Öncelikle tüm Hristiyan vatandaşlarımızın ve dostlarımızın en büyük bayramları olan Paskalya Bayramını kutluyor, Hristiyan, Müslüman ve Yahudilerin ülkemizde ve dünyada dostluk ve hoşgörü içinde yaşamalarını diliyoruz!
>> Bu sene Hristiyanların birçok mezhebinin bugün kutladığı Paskalya Bayramı Nedir ?
Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli bayram. Hrıstiyanlara göre İsa, çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilmiştir. Paskalya; Hristiyanların inanışlarına göre, Hz. İsa’nın öldükten sonra yeniden dirildiği gündür. Paskalya Günü, ilkbahar gün dönümünün yaşandığı 21 Mart'ta dolunayın görülmesinden sonraki ilk pazar günüdür. Bu nedenle Paskalya Günü'nün tarihi değişebilmekle birlikte genellikle, Paskalya tarihi için nisan ayının ikinci pazarı önerilir.
Paskalya Bayramından önce 5 haftalık Büyük Perhiz Orucu dönemi vardır, ardından Kutsal Hafta ve Pazar gününde kutlanan Paskalya Pazarı ile bu dönem sona erer.
Bu nedenle Paskalya bayramında Perhiz’den çıkışla beraber çeşitli çörekler yapılır, perhizde yenmeyen yumurta süslenerek yakınlara dağıtılır.
Paskalya kelimesi Türkçe'ye Rumca Pashalia sözcüğünden türeyerek girmiş olup, kökeni İbranice Pesah (פֶּסַח) kelimesine dayanır. İbranice'den geçen bu kelime "dokunmadan geçmek" anlamına gelir ve İsrailoğulları'nın Mısır'daki esaretten kaçışına veya İsrailoğulları'nın ilk doğan çocuğunun canının bağışlanmasına gönderme yapar. Bazı Batılı dillerde Paskalya yerine kullanılan Easter, Ostern vb. sözcüklerin kökeni Cermen Takvimi'ndeki Eostur (Nisan) ayıdır. Bu ay, adını Anglosakson Pagan tanrıçası Ēastre'den alır. İngilizcede ise Passover'dır. Gerçekten, İsa’dan önce de Museviler buna benzer dini bir bayram yaparlardı (bugün Hamursuz Bayramı olarak bilinir), Mısır’dan Filistin’e geçişlerinin yıldönümünü kutlarlardı. Hristiyanlıktan sonra o güne daha başka bir anlam verilmiş, İsa’nın dirilişi (maddi varlıktan manevi varlığa geçişi) olarak kutlanmaya başlanmıştır. Katoliklerle Ortodoksların Paskalyası arasında tarih bakımından fark vardır. Ortodokslar Gregoriyen takvim değişikliğini kabul etmedikleri için, onların paskalyası Katoliklerinkinden 12 gün sonra gelir.
Paskalya tüm Hıristiyanlar tarafından kutlanır. Yaygın olarak kiliselerde düzenlenen ayinlerin dışında, kutlandığı ülkeye göre değişik gelenekler vardır. Bunlar arasında en yaygını şahısların birbirine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı ve Paskalya yumurtası hediye etmesidir. Paskalya, perhizle geçen beş haftalık (büyük perhiz) bir hazırlık dönemi ile son haftayı (kutsal hafta) kapsar. Paskalya Günü'nde (Diriliş Günü) sona erer.
Süryanilerin temmuz ayında kutladıkları Meryem Ana Paskalyası adı verilen yortu da Paskalya kavramı içine girer. Katolik Kiliselerinde, Paskalya gecesi ayininde yeni ateş kutsanır, Paskalya mumu yakılır; Kitabı Mukaddes'ten bölümler okunur, vaftiz törenleri yapılır. Hıristiyanlığın başlangıç döneminde vaftiz törenleri, yılda yalnızca bir kez, Paskalya gününde yapılırdı.
Rum ve Rus Ortodoks Kiliselerinde gece ayinlerinden önce kilise dışında bir ayin alayı düzenlenir. Alay kiliseden çıkarken hiç ışık yakılmaz; dönüşte ise, İsa'nın dirilişini simgelemek için yüzlerce mum yakılır.
YUMURTA NEDEN BOYANIR?
Bir inanışa göre, İsa çarmıha gerildiğinde yaralarından kanı akar, yere düşen bir damla kırmızı Paskalya yumurtasını oluşturur. Annesi Meryem dua ederek ve ağlayarak yanında durmaktadır. Meryem’in gözyaşları bu kırmızı yumurtaya damlayarak ince desenler oluşturur. Bunu diğer yumurtalar izler. Meryem bütün yumurtaları bir mendile toplayarak, oğlunun cenazesi için izin almak üzere Pontius Pilate’e doğru yola çıkar. Yol boyunca rastladığı her çocuğa barış içinde bir yaşam sürmelerini öğütleyerek bir yumurta verir. Pilate’in sarayına vardığında Meryem bayılır ve mendilindeki yumurtalar yuvarlanarak dünyanın her yerine dağılır.
O günden beri dünyanın her yerinde insanlar Paskalya zamanı yumurtaları süsleyerek sevgi ve barış simgesi olarak birbirlerine verirler. Bu yüzden yumurta süsleme törensel bir havada gerçekleşir. Boyama işlemine başlanmadan önce dualar edilir. Bu dualar, yumurtanın verileceği kişiye mutluluk, neşe ve iyi şans getirmesi ve onu kötülüklerden koruması adına yapılır.
Bir inanışa göre, İsa çarmıha gerildiğinde yaralarından kanı akar, yere düşen bir damla kırmızı Paskalya yumurtasını oluşturur. Annesi Meryem dua ederek ve ağlayarak yanında durmaktadır. Meryem’in gözyaşları bu kırmızı yumurtaya damlayarak ince desenler oluşturur. Bunu diğer yumurtalar izler. Meryem bütün yumurtaları bir mendile toplayarak, oğlunun cenazesi için izin almak üzere Pontius Pilate’e doğru yola çıkar. Yol boyunca rastladığı her çocuğa barış içinde bir yaşam sürmelerini öğütleyerek bir yumurta verir. Pilate’in sarayına vardığında Meryem bayılır ve mendilindeki yumurtalar yuvarlanarak dünyanın her yerine dağılır.
O günden beri dünyanın her yerinde insanlar Paskalya zamanı yumurtaları süsleyerek sevgi ve barış simgesi olarak birbirlerine verirler. Bu yüzden yumurta süsleme törensel bir havada gerçekleşir. Boyama işlemine başlanmadan önce dualar edilir. Bu dualar, yumurtanın verileceği kişiye mutluluk, neşe ve iyi şans getirmesi ve onu kötülüklerden koruması adına yapılır.
Yeniden doğuşu simgeleyen yumurta, Pers ve Mısır geleneklerinde uzun yaşam dileği olarak, bahar renklerine boyanarak hediye edilirmiş. Lila, pembe ve mavi renkler, ilkbaharın gelişini müjdelermiş, insanlara toprağın ve doğanın, kışın arkasından yeniden uyandığını, üstündeki tüm ağırlıklardan silkinip kurtuluşu müjdelermiş.
Dünyanın en büyük üç İlahi dini olan İslam, Hristiyanlık ve Museviliğin pek çok inançları ortaktır. Üç din de Allah'ın mutlak varlığına, ezeli ve ebedi olduğuna, tüm kainatı yoktan yarattığına ve tüm maddeye sonsuz kudretiyle hakim olduğuna inanmaktadır. Her üç dinin inananları da Allah korkusu ve Allah sevgisiyle hareket etmekte, Allah'ın elçilerinin yolundan gitmekte ve O'nun vahyine uymaktadırlar. Üç büyük dinin de önemli günlerinin aynı dönemlere gelmesi, gerekli mesajları veriyor.. Pesah, Hz. Muhammed'in (sav) Nisan ayı içindeki miladi takvime göre olan doğum günü ve Paskalya..
İlkbahar renklerine boyanan yumurtalar da dileyelim ki bizlere, uzun süren kışın karanlığından kurtulmamıza, duygularımızda bahar temizliğine, yeni ümitlere ve güzelliklere doğru yol almamıza yardımcı olup, baharın güzel günlerini vaad eden umutlar aşılasınlar..
Toprak uyanıyor, ağaçlar uyanıyor, ehh bizler de uyanalım artık.. Uyanalım, çünkü bahar geldi..
Astrolozi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder