29 Ağustos Cumartesi akşamı 21:35'te Balık burcunaki Ay ie Başak burcundaki Güneş birbirleriye karşıtlık yapacak ve Dolunay oluşacak. Genel olarak Güneş ve Ay karşıtlıkları, kendi kişisel ihtiyaçlarımızla başkalarının şahsi ihtiyaçlarının çatışması anlamına gelir. Gerek yetkili kişiler, gerek aile üyeleri, özellikle çocuklar ve karşı cinsten kişilerle ilişkilerde zorluklar oluşabilir. Benliğimiz ve duygularımız arasındaki çekişmedir. Bu görünümün getirdiği yüksek enerji eğer bilinçli ve kararlı iseniz, bir amacınız varsa bu yönde başarı getirebilir.
Dolunay haritasında Yükselen'de 26 derece Koç burcunu görüyoruz; yönetici Mars 13 derece Aslan'da ve geri giden Venüs ile kavuşumda.. 26 derece Koç biraz Satürnyen bir enerji verir ki Satürn Ascye rahatsız edici 150lik bir açı yapmakta hem de 8. ev kapısından. Biraz fark var ama Dolunay ile karesi de bulunan Satürn duygusal zorlanmalara, kriz içerebilecek durumlara, metanet göstermekte problem yaşayabileceğimizi fısıldıyor. Düğümler ve Merkür'le Satürn ararsındaki üçgen ile de bazı rastlantısal olayların, belki yeni tanışmaların, haberlerin yani eş zamanlılıkların aslında bize gizliden gizliye ağır da olsa yardım edebileceğini anlıyoruz. Ayrıca dedik ya Yükselen yöneticisi Mars diye; evet belki geri giden Venüs ile bir arada olabilir ama tam tepedeki Pluto ile üçgen açı içinde; bu da bize büyük bir kararlılık verecektir. Bunu toparlamaya çalışırsak; bir çoğumuzun hayatlarında bir süredir ilişkilerde çözülmeler yaşandığını söyleyebiliriz. Hala bazı bağımlılıklarımızdan kopamıyor olabiliriz. Bilsek de belki bitirdik desek de, ayağımızı vuran bir nasır gibi hala bir yerlerimiz sanki acıyor.. İşte Balık burcundaki Dolunay ile öyle olaylar yaşayacağız ki; havadaki pus, sis dağılacak. Tesadüf diye nitelendireceğimiz olaylar bizlere olayların gerçek yüzlerini gösterecek belki de gösterdi. Şimdi artık canımız yansa da, yetti artık bıktım desek de cesaretimiz, kararlılığımız, Aslan yürekli Richard rolünü üstlenmiş durumda.. Yani bu kez kaçışı yok.. Ya bitecek ya bitecek.. Yenemediğimiz duygularımız, bağımlı hislerimiz bile eğer ki aklımıza yatmıyorsa.. üzerilerine kolayca bir çizgi çekebileceğiz.
Yükselen yöneticisi Mars, Dubhe sabit yıldızı ile kavuşumda; Satürn / Merkür karakterinde bir yıldız. Sebat göstermeyi, mutsuz palyoçaları, tutkulu sevgileri, aşırı ihtiraslı halleri temsil ediyor; bir de ünlü sanatçıları ve aktrisleri. Bu aşırı tutkular eğer ki sadece mantıksız bağımlılıklarsa; işte az önce söylediğim gibi sabır göstererek, kararlı olarak alt aşağı etmek istediklerimiz listesine dahil olacaklar. Zaten Pluto'nun hemen yanındaki MC noktasına da Vega sabit yıldızı yerleşmiş; politikşanslara, yönetim becerisine, pratikliğe, cömertliğe işaret etmekte. Bir şirketin başındaki CEO misali güç kısacası.
Haritada Öncü grubun ve Ateş ile Toprak elementlerinin yoğunluğu zaten kalıcı olmasını istediğimiz konularda harekete geçme dürtüsüne neden olacaktır; daha aktif daha özgüvenli, daha cesaretli bir 15 günlük süreç diyebiliriz. Burada en büyük kurtarıcı güç olarak Mars'ı ve Düğümlere olan üçgeni ile Satürn'ü görüyoruz; biri ateş, biri toprak. Yeni bir düzeni inşa etmek için kararlılık, disiplin, yürek ve cesaret hep bir arada.
