Koç Dolunay'ının ardından Ay ve Güneş'in Akrep burcunda kavuşumu sayesinde derinlerimizdeki çöplerle, karanlıklarla yüzleşeceğiz. Orada en saklı korkular, zehirler yatıyor. Sanki ölümün ya da yaşamın terörize edildiği alanlar oralar. Annemi kaybettim, biliyorsunuz. Kendime vakit tanımak istedim, bazı şeyleri iyice sindirebilmek için. Bu kayıp beni biraz daha büyüttü, köşelerimi yonttu sanki. Daha şekillenmesi gereken detaylarvar. Onlar belirmedikçe de günlük rutin yaşama dönmek zor görünüyor. Dolayısı ile yazmakta zorlanıyorum.. 1 Aralık'a kadar aranızda yazılarımla olamayacağım. Ama arada içimdeki sesi dinleyerek, böyle ara yazılar çıkabilir; kendimi sınırlandırmıyorum. İşte bunlardan birini okuyorsunuz şimdi.
Akrep burcu, gerşekten final çizgisini göğüslemiş noktaların artık ölmesine, dönüşmesine olanak tanır. Aslında en zor zamanlardır bunlar; hani göğüs göğüse Kor a Kor gibi, taa kemiklere kadar hissedilen. Çok yabani, sert hatlı bir dibe dalıştır bu. Tabu olarak görülen şeyleri de ifade eder; takıntılı olduğumuz yerler gibi. Hani küçükken beynimize büyüklerimizin kazıdığı kurallar gibi; cinsellikten bahsetme, herkesle politika, din konuşma, eşikten sağ ayakla geç gibi gibi.. Sınırlardır bunlar, sanki aşılamayacak gibi kesin ve sert.. Sınırlar aşılacak şimdi aniden, hızlıca.. Amma velakin, Merkür'ünü ustaca kullanan, başarı elde edecek. Kararlılık, odaklanma, konsantrasyon prim yapacak. Kararlarımızı, eğer bu alanlarda tüm ihtimalleri hazırladı isek, işleme koyabilir ve önemli değişimlere imza atabiliriz. Eski alışkanlıklarımızı, inançlarımızı bir bir sorgulayacağız şimdi.
Yeniay eski mitlerdeki Ölüler Bayramı'na denk geliyor. Küçük çocuklar, cadı kıyafetleri giyip, kapıları çalarak, şeker isterler ya hani. Haritadaki Mars ve Uranüs karesi ise, kapının çalınması ile boş bulunup kapıyı açınca, korkunç görünümlü bir cadıyı karşınızda görmüşcesine saçlarımızın diken diken olmasına yol açabilir. Hazırlıksız yakalanınca "kal" gelir ya.. İrkileceğiz, korkacağız, huzursuz olacağız gelişmelerle hızlıca. Yeniayın Kuzey Düğüm ile olumlu açısı sayesinde ise önümüzde açılacak yepyeni bir yola işaret etmekte; ama hızlı hareket etmek, sürpriz gelişmelere ve huzursuzluğa hazır olmak şart.. Her zamankinden farklı, bambaşka bir yol bu. Hani doğum ve ölüm iç içe geçmiştir ya, onun gibi. Hah çok iyi oldu bu derken, bir yandan da off neden böyle oldu derken bulabiliriz kendimizi.
Asteroidlerden Memoria ve Photographica bizleri anılara, eski sararmış fotoğraflara sürükleyecek. İçimiz yanabilir, eskilere dalabiliriz. Üzülmeyin sakın,şifası da beraberinde olacak. Geçmişle iç içe hissedeceğiz, kaybettiklerimizle içsel sohbetler yapacağız. Diğerleri ya da başka dünyalarla kolay empati kuracak bağlar oluşturacağız; konuşmadan çoğumuz anlaşacağız. Bol renkli rüyalara hazır olun. En çok rüya göreceğimiz dönem olacak bu Yeniay süreci. Seslerin, kelimelerin ardındaki anlamlar, belki boşluklar, ruhların gerçek sesi, sessizliğin sesi daha belirginleşecek. Söylenmeyenlerden daha çok şey öğreneceğiz. Anılardan, sezgilerden, göreceğiniz vizyonlardan, rüyalardan sakın korkmayın. Geçmişe, yitirdiklerinize sevgi ve şifa enerjisi gönderin; belki yıllar öncesine belki atalarınıza. Umut var, hayal desek o da var, destek.. o da var. Tuttuğumuzu koparmaya ise, ramak var.
Kontrol etmeye, düzen getirmeye çalışmayın, bırakın gelişen gelişsin olan olsun, sadece korkmayın, huzursuz olmayın ki hataya düşmeyin. Beklenmeyeni bekleyin, Cesur Yürekli Richard olun ya da Martı Jonathan.. Yaşam da, ölüm de her zaman denge içindedir; sizler de ruhlarınızla barış yapın, denge sağlayın. Yürekten geçen, kafaya, beyine ulaşsın, gerçeği yaratsın. Böylece değişime dönüşüme hep birlikte kapı açalım. Bu Yeniay'dan sonra bilin ki, hiç bir şey aynı kalmayacak; anlayacağınız sizler bile. Ama acılı mı acısız mı buna biz karar verelim..
Zerrin Zindancıoğlu, ASA, MAPAI