4 Haziran saat 06:42'de Yay burcunun 13. derecesinde Kızılderililerin Çilek Ayı dedikleri Dolunay netleşiyor. Yay burcundaki Çilek Ayı enerjik ve neşeli bir hava getirmesi ile bilinir. Haziran ayı çileklerin olgunlaşma zamanıdır. Geliştirdiğiniz işlerin tadını çıkarma ve efektifliğini kaybetmiş olanı da geride bırakma zamanı olarak bilinir. Ektiğiniz tohumları bugüne kadar beslediğin ve şimdi onların tadını çıkarmayı bekleyebilirsiniz. Çilek Ayı iyi şansın, mutluluğun ve büyümenin sembolü olarak görülür ve ne mücadele verirsek verelim her zaman ileriye bakmak ve ilerlemek için bir fırsat içerir. Pozitiflik ve umutlar meyvesini verebilir. Hedefleri formüle etme, kendinizi motive etme ve hayattan zevk alma ile ilgili olabilir. Bu aşamada kendinize güvenmek önemlidir. Enerji yüksektir ve imkansız olan bir şey yokmuş gibi algılanabilir. Dolunay büyük ölçekli projeleri de destekler ve planların belirlenmesine yardımcı olabilir. Öncelikle kendinize dürüst davranmanız burada önemlidir. Bu dönem umutlar, arayışlar ve keşifler zamanı; tanıdık şeylere dahi farklı bir yaklaşım sergilemek de önemli olacak. Eğer tereddüt yaşarsanız, kafanızı karıştıracak etkiler var; o zaman oyun baştan başlayacaktır. Yaşam her zaman döngüseldir ve bugün ile ilgili farklı fırsatlar ileride de elde edilebilir. Hele ki şu aralar yaşam önünüze engeller koyduysa unutmayalım ki öncelikle Jüpiter tam 1 yıl sonra Jüpiter İkizler burcuna geçecek ve hatta Uranüs de 2026'da aynı bölgede olacak. Dolayısı ile Kuzey Düğüm, Jüpiter, Merkür ve Uranüs stelyumu o tarihlerde çok daha fazla iş görecektir belki de bugün atılan tohumlar kendilerini aşamalı olarak o zamanlarda çok daha etkili gösterecektir. Yay değişim ve nefes alma ihtiyacı duyar; eylemlerimizi yönlendiren bu olacak. Yüksek bir enerji dalgası hissedilebilir. Ateş elementi etkisi ile birlikte aktiviteler ve yaşam coşkusu, umut yükselir. Karamsarlığa burada yer yoktur ve bir şeyler ters gitti ise baştan başlanabilir. Olumlu değişimler yaşanabilir. Zorluklar korkutmaz, heyecan kanı harekete geçirir. İlerlemek, üstesinden gelmek ve fethetmek daha doğrusu kaderin efendisi olma isteği öne çıkar. Her zamankinden fazla emek veriyseniz ve kendinize sağlam bir inancınız varsa, başarı kaçınılmazdır. İç korkular dışında hiç bir engel yoktur. Bu yüzden psikolojik durum önemlidir. Anlaşmazlıklara izin verilmemeli ki en ufak bir olumsuzluk Jüpiter etkisi ile bir skandala dönüşebilir. Aile bağlarını güçlendirmek, güvendiğiniz kişilerle birlikte çalışma kuvvetlenmeli ve güçlenmelidir. Desteklendiğinizi bilmek önemlidir. Güneş de İkizler burcunda olduğundan sosyallik ve diyaloglar daha etkili olabilir. Hava etkisi ile hayal gücü gelişebilir ve düşünceler hafifleşir. Ve koşturma döneminin ardından bir nevi sizi uçurabilecek bir enerji söz konusu olabilir. Tasarımlar, yaratıcılık artabilir; ilginç ve değişik bir şeye imza atmak istiyorsanız tam zamanıdır; insanlar arasındaki duygusal bağ güçlenir ve benzer düşünen kişilere duyulan ihtiyaç daha etkili hissedilir. Başarının anahtarı verimli işbirliğindedir. Karşılıklı yardımlaşma herhangi bir sorun ile başa çıkmanızda en etkili çözüm olabilir. Dolayısı ile savunduğunuz meselede kendinize ve birlikte olduklarınıza inancınızı kaybetmemek gerekir. Özgür ruhlu ve bağımsızlık meraklısı Yay burcu uygulamalı deneyimlerle öğrenir; bu yüzden de kirlenmekten korkmaz. Kirlenmek güzeldir. Dolunay etkisi ile belki bir seyahat, bir eğitim programı bir macera sizi daha fazla çekecek ve deneyim isteği arttıracaktır. Ayrıca Dolunay sadece bu hayatta başardıklarımızla ilgili olmadığımızı, aslında geride bıraktığımız mirasla ve diğerlerinin yaşamları üzerindeki etkimizle ilgili olduğumuzu da hatırlatacak. Emeğimizi, birikimlerimizi da paylaşmak burada önemli. Birliktelikler daha büyük fikirlerin geleceğini yaratabilir. Mars ile destek bulan Dolunay dürtü ve motivasyon sağlarken, kurallar ve disiplin sembolü Satürn ile çatışacak. Bu durum büyük bir engellenmeden ziyade, işlevselliğini kaybetmiş bir konu ile ilişkinizi sonlandırmaya yarayabilir. Jüpiter'in büyük hedefleri için Satürn uzun vadeli bir görüş gerektirebilir.
Zodyağın 9. burcu olan Yay, şirket yöneticileri, önemli kişiler, uzak seyahatler, akademisyenler, adalet ve maneviyat ile ilgilidir. Bizi daha fazla şey öğrenmeye deneyimlemeye teşvik eder. Mars desteği ile arzuladığınız şeyi fethetmek adına cesaret ve yüksek enerji ile de besleyen bir Dolunay. Satürn etkisi ile yalnızlık, suçluluk gibi endişeli duyguları içerebilecek engeller yaratabilir. Ama haritadaki Jüpiter, Venüs ve Mars ile çatışırken, Satürn'e gülümseyen bir pozisyonda. Dolayısı ile uzun vadeli bir gelişme, ihtiyatlı bir büyüme planı talep etmekte. Bir tarafta hafiflik veren etkiler var; dışarı çıkıp seyahat et, keşfet diyen bir enerji. Ama diğer yandan daha derin anlamlar içeren, kendimizle derinleşmemizi isteyen hatta belki de yaşamayı seçtiğimiz yolları yeniden gözden geçirmeyi gerektiren gizemli enerjiler de haritada aktif. Bir yandan sorumluluk alma ama bu sayede belki de özgürlüğü kazanma olarak da yorumlanabilir. Tutulmalardan bu yana yaşanacak ilk Dolunay. Sezonun dönüştürücü hatta hayatlarımızı değiştiren olayları üzerinde görünür olma etkisi barındırıyor. Tutulmaların yarattığı olayları yumuşatma ihtimali yüksek. Dönüştürücü enerjiyi hayatlarımızın akışına oturtmak için ideal. Oyun eğlence derken, diğer yandan denge ve kararlılık verecektir. Sorumluluklarımız için vakit ayırarak ve aynı zamanda biraz gevşemek de mümkün olacaktır. Şu aralar yaşamınızda en çok neye ihtiyacımız olduğunu da bize net olarak gösterebilir. Eğer bir şeyleri sürekli erteliyorsanız, tembel hissediyorsanız, şimdi önceliklerinizle ilgilenmek için zaman yaratabilirsiniz. Çok çalışıyor ve tükenmiş hissediyorsanız belki de şimdi biraz dinlenmek için zaman yaratabilirsiniz. Belki de bu iki şıkkın ikisine de ihtiyaç duyuyorsunuz; o zaman denge anahtar kelime olacaktır. Yay Okçu'nun okuyla sembolize edilir; ok hassasiyetle ileri atılır ancak yaydan ayrıldıktan sonra nerede yere ineceği ile ilgili pek çok faktör devreye girebilir. Bazen hedef tahtasında 12'den vurur ama bazen de hedefi ıskalayabilir. Oku nereye nişan aldığınız üzerine Dolunay sürecinde düşünebilirsiniz; enerjinizi gerçekten ihtiyaç duyulan yere mi harcıyorsunuz. Netleştirmek için harika. Belki de doğru hedef konusunda yeniden değerlendirme şart. Antares Dolunay derecesine çok uzakta değil; Akrebin Kalbi. Antares'in öbür dünyaya giden ruhlar için bir mola yeri olduğu söylenir. Bu durakta ruhlara ilahi planları, ne kadar sevildikleri ve asla gerçekten yalnız olmadıkları hatırlatılır. Tutkularla uyumludur Antares ve saf bir kalp odaklı niyetle çalışır. Okçu burayı hedef alır ve belki de nereye nişan almamız gerektiğine dair bir ipucudur. İlahi plana güvenmeye odaklanmayı hatırlamak burada önemlidir. Hissetmek burada önemli ya da artık sizin için anlamı olmayan şeyleri de bırakmakla ilgilidir. Sizin gerçekten yürekten hissettiğiniz şeyi hatırlamanızı engelleyen her şeyi salıvermek ve bırakmak gerekir. Diğer yandan Juno etkisi ile ilişkilerimizde bulmamız gereken bağımsız ruh da Dolunay sürecinde önemli. Bazen ilişkilerimizde kim olduğumuzu gözden kaçırabiliriz ve kendi hedeflerimizi diğeri yüzünden es geçebiliriz. İlişkiler o kadar önemli hale gelir ki kendimizi unuttuğumuzun farkında bile olmayız. Juno bunu oldukça vurgulayacak Dolunay sürecinde. Eğer başka biri yolumuzu yavaşlatıyorsa, engelliyorsa buna izin vermememiz gerektiğini hatırlatacak. Juno enerjisi zariftir, bunu kaba yoldan yapmaz. Günlük yaşamın dikkat etmemizi istediği nüansları bize fark ettirecektir. Kendimizi desteklersek, diğerlerini gerçekten destekleyebilir, işbirliği içinde olabiliriz. Diğerleri nerede olursa olsun, hayalleriniz ve hedefleriniz için mücadele edip edemeyeceğinizi görün ki bu durum tüm ilişki modellerine yansıyacaktır. Kısacası Yay Dolunayı'nın bize sunduğu enerji asla ısrarcı değil; kendinizi buna uyumlayın ve gerisini bırakın, ilahi sisteme güvenin.
Zodyağın 13. tk yıldızı Yılancı tk yıldızında Dolunay netleşiyor. 13 derece Yay burcu yani 2. dekan bu bölgeye denk geliyor. Öğrenme sevgisi ve öncü özellikler taşır. Tabii ki 13 burcumuz yok ancak ancak 12 burç 13 tk yıldızı içeriyor. Tropikal zodyak bilindiği üzere sadece gökyüzünde değil; hem vücudumuzda hem de mevsimlerde bunu hissediyoruz. Bu dekan Ay tarafından yönetilir ve eğer Ay Takvimi kullansaydık 12 değil 13 ayımız olacağını hatırlatır. Yılancı tk yıldızı anarşist varoluştan bir kral (Güneş) tarafından yönetilmeye maruz kalmayı anlatır. Dolayısı ile bir travma içerir. Yılancı bazıları tarafından "dışlanmış" olarak görülür ve hatta sideral ve mevsimsel zodyak arasındaki tartışmayı dahi körüklediği düşünülür. Yay burcunun 2. dekanı Yılancı gibi çok uygar olan 12 tabanlı düzene sahip evrenin içindeki diken gibidir. Bu dekan çok yanlış anlaşılmış ve çok fazla iftiraya da maruz kalmıştır. Yılancı'nın yarattığı uyumsuzluk, gerçek bilginin değerini boğar ve daha gizemli bir hale sokar. Bu dekanın yasak meyvesi, yıldız bilimi ve tabiat kanunlarıdır. Doğa ile olan gerçek bağı kaybetmek ölüm getirir, aynı aşırı plastik ya da doğal olmayan ürün tüketildiğinde derin bir depresyon söz konusu olur. Dolayısı ile bu bölge bazen hiç materyalist olmayan birine de işaret edebileceği gibi tam tersi ruhu bile olmayan plastik kalpli birini de ortaya çıkarabilir. İnancı koruyan gerçek savaşçılar da bu dekandan çıkar, son derece cesaret sahibi olurlar. Bu kişilerin başarılı olabilmeleri için net hedefleri olması gerekir. Tutkuya ihtiyaç vardır bu bölgede. Austin Coppock, Yay burcunun 2. dekanını "dizgin" olarak adlandırmış. Belirli bir alana enerjilerini yönlendirmeli 2. dekan, amaçsız kaldığınız son derece umutsuz bir hale dönüşebilir. Kolay yolunu kaybedebilir. Başkalarının kafalarını karıştırması ile kendi üstün yetenekleri ile bağlarını koparabilirler. İnsanlığın koruyucuları da bu dekandan çıkabilir, iyilik için çalışmaya can atanları. Coppock bu bölgenin "büyük konsantrasyon ve odaklanma gücü"ne sahip olduğunu yazar. Bu durum bir bilgenin işi olduğu kadar, bir aptalın arayışını da güçlendirebilir der. Bu dekan tabii şifa enerjisine de sahiptir ki en iyi şekilde bir amaca kanalize edilmelidir. Aksi halde buradaki Ay'ın iyileştirici gücü bozulur. Bir amaca bağlısınız ve bu uğurda her şeyi yapmaya hazırsınız. Bunu sonuna kadar kabul etmek önemlidir ki hiçbir şey ya da hiç kimse sizi durduramasın. Bir nevi ayakta kalan son asker olmaya kararlısınız ve bunun için gereken dayanıklılığa sahipsiniz. Bu dekana ait takdire şayan özellik budur.
Yay burcundaki Ay kadın sağlığı, genetik ve doğum açısından bir şifacıdır. Yılan sembolü çifte sarmala benzediğinden Merkür sembolünü de vurgular; üreme ve DNA burada ana temadır. Belli bir aldatmaca sanki pusuda bekliyor olabilir; buradaki Merkür'ü atlamamak gerekir. Ay 2. dekan Yay burcunda ise dolandırıcılığa atıfta bulunan komplo teorisyeni çok astrolog vardır. Doğru ya da değiş yılanın çatallı dili, kıskançlık ya da kindar bir dile işaret edebilir. Ay bu bölgede ise gerçeği, kurgudan ayırmak da zorlaşır. Her ne olursa olsun hayali hikayeler yaratma yeteneği verir. Hatta bu masallar son derece dramatik ya da eğlenceli olurlar ve hikayenin sonunda gerçek ya da gerçek olmadığı kimsenin umurunda olmayabilir, zira çok renklidirler. Belki de kurgu bir efsane gibi ebedi bir hakikat unsuru da içerebilir. Belirli bir hedefi gerçekleştirmek için bir çok farklı unsuru bir araya getirebilir. 2. dekan Yay burcu Ay ve Mars ile yönetilir. Gizli bilgilere (okültik) ve bunların bütünlük içinde kullanılmasına önem verir. Doğa ile iç içe olduğundan bu dekan doğa kanunlarına saygı duyar. Aksi takdirde ağır sonuçlarla karşılaşacağını bilir. Ama tabii her alanda olduğu gibi de bir kısmı bu gücü kötüye kullanan kişiler çıkabilir. Bilinçaltına gömdüğümüz şeyleri bize hatırlatma görevi ile bu dünyada olduğu söylenir. Bilgi ağacının yasak meyvesiyle bizi ayartmaya da hizmet eder. Bu dekanın bazı ifşaların bizi deliye çevirmesi gibi hünerleri