2016 yılının son dolunayına bir göz atalım dedim ki, amanın içim karardı desem yeridir.. Bir başlayalım bakalım yazmaya; elbet iyi bir detay da yakalarız.. 29 Aralık'ta, yeni yıla 2 gün kala sabah saat 09:53'te Oğlak burcunun 7:59 derecesinde bir Yeniay gerçekleşecek. Haritanın yükseleninde 29 gibi satürnyen bir derece ile Oğlak burcuna görmemizin yanı sıra Yeniay'ın geri giden Merkür ve Pluto ile 12. evde yer aldığını söylemeliyiz. Keskin olduğu gibi bir o kadar karanlık sularda kaybolmaya müsait bir süreç var önümüzde diyebiliriz. 12. ev kontrol edemediğimiz, gizli düşmanlıkların, dedikoduların, saklanan, gizlenen konuların evi denebilir. İyi yorumlamak istersek de, derinlerimizle bağlantı kurabileceğimiz, yaratıcılık gerektiren alanlarda olumlu güç verebilecek bir alan. Hayallerimizi oluşturmak adına uygun bir süreç.
Yeniay derecesinde Facies sabit yıldızının aynı boylamda yer alması ile (Güneş ve Mars karakterinde bir yıldız) aslında bazen son gelinen noktanın aslında tüm manayı içerdiğini söylemeliyim. Cinayetleri, şiddet içeren ölümleri anlatır bu yıldız. Ayrıca, sağlam, güçlü inançları, zorladığımız hayat görüşlerini ifade eder. Hitler'in haritasında Ay, bu yıldız ile aynı boylamdadır; ben size o kadar söyleyeyim. 29 derece Oğlak ve de Yeniay'ın yönetici gezegeni Satürn ile de Atria yıldızını görebiliriz; Merküryen bir yıldız. Gizli ilişkileri, sırları, gizli kuruluşları ve şifreli mesajları anlatabiliyor. Oğlak burcunun yücelme yöneticisi olarak Mars'a da göz atarsak, Skat yıldızını farkediyoruz; keşifler, yatırımlar, gizli saklanan ezoterik bilgilerle ve de su ile ilgili tehlikelerle anılıyor. Mc derecesinde ise Unuk da (Neptün, Mars ve Satürn karakterinde) agresyonu yüksek, tehlikeli durumlara, yalanlara işaret edebiliyor. Hikayeyi toparlamak adına bu kadarcık teknik bilgiyi paylaşmak durumundaydım; zira sabit yıldızlar kesin kaderi gösterirler. Gezegen görünümleri, açıları özgür irademiz ile şekillenebilir, olumlu kullanmak, kendi tarafımıza çekmek yolunda kullanılabilir. Ancak yukarıda bahsedilen etkiler ise kesin olabileceklerdir; zira onlar güneş sistemimizin çok uzaklarında, irademiz dışındadır.
Her Yeniay'lar, yeni başlayacak olan süreçleri anlatır deriz ya, tabii bu kez de öyle. Ancak bu kez, tatmin olmadığımız alanlar, bazı eski durumlar konusunda yüzleşmeler yaşayacağız; yeni süreç bunları içeriyor. Bazı şeyleri yeniden değerlendirmek durumunda kalacağız; ancak bu konular yaramıza tuz basar şekilde ilerleyebilir. İçimizdeki gerçek gücün ne olduğunu, sınırlarımız zorlandığında görebileceğiz. Kendimizi karanlık sularda kaybolmuş hissedebiliriz; vah başıma gelenler, vur başını taşlara durumlarına düşenlerimiz de olacak tabii. Bu dönemde mantığı kullanabilmek, pratik hareket edebilmek, çözüm odaklı ve istikrarlı olabilmek önem kazanacak. Anlamlandıramadığımız, kafamızı bulandıran konular daha belirginleşecek. Örneğin ilişkilerimizde, mesleğimizde, gelirimizde son bir kaç aydır kayıplar yaşamış olabiliriz. Şimdi bunlar netleşecek. Bir süredir örtbas ettiğimiz konularda çözünürlük artacak. Papaz her zaman pilav yemiyor, bu kez problemleri geçiştiremeyeceğiz. Çok önem verdiğimiz kişiler, konular aslında yaşamımızda ne kadar önemliymiş ya da çok fazla değer vermediğimiz kişiler ya da olaylar aslında tüm çözümlerin en etkili elemanıymış, göreceğiz. Belki aile belki mesleki alanda.. Geri dönük bazı hesaplaşmalar gerekecek. Herkese eşit mesafede durmak belki en iyisi. Kararsızlık, endişe, özgüven eksikliği ise içimizdeki güçle tüm bağlantıyı koparabilir ve kendimizi kurban rolüne sokabiliriz. Yaşamlarımızda inşa etmek istediğimiz alanlarda yapılanma sağlayabilmek adına bir nevi, hazırlık dönemi bir Yeniay süreci. İpler elimizde ama bizler ne yönde kullanıyoruz çok önemli. Dedim ya karanlık sular diye, yanlış adımlar, acele, tepkisel ani davranışlar bir çuval inciri heba edebileceği gibi geri dönüşü imkansız durumlara bizleri sokabilir. Can yeleğinizi hazır edin. Sakın ha acele etmeyin, hız ecele götürür.
İletişim bu kez oldukça önemli, gücünüzü söze dökmeyin, çamlar devirmeyin. Kazan - kazan durumu söz konusu; ilişkilerde eşit haklar, kardeş payı, fikir birlikleri, güç dengeleri önemli. İsyankarlığımız, bazı çaresiz durumlarda yükselebilir; bunun bizleri düşüncesiz agresyonlara, fişeği ateşlenmiş bombaya çevirmesine izin vermeyelim. Belki bazı kuralları esnetmek, değişen şartlara ayak uydurarak iyimser ve yapıcı, barışçıl bakış açısı geliştirmek en doğrusu olacak. Ayı yavrusunu döverek severmiş ya, aman sakın.. Gücünüzü özgüveninizde kullanın. Bazı itiraflar yapacak ya da duyacağız, belki kendimizde belki diğerlerinde. Gözümüzde büyüttüğümüz imajlar, ikonlar ise yerle bir olabilir. Ekim ayından beri gelişen olaylar rengini iyiden iyiye belli edecek. Hepimiz yaşamlarımızda somut sonuçlar istiyoruz, zemin o kadar kaygan ki.. Evet keskin hamleler yapabilecek çoğumuz. Ama önce kendimize dönüp, gölge yanlarımızla, hatalarımızla yüzleşmemiz gerek. Unutmayalım ki bize bizden başkasından yarar yok, tek başımızayız. Ve şimdi de eli taşın altına sokma zamanı. Kim yanımızda yer almalı ya da almamalı anlayacağız.
Yeni bir yıla giriyoruz ve yukarıdaki etkilerle bir yılı geride bırakıyoruz. Kaos dolu ortamlara yapısallık getirmek düzen oluşturmak, fırtınada tutunacak bir dal bulmak adına kafamızı, çalışkanlığımızı, inşa edici özelliklerimizi öne çıkarmamız gerekecek. Özür dilemeyi bilelim, el sıkışalım, orta noktalarda buluşalım. Ki birlik beraberlik enerjisi çevremizi sarsın. Görüşlerimiz, dinimiz, inançlarımız, tenimiz farklı olabilir. Çok önemli bir kavşağı anlatıyor yılın son Yeniayı. İrademizi kullanabilmeli, inandıklarımızı savunmak adına vahşileşmemeli ve bel altı vurmamalıyız; sakın galiyana getirmeyelim kendimizi. Chiron can yakıyor; tam dönemeçlerin başında çıkışı olmayan labirentlere sokmayalım kendimizi. İdare edemediğimiz, kontrol sağlayamayacağımız, taşıyabileceğimizden fazla sorumluluklar altına girmeyelim. Az ve öz olsun hedefler.. Sadece ben değil, yalnız biz demeyi öğrenelim. Yeni tecrübeler, bakış açımızı genişletmek her birimize yeni ufuklar açacak. Biraz yalnız kalmak, iç analiz yapmak aslında bir çok konuda ne kadar da yerinde saydığımızı gözümüze sokabilir. Satürnyen deneyimler bizleri gerçeklerle burun burun getireceği için, bundan sonra en kıymetlimizi, kendimizi kandırmak da çok zor olacak..
Zerrin Zindancıoğlu, ASA, MAPAI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder