13 Kasım 2012'den beri Tutulmaları Akrep burcunda deneyimlemekteyiz. 24 Ekim 2014'te saat 00:56'da gerçekleşecek Güneş Tutulması ise Akrep burcunda gerçekleşecek son tutulma.. Sanki son mektup gibi.. Aslında farkında olmasak da hepimize bir öz disiplin, yapıcı değişimler, durağan enerjiyi ve yararsız olanı bırakmaya yönelik etkiler verdi bu tutulmalar. Akrep burcunun etkileri çok hissedilir değildir, derinden çalışır ama çok köklüdür.. Bir benzeri aynı derede yani 0 derece Akrep burcunda 24 Ekim 1995'te yaşanmış; açıları aynı olmasa da aynı derecelerden haritalarımıza dokunmuş 19 sene evvel.. 2 yıldır değişim ve kriz olasılıkları ile korkusuzca baş etmeyi, kendimizi kanıtlama ve tek başımıza sahip olma dürtüsünden uzaklaşarak paylaşmayı hatta belki daha az endişe ve korku duymayı öğrendik. Tutulmalar, artık hepimiz öğrendik ki; güçlü Yeni Ay'lar. Bireysel olmaktan çok genel etkilere sahip. Kendimize yeni hedefler belirlemek, eski kalıpları bir kenara bırakmak adına en uygun zamanlar. Ay ve Güneş aynı burçta buluştuklarından, Güneş Tutulmaları o burcu aşırı vurgularlar, büyük değişimlere ve büyümeye fırsat tanırlar. Akrep sonlanmadır, ölüm ve yeniden doğumdur. Sonlanmalar, bir şeylerin yeniden doğmasına imkan verir. Stresli olsa da olumlu sonuçların ortaya çıkmasına fırsat tanırlar.
Çok eski zamanlarda, Boğa, Akrep, Aslan ve Kova, Dünya'nın temellerini oluşturan burçlar olarak nitelendirilmiş. Bu burçlarda olan tutulmaların, özellikle tutulmanın seyredilebileceği bölgelerde şiddetli depremlere yol açabileceğini düşünmüşler; zira bu durumda Dünya'nın temellerini tehdit altında görmüşler. Ancak tutulmaları sadece depremlerle bağlantılı düşünemeyiz; eğer onları sadece fiziksel sonuçlar olarak görmeyip, aynı zamanda sembolik işaretler olarak düşünürsek, çeşitli dünyevi olaylarla bağlantılı olmaları çok makul gelecektir. Bu Tutulma ülkemizden izlenemeyecek; aşağıdaki fotoğrafta etkili olduğu bölgeleri açıkça görebilirsiniz.
Gelelim etkilerine; 0 derece Akrep burcundaki Güneş Tutulması ile artık uzun bir süre bu burçta Tutulma yaşamayacağız.. Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi 2 yıllık sürecin ardından çoğumuz kendimizi bile tanımakta zorluk çekiyor olabiliriz. Eski "ben" öldü, yerine yenisi geldi gibi. Korkularımızla, gölge yanlarımızla, endişelerimizle, hırslarımızla yüzleştik çoğumuz; törpülememiz gereken yanlarımızı törpüledik umarım. İçsel yolculuklarımızda hatalarımızla yüzleştik; bir çok kereler yaşadığımız olumsuzlukların belki de neden başımıza geldiklerini gördük. Defolu yanlarımızı gördük; tesbit ettik. Haritalarımızda sert etkiler varsa, mal, mülk, para veya kişilerle fazlasıyla sahiplenme, kontrol etmede aşırılık, bizde anısı olan şeylere aşırı bağımlılık.. hepsi ile sınandık. Bunların belki hiçbiri sevgi nedeniyle değildi belki. Artık geride bırakmamız, bağlarımızı koparmamız gereken şeylerin yani bir çıbanın canlanmasıydı. Bunlar sıkıntı ve üzüntülerimizin kaynağıydı. Bu çıban bu iki yıldır azdı, şişti, irin topladı.. Tek yapmamız gereken, gitmesi gerekenin gitmesine izin vermemizdi. Bu bir alışkanlık, bir kişi, bir arkadaş, bir mekan, sabit düzen, para veya lüks tutkusu.. listeyi daha çook uzatabileceğim şeyler; kısacası bağımlılıklarımızdı. Bağımlılıklarımızı yerinde göremeyince üzüntüler, kaygılar arttı. Bazılarımız, yeni düzenlerine, eksikliklerine rağmen, elinde olanlarla mutlu olmayı öğrendiler, bazılarımız ise hala debelenmekteler.. Akrep tutulmaları işte bunları ifade ediyordu. Endişe hissettiren, duygusal olarak güvende değilmişiz hissini veren yenilikler hepimizi korkuttu.. Bilinçlerimiz, sonunu göremediği her konudan korktu; ama duygularımız, bu düzen değişmeli diye bizlere uzun zamandır da fısıldıyordu.
Tutulma haritasında Aslan burcu yükselmekte; Yöneticisi Tutulmanın baş rolündeki Güneş.. Her ne kadar 3. evde gerçekleşiyormuş gibi görünse de aslında 4. burçta. Her iki evin de etkilerini görebiliriz. Kardeşlerimiz, komşularımız, yakın çevremiz ve ailemiz diye listeyi uzatabiliriz. İletişim şeklimiz, seyahatlarimiz, kararlarımız önem kazanacaktır bu dönemde; ancak bunu yanında kendimizi duygusal olarak güvende de hissetmeliyiz. Venüs, Güneş'in kalbine oturmak üzere.. Normalde harika bir görüntü. Güneş'in kalbinde olmak, söz konusu gezegeni oldukça kuvvetlendirir; ama Akrep tahtını Venüs pek sevmiyor. Venüs, bu burçta biraz çıkarcı, tensel zevklerine düşkün hale bürünüyor. Bu dönemde ilişkiler iyi veya kötü yanları ile iz bırakıcı olacaktır.. Daha önce fark edilmeyen aslında önemli olan faktörler su yüzüne çıkabilir. Hemen yanı başındaki Kuzey Düğüm ile birleşmiş Merkür'ü de yoruma katarsak ki, geri hareketini durdurmak üzere iyice frene başmış durumda; ilişkilerimiz açısından bir süredir geciktirmiş olduğumuz kararları artık vermek zorunda kalabiliriz. Bazı olayların gerçek yüzlerini bu dönemde görebileceğiz; 7 Kasım Dolunay'ına doğru bir çok şey netleşecektir. Bırakmakta, bitirmekte ya da başlatmakta zorlandığımız her ne ise, son raund için ringe çıkabiliriz. Çıkabiliriz kelimesi yanlış oldu aslında; Akrep burcunun yöneticisi Mars ile Tutulma derecesi arasında uyumlu açılar var; yani o ringe çıkmalıyız.. tam zamanı. Gitmesi ya da gelmesi gereken için vakit tamam. 0 dereceler zaten başlangıç enerjisi ile doludur; Koç burcu özellikleri taşırlar, hareketi, eylemi anlatır, sanki "enter" tuşu gibidirler. Neptün'ün Tutulmaya olan üçgen açısının orta noktasında yer alan Mars ile olan bağlantı, ayan beyan görünür olacak olanla ilgili artık harekete geçmemiz gerektiğini anlatıyor. Şartlara direnmeden, olduğu kadarıyla artık şartları değiştirme zamanı geldi. Bu bir iş, bir arkadaş, bir alışkanlık, bir ev, bir araba, bir karar, bir ortak, bir eş, bir aşk.. olabilir. Ama ne gerekiyorsa, hani o Akrep'in ifade ettiği gibi aslında taa derinde gerçekleri gördüğümüz, hissettiğimiz gibi, artık adım atmalıyız. Tutulma yöneticisi olan Mars, Etamin sabit yıldızı ile kavuşumda; konsantrasyon, filozofik yaklaşımlar önemli. Mars'ın ilerideki tarihlerde, Tutulma derecesine her dokunuşu, bu konularda hayatlarımıza hareket getirecektir.
Geri giden Merkür, Pluto ve Uranüs ile bir T-kare oluşturmuş, dereceleri birbirlerine yakın. Bazı eski konular, belki bazı iletişim kazaları, seyahat aksilikleri, o yapmak istediğimiz değişimlerde uygulama zorluğu çıkarabilir. Yani her şey dört dörtlük olmayabilir ama bizleri ileriye taşıyabilecek diğer tüm faktörler hazır ve nazır.. Bu dönemde bazı hastalıkların hızlı yayılması, kronik bazı rahatsızlıkların uyanması söylenebilir; bu noktada herekli kontrolleri ihmal etmemeliyiz. Fikirlerimizi, kararlarımızı ifade ederken, bütünü görmeye özen gösterelim; Merkür Terazi burcunda geri gide gide bulunduğu 17 dereceden en son 15 Eylül civarı geçmiş. O günlerdeki konular biraz başımızı ağrıtabilir. Cümleleri "ben" değil "biz" öznesi ile başlatmaya özen gösterelim.
Hemen yükselen derecesi yanında Şans Noktası ve Jüpiter kavuşumu göze çarpıyor; evet diğer zamanlara göre daha şanslıyız diyebiliriz.. Ancak bu noktaya gelen Satürn karesi işi biraz baltalamakta; sorumluluklarımızı hatırlatır cinsten. Satürn karmanın gezegeni, işleri yavaşlattığı söylense de Akrep burcunda duruşu ile ektiklerimizi biçme zamanına da işaret ediyor. Ayrıca Yükselen, Uranüs ile üçgen bir etkileşim içinde; artık kendimizi ortaya koyma zamanı geldi diyor. Evet belki Uranüs bir T-kare ilişkisi içinde ama bu bize motivasyon katacaktır; kamçılayıcı bir etki, arkamızdan itekleyici rolü üsteniyor.
Aslan yükseleni olan Akrep tutulması için sadece şunu söylemek istiyorum.. "Şov başlasın".. Uzun süredir yaptığımız içsel analizler, içsel sorgulamalar sonucunda hepimiz ne istediğimizi artık biliyoruz. Aslan burcu bunların artık görünür olmasını istiyor; Akrep ise kökten değişim diye fısıldıyor. O büyük sistem, fırsatlarını bizlere bir bir gönderecektir. Ancak hala, suya sabuna dokunmayayım, usul usul sağdan sağdan gideyim diyenler adına bu tutulma pek bir şey ifade etmeyecektir. Gerekli araştırmalarını, hazırlıklarını yaparak, harekete geçenler için ise tutulma heybesinde büyük ödüller taşıyor. Hırslarımızı, kinlerimizi, tutkularımızı bir kenara bırakıp, affedici olmanın önemini farketmek, büyüyen sevgi enerjisinin bir kenarından tutabilmek, akışa, tesadüflere inanmak, en önemlisi iç sesimizi dinlemek bize çok şey katabilir. Sahnede yer almak, rolünü başarıyla tamamlamak isteyenlerr; Gökyüzü daha ne yapsınn.. Duyun sesini..
Astrolozi