Güneş ile kavuşumda olan Jüpiter Başak burcunda pek rahat değil, biliyorsunuz; detaylar bu görünümde çok ama çok önemli. Bazen bu detaycılık ana resmi kaçırmamıza neden olabiliyor. Bir nevi, günlük hayat, zorunluluklar yüzünden kaçan hayatlarımız gibi. Hemen Dolunay'ın yanındaki Neptün ile Jüpiter karşıtlığı ise belki kavga, gürültü, kaba kuvvet içermeyen ama yine de tehlikelere açık bir transit. Gereksiz, şişirilmiş beklentiler, uygulanması imkansız, abesle iştigal cinsinden idealler, hayallerimiz, çabalar neticesinde aniden ortaya çıkabilecek hayal kırıklıkları gibi duygusal içerikli çekişmeler yaratbilir. Özellikle bu etki altında ayaklarımızı yerde emin hissedeceğimiz gerçek durumlar yoksa, kendimizi bir anda boşlukta bulabilir sonra da düşebiliriz. Aldatıcı yanı kendimizi mutlu hissetmemize ve aptalca herşeyi başarabileceğimize, geçiştirebileceğimize inandırmasıdır. Sanki ilişkilerimizde bir sorun yok, her yer güllük gülistanlık, kötülük, çekememezlik sanki hiç yok gibi ve en önemlisi her şey sanki hep hayal ettiğimiz gibi gidecekmiş inancı verebilir. İşte bu gerek dünyaya ışık geçirmez kalın bir perde çeker. Bu iyi niyet çekişmelerinde para, mal, mülk gibi maddi kaynaklar yara alabilir. Ruhsal zorlanmalar, endişeler, bilinçaltı korkularının uyanması, düzenlerimizin bozulması ki bu zaten hissettirmeden başlamıştır, bıkkınlık, güvensizlik görülebilir. Bunlar az önce bahsettiğim nasırın vurmasıyla acı verir. O yüzden vazgeçmek gerekiyorsa, fedakarlık gösterilmeli. Bu nedenle önümüzdeki dönem bir çok ayrılığa, bölünmeye de şahit olacağız. Özellikle ilişkiler açısından tabii.
Başak burcunun özelliklerinden kuruntular, güvensizlik duygularına neden olacaktır; takıntılarımızla, korkularımızla yüzleşeceğiz. Şüphe.. belki sadece çevremizdekilerden değil kendimizden bile şüphe edebileceğiz. Büyük konuşan, kibir ve ego gösteren ise büyük zokayı yutacaktır. Kibir yıkım getirir özellikle Balık Dolunay'ı etkisiyle yaşanacak çözülmeler kendini yıkımlar ve ayrılıklarla belli edecek. Dolunay'ın bulunduğu burç ve ev nedeniyle ise psikolojik rahatsızlıklar, salgın hastalıklar, yüzleşmeler yaşanacak gibi.. Dolunay derecesinde Deneb Adige sabit yıldızı var; yaratıcılık ve sanatsal yeteneklere işaret etmekte. Güneş ise Thuban yıldızı (verimlilik, bilgi hazinesi, değerli fikirler) ile kavuşumda.. Aslında şamanik dönemlerde wiccaların kullandığı bir derece; yani işini bilen yaratcılığını konuşturabilen, işini bilen idealleri yolunda tüm gücünü ve bilgisini ortaya koyan düdüğü çalacak..
Uranyen prensipte değerlendirmek istersek benzer sonuçları burada da görüyoruz. Ay ve Güneş derecesinde yerleşmiş olan Hybris (kibir, karşıdan ya da kaderden bir şeyler bekleme, camdan kaleler, şartlı sınırlar)'in tam karşısına yerleşmiş Uranüs'ün şimşeklerini çakmak üzere beklediğini görebiliriz. Uranüs ile beraber Psyche (duygusal travmalar, psikolojik hassas yaralar, hatıralar, zihinsel sağlık), Minemosyne (hafıza, geçmişi yaşamak, travmaları atamama, negatif anılar) ve Harmonia (ruhsal denge) yerleşimlerini farkediyoruz. Geçmişte bize acı hatıralar bırakmış olanların ivedilikle mazi olması gerektiğini anlatıyor şahsen bana. Bu görünümün, Düğümlerle, Valentine / Poseidon, Mars ve Venüs orta noktasını tetiklemesi ise artık gerçekleri kabullenmek ve huzur bulmak ve retro Venüs'ün içselleştirdiği bazı yaraların şifa görebilmesi için cesaret gerektiğini anlıyorum.. Ancak zaten kadersel yaşanacak tecrübeler bizleri bu sınıra taşıyacaktır. Hades ve Poseidon orta nokatsı ise yaraların iyileşmesi için olana inanmanın, güvenmenin öneminiz vurgulamakta. Bu sürece start vermek evet zor gelebilir, özellikle sağlam bir psikoloji gerektirecektir; ama gitmesi gerekenin, bırakılması ve maziye gömülmesi gerekenin görülmesi için maalesef her birimiz yorucu ve travmatik zamanlara doğru ilerlemekteyiz. Yolun sonundaki Uranüs ve Harmonia ise sürecin ödülü olacaktır; kökten bir değişim ve uyanış..
Ülkemiz açısından ise 8. evde ancak 9. burçta gerçekleşecek; 8. ev halk güvenliği, yabancı ülkelerke fnans ilişkileri ve suçları temsil etmekte. 9. ev ise Kanunları, üniversiteleri, din ve devlet işlerini ve tabii yaşam felsefesini anlatmakta. Karşındaki konum ise 3. ev komşu ülkeleri, kültür, eğitim, bilim karayolları, 2. ev ise ülke ekonomısini temsil etmekte.. Bu konumlar özellikle komşu ülkelerle olan ilişkilerde net çizgiler çekmemiz gerektiğini aksi halde oluşabilecek krizlerin artacağını, aksi halde kindarlığın, hırsların ve düşmanlıkların artarak ölümlerin artmasına hatta bazı ekonomik problemler sonucunda intiharların bile oluşmasına şahit olabiliriz. Dipte yatan pislikler su yüzüne çıkabilir. Psikolojiyi de temsil eden bu görünümler halkımızı yorabilecek gelişmelere neden olabilir. Dini görüşlerin olşturduğu sisin aslında dağılmasına da işaret eden bu görünüm bazı gerçeklerin ortaya dökülmesine neden olabilir. Transit Asc'ye yakın duran Uranüs'ün natal Chiron'un üzerindeki konumu ise milletvekilleri ve bakanlarla ilgili bazı aşırılıklara, yetersizliklerinin daha göze batar olacağına ve ayrımcı hareketlerin devamına işaret edebilir. Uzlaşılması gereken konularda fikır ayrılıkları ve işleri yokuşa sürmeler Dolunay derececinin Sisyphus (bir şeyin üstesinden gelememek, işi yokuşa vurmak) yakınlığından anlaşılıyor. Dolunay'ın tam karşı konumundaki natal Siwa, Circe ve tr Uranüs görünümü zaten bu başarısızlıkların önemli karşı ses oluşturmasına neden olacaktır. Bazı kökten değişim isteyen alanlarda yaşanacak yıkıcı olayların artık seslerinin kesilememesi söz konusu. Sanki mızrak çuvala sığmaz demek mümkün. Dolunay'ın natal MC ve Jüpiter Neptün orta noktasındaki hali ise oldukça manidar. Yöneticilerimizin yüksek anlamsız ideallerinin tabii direkt bu konularla bağlantılı; beklentileri, istekleri daha da aşırıya kaçabilir. Yönetici konumundakilerde, iktidar partisi tabii, yönetici değişimine gidilebilir. Dolunay'ın Düğümlerimize yakınlığı diğer bir çok noktaya dokunuşu kadersel olarak olumsuzlukların devam edeceği daha karmaşık hale gelmeleri, adalet ve politika sistemini terazilerinin şaşmasına hep beraber şahit olmaya devam edeceğiz ve hepimiz gördüklerimiz yüzünden psikolojik ve ekonomik olarak önemli etkiler altında olacağız. Başkanlık sistemi ile ilgili bazı konuların hızlı gündem oluşturması, Başbakanlık kotuğundaki isim değişikliği, bu konuların netlik kazanması ise Pluto / Kronos - Güneş orta noktasına denk gelen Dolunay sürecinde mümkün. Neptün etkisiyle ise bol yağışlı bir sürece girmekteyiz.
Astrolozi