2017 yılı içinde Koç ve Yay burçlarının 25. - 26. derecelerine etki eden üçgen açı, haritalarımızdaki bu alanlara canlanma getirmiş olabilir. Eski kalıplaşmış bakış açılarını modernize etmek adına yaşamlarımızda harekete yol açmış olmalı. Geçmişte bizlere çok radikal görünmüş olan fikirlerin, ideolojilerin şimdi daha ılımlı gelmesi de mümkün. Uyumlu açı sayesinde Uranüs sanki şeker kalıbına batırılmış gibi fazla isyan etmeden bu değişimleri yaşamlarımıza sokmuş olabilir. Egemen olan otoritelere karşı bir meydan okuma, Uranüs'ün doğasında vardır; ancak bu kez gerçekleşen değişimlere daha aşinayız gibi alışmak da kolaylaşabilir. Sanki gençliğimizdeki eski bir sevgilinin tekrar yaşamımıza girmesi gibi.. Bu yenilenme yaş her ne olursa olsun bir gençleşme ve canlanma getirir. Uranüs büyük değişimler peşinde iken, Satürn her şeyi düşünerek, hesaplayarak ve kademeli olarak ilerlemesini önerecek.
Bu etki altında doğanlar, toplumsal değişimlerin genel olarak simgeleşmesine yardım ederler. Sue Tompkins'e göre bu açı "ilerici ve radikal bir çizgi yaratmak amacıyla, geleneklere ve otoritelere de saygı ile yaklaşan" kişileri temsil etmekte. Bunun yanında Charles Carter Satürn ve Uranüs açılarını esnek olmakta zorlanan hatta zorbalığa kadar uzanan özelliklerle bir tutuyor. Evet, zor yanları olabilir ancak her ne olursa olsun 120 derecelik destekleyici üçgen açı zıt uçların birbirine ılımlı yaklaşmasına yardım edebilir. 2 gezegenin birbirlerine üçgen ya da sextil ile olan ilişkileri disiplinli bir yeniliği yaşamlarımıza taşıyacak, o kesin. Örneğin aslında korkarak yaklaştığımız teknolojinin hayatlarımızda ne kadar da çok yer alması gibi denebilir.
Tarihte 1781'de Uranüs keşfi ile başlayan döngünün hemen akabinde 1789'da meşhur ve fırtınalı Fransız Devrimi ile birlikte birçok devrim ve ayaklanmalar yaşandı. Büyük Amerikan Devrimi 1783'te sonlandı. 2017'de barış ve uzlaşma aradığımız bir çok karışıklık tarihe geçti. Bazı eski ittifaklar bu yıl yenilendi. Nükleer güçler arasındaki ilişkilere, Rusya ve ABD arasındaki Suriye bölgesindeki ılımlılık örnek gösterilebilir. Brexit ile İngiltere ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler yeni bir boyuta taşınmak üzere. Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde olduğu gibi sanki yine tüm dünya ile karşı karşıya gelmiş gibi ülkemiz. Sanki bizlere karşı ittifak kurmuş ülkeler bu eski ruhu tekrar canlandırıyor gibi.
Şimdi bu enerjiyi biraz daha kişisel bir seviyeye indirelim. Devrim dediğimiz şey aslında bir tekerleğin dönmesi gibi. Bir doktrin, bir ideoloji ya da moda en uç noktaya ulaştığında ve artık çalışmadığında, bir döngünün sonunu işaret eder. Yeni döngü, farketmesek de yine klasik bir tarzda ve zamansız bir şeyle start alır; cüretkar köşeleri, yine geleneksel olarak şekillendiririz. Örneğin moda alanında klasik fırfırların, modernize edilmesi gibi düşünelim ya da zaman zaman tekrar gündeme gelmesi ve hit olması gibi. Aslında zamansı ve yaşlı olan her zaman yenidir, unutmamak gerek. Koşulların yeni bir alana entegrasyonu için ayarlamalar yapmamız gerekebilir. Bu açının aktif olduğu dönemde farklı şeyler yapmanın önemini fark ederiz; alışık olmadığımız tarzın kabulü daha kolaylaşabilir. Kendinizle barışık biri iseniz, kim olduğunuzla ilgili birçok sıradışı yönünüzü keşfedebilir ve bunları ifade edebilirsiniz. Değişkenliği temsil eden bu görünüm ile zihinsel açıdan netlik kazanabileceğimiz bir çok fırsat ele geçebilir. Yaşamın sıkıcı yanlarını ya da onu sıkıcı hale sokan kaprisli yanlarınızı daha kolay kavrayabilirsiniz. Kontrol edemediğimiz alanlarda ise tüm kural ve düzenlemelerden en bağımsızı, özgürü hangisi ise onu seçmemiz daha kolay hale gelebilir. Bu şekilde düzen ile tesadüfler arasında dengeler oluştururuz. Baskılanan özelliklerimiz, şartlardaki değişim fırsatları ile daha kolay yönlendirilebilir ve yönetilebilir. Zorlukların, problemlerin ya da teknik konuların daha doğal kavranabilmesi, tutarsızlıkların, yükselen özgürlük ve bağımsızlık ihtiyaçlarının nedenleri daha kolay anlamlandırılabilir.
Tahmin bile edemeyeceğiniz konularda
fikir alış verişlerine girebilmek, korktuğunuz, çekindiğiniz kişileri müttefikleriniz haline getirmek bile mümkün olabilir bu enerjiler etkisi ile. Bazı sıradan gelen fikirleri, bakış açılarını ya da belki kişileri yaşamınızın bir köşesine terketmek, bırakmak kolaylaşabilir; bu şekilde onlara yeni bir boyut kazandırabilirsiniz. Bu döngünün en güzel yanlarından biri, bildiklerimizden ziyade, benzersiz olana odaklanma ya da günlük yaşamda eşsiz olanı farketmek ile ilgili. Pratik düzeyde devamlı aynı koşullarda işleyen bir düzende çok farklı bakış açıları ile sorunları bir çırpıda düzeltebilme anlamına gelebilir. Olgunluk, zaman zaman kendimizi gözlemlemeyi gerektirir; düzenimizi bozan sorunları azaltmanın, farklı bakış açısı ile çözümlemenin yanı sıra etkileri üçgen açı sayesinde sanki önemsiz gibi görünebilir. Tutarsızlıkların çözümü kolaylaşacağından endişelerin azalmasına da yardım edebilir. Ancak kendimizi ya da yaşamı analiz etmeyi önemsiyorsak, bu döngünün olayların yumuşatılmasından çok daha fazla anlam içerdiğini anlayabiliriz. Ana çerçeveyi, yaşamınızdaki ana statükoyu yok etmeden, adım atabilmek için özgün yanlarınızı ortaya, gün ışığına çıkarabilir ve var olmanın hiç bilmediğiniz bir bölümüne rahatlıkla adım atabilirsiniz.
Zerrin Zindancıoğlu
ASA, MAPAI, ISAR Cap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder