevre ilişkilerinde gelişmeler yaşayacağımız bu dönemde iletişim konularında agresiflik, sinirli ve gergin konuşmalar, hızlı kararlar öne çıkacak. Bu hızlı kararlar insana hata yaptırabilir, gökyüzündeki potansiyel bugün oldukça yüksek. Aşırı duygusallığımız zaten var bir de üzerine acelecilikten yanlış kararlar verirsek, oldukça üzülebiliriz.
Sabah saatlerindeki gökyüzü yerleşimleri girişimlerimizde destekçi olacak. Akşama kadar yardım alacağız. Ancak akşam saatlerinde Ay ve Güneş arasında gergin bir açı var. Özel ve sosyal ilişkilerimize dikkat edelim, kalp kırmayalım, duygusallığımız bizi tuzağa düşürmesin. Şartları zorlamayalım. Gece geç saatlerde oluşacak Pluto desteği hislerimizi kuvvetlendirici nitelikte.
Bu dönemde hayallerimizi, duygularımızı süzgeçten geçirmeliyiz. Acaba en çok neyi istiyoruz. Bunu belirleyip, bu konu üzerinde Mars'ın vereceği kuvvet ile odaklanıp, hedefe yönelme çalışmaları yapalım. Zihin ve duygu işbirliği bize dağları deldirebilir.
Ne dersiniz, 12'den vuralım mı?
30 Mayıs 2013 Perşembe
Yorgunluk Banyosu - Şefkat Değer Leblebici
BİR SANDALA BİNİP DE KAÇACAK BİR ŞEHR-İ OLMALI İNSANIN!
Her insanın kaçacak, kaçak bir şehri olmalı.
“Olamıyor” dediğinizi duydum. Yaratalım o halde!
Kaçak şehirler yaratalım kendimize. Adını da biz koyalım, haritasını da biz çizelim. Ovaları, akarsuları ve ağaçları olsun gönlümüze göre. Şimdi yaşadığınız kalabalıktan uzak, tek başınalığı özlediğiniz zamanlar, alın sırtınıza çantanızı, yalınayak yürüyerek gidin bu şehre.
İşte size, zihinsel ve bedensel olarak eve yorgun geldiğiniz bir günün sonunda, uygulamanızı önerdiğim rahatlatıcı bir banyo tarifi;
Malzemeler:
120 ml. Susam yağı
10 damla Gül yağı (Oleum Rosae)
1-2 avuç taze/kuru gül yaprakları ( Rosa Damascena olmalı)
15 damla Sandal ağacı yağı (Oleum Santali Albi)
Uygulanışı :
Gül yağını susam yağı ile karıştırıp çalkalayın. Elinize bir miktar alarak Solar Pleksus bölgesine (Güneş Ağı: Göbek deliğinizin 3 - 4 parmak altındaki bölge) saat yönünde daireler çizerek 5 dk. ovarak uygulayın. Yine elinize bir miktar bu karışım yağdan alarak, bir elinizin başparmağı ile diğer elinizin bileğini ovarak, her iki bileğinize de 5dk masaj yapın. Küvetinizi 36,5 dereceyi geçmeyecek bir ısıda, yarısının biraz üzeri su ile doldurun. İçine sandal ağacı yağını ekleyin ve gül yapraklarını suyun üzerine serpin. Banyonuz kullanıma hazır, 30-40 dk kadar içinde dinlenebilirsiniz, aman uyuyakalmayın… Sadece HAYAL KURUN !
Şifalar Olsun, Şifa Perisi
Twitter: @SifaPerisi
Şiirlerle Burçlar - Astrolozi
"Koç Burcu
Sizler gitseniz de kendi yolunuzdan,
Benim kendime ait bir yolum var,
Dürüst olun bana,
Kalbimi o zaman kazanırsınız,
Zulüm varsa eğer,
Keskin adaletin kılıcıyla keserim,
Hata etsem de bazen, Zorlukla özür dilerim,
Her güzel plan ve amaçla
Kendimden geçerim,
İşte bu yüzden eleştirilsem de
Hep acele ederim,
Beni değiştirmeye kalkma
Seviyorsan da eğer
Sakın başıma kakma...
Boğa Burcu
Ne yapsam olmuyor,
Suçlu sen değilsin seven kalbim,
Çünkü zalim de olsan olamıyor sensiz,
Aşk neden kör eder beni
Ya da sanat cezp eder bilemem,
Çiçekler yüzüme hep gülümser,
Bu bana mı olur hep,
Okşayan tüm şarkılar
Benim için söylenir,
Bildiğim bir şey varsa
Gökyüzü güneşsiz,
Gece Kamersiz,
Ve ben sensiz yaşayamam...
Hayalle Yaşamaktansa
Gerçekle ölmeyi yeğlerim,
Sabahları neden asıktır yüzüm,
Ya da öğle sonu neşelenirim,
Bir sebebi yoktur her şeyin,
Yaptığım bir şey hoşuma gitmeli,
Ben bazen beyaz yalan söylesem
Sen sakın sevgine yalan katma,
İstiyorsan beni etkilemek
Bu kelimelerin aklına bağlı,
Beni kazanmak istiyorsan eğer,
Sakın aptalca konuşma,
Ve benle
Laf yarıştırmaya kalkma..
Yengeç Burcu
Hassas kalbim çok kırılgan,
Her gelen derin bir yara bıraktı,
Güvendim insanlara
Hep kendim gibi sanarak,
İnanmak istedim onlara,
Hep aldanarak,
İnsanlık ölmedi diye,
Kanıtlamak istercesine
Sevgiyi, Hoşgörüyü, şefkati ve sadakati,
Madalya diye taktım göğsüme,
Olmuyor olamıyor,
İnsanlar bu bozuk düzende,
Neden dürüst kalamıyor,
İsyanım kalbime,
İnatla umudunu
Hala kesmiyor...
Aslan Burcu
Güneş her sabah benle doğar,
Ama ben senin aklına hayranım,
Sen çok bilsen de bana hava atma,
Doğam gereği havaya aşık olsam da,
Sen belki bensiz olabilirsin,
İtiraf etmek zor biliyorum
İhtiyacım var sana,
Yalvartma cömert yüreğimi,
Soldurma ateşten gülümü,
Haksız olsam da söyleme,
Olmasa da özrüm sözlerimde,
Sen bak!
Saklı gözlerimin taa içinde....
Başak Burcu
Hislerimi ve tüm yüreğini
Aklını ve yaşamını
Tutarlı ve temizleyerek gel yanıma
Dağıtma ne duyguları
Ne derli toplu duran
Odanın her yerinde ki
Pak düşünceleri,
Bana yalan söyleme
Detaylardan anlarım
Şayet sevgimi istersen
Zeki ve dürüst ol
İşte o zaman coşarım
Hiç düşünmeden
Nerede olsan da sana koşarım...
Terazi Burcu
Hayır dese bağırsa da mantık
Sevgiye tutsağım,
Dengede olsa da terazim,
Her zaman aşk ağır gelir,
Adaletin yalın gerçeği
Gösteremez her şeyi,
Hoyrat ve kaba sözler
Aptal ve boş gözler
Beni sinir eder eder
Ceplerdeki akrepler
Böyle olacaksan eğer
Git
Git ve yalnız bırak
Dengemi...
Akrep Burcu
Sanki tüm duygular keşme keş,
Tabiat kaosta gibi,
Seömek ne zor
Sen mi yoksa ben mi,
Her şey toz duman,
Tut ellerimi,
Götür beni
Yüreğinin gerçeğine
Yoruldum asırlardır yaşamış gibi
Hayat ver sıcak ellerinle,
Donmuş üşümüş
Ölümün sessizliğindeki kalbime
Her duygum bir giz içinde
BEN!
Sevdiğimi kolay itiraf edemem
Sen usulca gel de söyle..
Yay Burcu
Ah kaçıversem uzaklara,
Varsa eğer
Kaf dağının ardına,
Yaşasam
Hiç yaşanmamış maceraları,
Masalları yollarda
Açsam hiç açılmamış lahitleri
Geçmişin ve tarihin heyecanlı tozları
Kaplasa yüzümü,
Keşfetmek bir gerçeği
Senle beraber
Koşmak her uzun yolda
Amak en yüksek dağları
Hadi tut elimi
Gelirsen
Yüreğim senle...
Oğlak Burcu
Sevmek sözle olmaz
Emek ister
İş plansız olmaz
Yürek ister
Mantık duygudan üstündür
Akıl gördürür
Aşk ise kördür
Boş sözlere karnım tok
Eyleme yolumdan
Lafla gitmiyor
Peynirin ve ekmeğim gemisi
Bizi çalışmak kurtarır
Boştur gerisi..
Kova Burcu
Rüzgar nereden eserse essin
Ben o yana eğilmem,
Beni benleştiren
İnandıklarım ve bildiklerim
Hayatın lokomotifi AKIL'dır
Duygular kördür
Yanıltır,
Aşk bazen beni de kör etse de
Çabuk toplanırım yine de
Seni sevdim diye
Bil ki!
Sana kendimi ezdirmem de,
Aşık olmuş bir köle
Olamam istesem bile...
Balık Burcu
İnsan, olur muydu hiç
Hayalleri olmasa,
Altını ayarla ölçerler
Elması kıratla
İnsanın ayarı hayalleridir,
İnsan hayal ettiğidir,
Engel olmayın hayallerime
Alay ederek
Çünkü en büyük mucitler
Balık burcu Hayalciler.."
(Ayhan ve Gülşen Özcimbit - İslam'da Astroloji Kitabı'ndan alıntıdır)
Twitter: @Astrolozi
30 Mayıs 2013 - Astrolozi
Allahım, bu ne güzel bir hafta.. Gökyüzünün en en güzelleri, en en şanslıları güçbirliği ilan ediyorlar.. Venüs ve Jüpiter.. Harika fırsatlar, şanslar, ilişkilerde harika gelişmeler.. Merkür de onların yanında, bu güzel olayları iletişime kelimelere döküyor.
Ay kova burcunda ilerlerken bu müthiş üçlüye güzel bir açı yapıyor, ne mi oluyor? Yeni aşklar doğuyor, dargınlar barışıyor, eğitim, hukuk, yurtdışı ile ilgili işlerde, medya konularında hızlı gelişmeler yaşanıyor.. Doğum haritalarınızda zor açılar yok ise, aşağı yukarı kalkıştığınız tüm işlerden başarılı sonuçlar alabilirsiniz. Sanat, estetik konularında güzel gelişmeler yaşanabilir. Pallas da ikizler burcuna girdi. Bu konularda rahatlıkla karar verebileceğimiz günler bunlar. Yaz mevsiminin de kendini iyice hissettirdiği bu günlerde, bol bol seyahat planları yapılabilir. Ayın Kova burcundaki hareketi bize bireysel değil, toplu hareket etme güdüsü sağlıyor. Toplumsal ve insani olaylarda gelişmeler yaşanabilir.
Daha önce de söylemiştim, bu kadar zor açılı günlerin ardından, biraz nefes alıyoruz. Hepimiz dar geçitlerden geçtik, büyük değişimler dönüşümler yaşıyoruz.. Attığımız tohumlar filizleniyor, çiçek açıyor. Sevgiyle büyütelim bu tohumları ki onlar da bize güzellikler sunsun.. Bugün gözünüze çarpan her bir çiçeğe sevgiyle bakın, selamlayın onları.. Göreceksiniz onlar da size gülümseyecek, hissedin..
Twitter: @Astrolozi
29 Mayıs 2013 Çarşamba
Hayatın Anlamı - Astrolozi
''Eski zamanların birinde bir adam; hayatın anlamının ne olduğunu kendi kendine sormaya başlamış.
Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş... Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş.. Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş... Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zaman da durmuyor tabi ki.
Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona - 'Şu karşıki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir. ' demişler.
Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye “Hayatın anlamının ne olduğunu' sormuş...
Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş...
Adam kabul etmiş... Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağ doldurmuş. Şimdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel... Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağ eksilmesin, eğer bir damla eksilirse kaybedersin..
Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış evet demiş kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı(!)
Adam şaşkın... Ama demiş ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki... Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel, demiş Bilge... Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzellikler büyülemiş muhteşem bir bahçedeymiş çünkü... Geri geldiğinde bilge, adama bahçe nasıldı diye sormuş... Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış..
Bilge gülümsemiş, ama kaşıkta hiç yağ kalmamış demiş ve eklemiş
-Hayat senin bakışınla anlam kazanır ya sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp gider sen farkına varmazsın...Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın akıp giden zamanın anlam kazanır...
'Hayatının anlamı senin bakışlarında gizli...''
Alıntı
Twitter: @Astrolozi
Mandala nedir? - BeDi
İnsanlık tarihi kadar eski bir şey mandala. Mandala hakkında günlerce konuşabilirim, çok mu? Aslında her yerde mandala var. Saatler örneğin.. Horoskoplar, yüzümüz bile mandala aslında.Ttabi önce bir kimlik bilgisi vermek gerek. Kocaman kelimelerle anlatacagım hazırsanız, çünkü manevi olarak büyük olmasının yanısıra tarihsel olarak da öyle.
Mandala bir kült yapı, resmi ya da tasviridir. İçine girdikçe genişleyen, seninle birlikte yol alan bir görüntüdür. İçsel olarak 'birlik' deneyimi için kullanılır. Sen ve evren arasında uzanan kocaman ve hızlı bir araçtır.
Mandalanın merkeziyle kurulan özdeşleşme sayesinde meditatif yol başlar. Kişi bu duruma kendini teslim eder ise, evrenin merkezindeki yerinin farkına varma imkanına sahip olabilir ve odaklanır. İlerledikçe darmadağınık unutulmuş şuurunu toparlayara,k birliğe ulaşır, herşeyin ideal ilkesini keşfeder. Mandala kozmogram değil, aynı zamanda psikogramdır. Şifa çemberi olarak da çalışır. Her rengin, şekillerin, biçimlerin, bitkilerin, taşların, yönlerin, rüzgarın bile anlamları vardır. Sedir çevreyi hastalıklardan temizlerken, parlak kırmızı kudreti korkusuzluğu eylemi ve dönüşümü destekler. Gümüş sezgi ve telepatinizi güçlendirir. Kuzey rüzgarı saflaştırıcı iken güney rüzgarı yaratıcıdır.. Kişilere özgü horoskoplardan bilgi edinerek onların ihtiyaclarına göre mandalalar hazırlanır. Bazı mandalalar anlıktır. Kum, taş çiçeklerle rüzgarın enerjisine teslim edilir. Bazıları odanızda duvarınızda yer alır. Bazıları ise yüksek enerji kapasitesine sahip yapılar olarak karşımıza çıkar.
Bulduğunuz her mineral, sizin malzemeniz olabilir. Küçük bir olumlama ile doğru zamanda müthiş bir gelişim kaydedersiniz.....
Facebooktaki Bedi Sanat grubunda kendi mandalalalrımızı yapıyoruz. Kişisel olarak rehabilite özelliğini kullanarak kendimizi keşfediyoruz. Ancak kendinizin ya da sevdikleriniz için bu konuda çalışma yapmamı isterseniz mail ile bana ulaşabilirsiniz. Dünyanın neresine dogru yol alırsanız alın tek bir merkeze varırsınız; kendinize. Sevgiler..
bedi sanat: https://www.facebook.com/groups/194112054048692/
bsdamci@gmail.com
bsdamci@gmail.com
Twitter:@BanuBeDisi
Sandık ve Aşk - Suzi Barokas Fergan
Eski eşyaların arasında bulunan aşk mı?
Sadece gökyüzünün değil içininde parladığı günler vardır ya işte öyle bir gündü, günlerden cuma Venüs'ün günüydü, belki de Venüs Jüpiter ile kolkola girmişti gökyüzünde (şu andaki gibi).
Kadın'ın isteği eski güzel bir sandık almaktı, antikacıların olduğu semtte aramaktan ve yürümekten çok yorulmuştu. Tam da eve dönmeye karar vermişken gördü o güzeller güzeli çeyiz sandığını. Dükkandan içeri girdi etrafta kimseler yoktu. Mekanın o eski kokusunu içine çekti. Sandık ona anlatt,ı o dinledi, aşk ve tutku dolu hikayeyi kavuşmayan aşıkları Aragon'un da dediği gibi ' mutlu aşk yoktur '
Hikayenin içinde kaybolmuşken adamın sesiyle kendine döndü, nasıl bir ses tonu diye düşündü (boğa veya merkür boğa gibi ) ve adam sandığın geçmişini anlatmaya başlad,ı herbir ayrıntıyı başak titizliğiyle. Adam anlattıkça kadın güneşin ruhunda parladığını hissetti , aşk böyle birşeyd,i belk ide ruhların birbirine dokunması .
Aşk istermi, eğlence, iyi huy
Beni mutlu edecek olan paran değildir
Ölürken, kalbimde bir el olsun istiyorum
Haydi birlikle gidelim, özgürlüğümü keşfedelim
Tüm önyargını unut, büyür benim gerçekliğime.
29 Mayıs 2013 - Astrolozi
Haftanın 3. günü olan Çarşamba, Merkür günüdür. İletişime açık bir gündür. Ay, 00.48'te Oğlak'tan Kova burcuna geçiş yaptı.Sabah saatlerinde Satürn ile sert bir açısı olacak ama sonraki saatlerde Güneş ve Uranüs ile uyumlu hale gelecek.
Kova burcundaki ay bizi sosyal çevremizde, gruplarda, kollektif çalışmalarda etkin kılacak. Bireysel değil çevremizdekilerle beraber hareket etmek isteriz. Sabah saatlerinde biraz sıkılsak, engellenmiş hissetsek de günün ilerleyen saatleri ikili ilişkiler açısından oldukça verimli.. Ebebeyn ile erkek-kadın, ve otorite figürleri ile oldukça olumlu girişimlerde bulunabiliriz. Parlamaya müsaitiz. Zaten gökyüzündeki müthiş Jüpiter / Venüs ilişkisi hala etkin. Çabalarımız sonuç vermeye başlayacak.
Akşam saatlerinde Uranüs ile olan açı olayları hızlandıracağı gibi bize dahiyane fikirlere boğabilir. Sanki kafamızda bir ampul yanacak. Harika sürprizler, güzel, hoş gelişmelerle karşılaşabiliriz. Sanki hepimiz birer Einstein olacağız. İletişim trafiği, yardımsever duygularımızla birleşip harikalar yaratabiliriz. Bağımsız düşünceler, orijinal yaklaşımlarımız hayatımıza yenilikler getirebilir. Teknolojik konular, medya, eğitim ve fikir alışverişleri oldukça artacak.
Geçirdiğimiz zor günlerden sonra bu enerji bize güç kazandırır, resmen şarj oluyoruz sanki. Bu günlerin değerini bilelim, kırgınlıklarımızı, dargınlıklarımızı tamir edebilir, yüklerimizden biraz kurtulabiliriz. Haydi hep beraber Einstein'lık oynamaya..
Takip için Twitter adr.: @Astrolozi
28 Mayıs 2013 Salı
Bir Annenin Oğlu'na Yazdığı İbretlik Mektubu - Astrolozi
"Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu.
Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu.
Babam, ben daha küçükken bir kazada öldüğünden, ailemizi geçindirmek de anneme kalmıştı. Bunun için okulda aşçılık yapıyordu.
İlk okulda iken bir gün annem bana "merhaba" demeye gelmişti. Sanki, yerin dibine geçmiştim. Bunu bana nasıl yapabilirdi.?
Onu görmezden geldim, ona nefretle bakarak oradan kaçtım...
Ertesi gün sınıfta bir arkadaşım bana, "..Senin annenin sadece bir gözü var. Diğeri ne biçim.!" Dedi. Diğerleri de gülüşüyorlardı.
O anda yerin dibine girmek ve de annemin ortadan kaybolmasını istedim.
Bu yüzden, o gün onunla karşılaşınca dedim ki:
-"Beni gülünç duruma düşüreceğine, ölsen daha iyi!.."
Annem karşılık vermedi. Sadece, tek gözüyle bana biraz baktı ve uzaklaştı gitti...
Dediklerim hakkında bir saniye bile düşünmemiştim, çünkü çok kızmıştım. Onun duyguları beni hiç ilgilendirmiyordu. Onu evde istemiyordum ama ev onun üzerineydi...
Çok çalıştım, kendime yeter oldum, sonunda Singapur'a okumaya gittim.
Bir süre sonra da evlendim. Birikimime borç ekleyerek kendime bir ev aldım.
Daha sonra çocuklarım oldu ve hayatımdan memnundum. Annemi unutmuştum...
Bir gün annem bizi ziyarete gelmişti. Öyle ya, kaç yıldır beni görmemişti.
Kapıya gelince, çocuklarım tek gözlü birini görünce birden korktular, sonrada güldüler.
"Babaanneniz" diyemedim. İçeri girince ilk fırsatta ona:
-"Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin.? Buradan hemen git.!" Dedim.
Bu çıkışıma annem kısık bir sesle:
-"Kusura bakmayın, ben yanlış adrese geldim galiba.!" Dedi ve çıktı-gitti...
Aradan yine uzun bir zaman geçmişti.
Bir gün "mezunlar toplantısı" için okulumdan bir mektup aldım.
Karıma; "..iş seyahatine gidiyorum" diye bahane uydurdum.
Mezunlar toplantısından sonra, birden aklıma düştü.'Sadece meraktan' eski evime gittim.
Eski komşularımıza sorduğumda, "annemin öldüğünü" söylediler.
Önce biraz sevinç duyar gibi oldum ama içimde bir burukluk ve sızı hissettim.
Ben şaşkınca beklerken, "bana verilsin diye annemin bir mektup bıraktığını" söylediler.
Açtım ve okumaya başladım:
-En sevgili oğlum... Her zaman seni düşündüm.
Singapur'a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzüldüm...
Mezunlar gününde geleceksin diye çok sevindim ve bekledim.
Ama; "seni görmek için yataktan kalkabilir miyim" diye çok düşündüm...
Seni büyütürken, 'tek gözümle' sürekli bir utanç kaynağı olduğum için de üzgünüm... biliyormusun biricik oğlum. .?
Sen küçücükken, babanla birlikte bir kaza geçirmiştin. Baban öldü fakat sen, bir gözünü kaybetmiştin. Bir anne olarak, senin tek bir gözle büyümene dayanamazdım...
Bu yüzden, babandan kalan tarlayı satarak, ameliyat masraflarına yatırdım.
İşte ,şimdi o yeri boş olan gözüm var ya , onu sana vermiştim. Nakil çok başarılı geçmişti, hiç fark edilmiyordu. "O gözle, biricik oğlum görüyor ya..." diye çok mutlu oluyordum . ana yüreği ya oğul, sana 'sen benim gözümle görüyorsun 'diyemedim ..
Başarılarından dolayı seninle o kadar gurur duyuyordum ki, bu bana yetiyordu.
Her şeye rağmen, sen benim oğlumsun...
Bütün sevgilerimle... Annen.
Sadece 1 Anneniz Var.Annenizi Üzmeyin."
(Alıntı)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)