de vardır. İşte bu yüzden zodyağın en korkulan alanlarından biri olduğu savunulur. Bu bölgede Eris'in gölgelerine rastlamak mümkündür. Altın elmadan bir ısırık ile Truva savaşını başlatan Eris. Çok açgözlü ve hırs içeren Eris. Şovmenlerde, yetenekleri ile süper star olan ünlülerde görülebilir, ekstra bir cazibesi vardır. İzleyiciyi hemen etkisi altına alan kişiler. Prenses Diana da bu gruba güzel bir örnektir. Çalışmak çabalamak için bu dekanı seçen ruhlar en nihayetinde ödüllerini de kapabilirler. Dolunay derecesine yakın Sarin sabit yıldızı, Herkül'ün kafa bölümüne yakın parlak Ras Algethi ile birliktedir Robson bu bölgeye karakter gücü, azim ve kararlılık, ateşli doğa ve tehlikeli tutkular diye not düşmüş. Manilius ise Herkül'ü ipte yürüme ile ilişkilendirir; kurnazdır, düzenbaz olabilir hatta şehirleri terörize eden bir haydut dahi olabilir. Ancak bu enerjiyi doğru kullanırsa bir kahraman yaratabilir. Bedeli olan bir cüretkarlık söz konusu olabilir Herkül söz konusu ise. Dolayısı ile bu dolunayın enerjisi tutkulu ve kanı hızlı akıtan cinsten. Çatışmalara girmemek kolay olmayabilir, bir şeylerin alevi ateşlenebilir. Birbirinize medyan okumalar eğer farklı bakış açılarına kavrayış içinde değilseniz olabilir. 2. dekanın özelliklerine bağlı olarak bu meydan okumalar zehirli olabilir. Kibirle beslenen bir cehalet kovanı içinde kendinizi hissedebilirsiniz. Ancak açık görüşlülük, saygı ve olgunluk, karşı tarafı dinlemeye açık olmak, iç ve dış dengeleri olumlu değiştirebilir. Venüs / Pluto orta noktasını tetikleyen Dolunay, bir nevi kendimizi bölünmüş hissettirecek gerilim içinde olduğumuzu düşündürebilir. Bu gerilim sosyal, kültürel, politik ya da ekonomik alanları kapsıyor; hem içeriden hem dışarıdan parçanmışız gibi bir manzara yaratabilir. Ama değişimin gücü görünenin ardında çalışıyor diyebiliriz. Pluto'nun doğası kendini sadece işler kontrolden çıktığında, tuhaf ve rahatsız edici bir gösteriye dönüştüğünde, krizden krize dalıp, zor durumlarla boğuşmaya zorlandığımızda kendini gösterir. Dolunay'daki karşıtlık bizleri bir tür kutuplaşmaya itecektir. Bu durum alınması gereken önlemler ve sorumluluklar sonucu yaşanabilir. Dünya üzerinde de son hafta yaşanan gerilimler (İran / Afganistan ve Kosova) buna işaret etmekte.
Vedik astrolojiye göre Dolunay Jyestha tk yıldızının 1. bölgesinde netleşecek; Merkür ve Jüpiter yönetiminde bir bölge. Sembolü ilahi çark. Kontrolsüz olduğunda intikamcı, affetmeyen ve diktatör bir hale dönüşebilen bir alan. 1. bölge genel olarak ekonomik sorunlara yol açıyor. Ekonomi yapmayı öğrenmesi gerekir; kısacası zorlayıcı önlem paketlerinden rahatlıkla bahsedebiliriz. Politikacılar, bürokratlar ve güvenlik güçleri ile ilgili olabiliyor. Yükselen derecesine de bakarsak milliyetçilik korumacılık 1. bölge etkisi ile daha da yoğunlaşabilir. Eğitim, medya, yayıncılık alanlarında stresli gelişmeler ki dolunay öncesi bir çok kanala soruşturma kararı çıkması söz konusu oldu, yaşanabilir. Genel olarak bol seyahat veren bir bölge ; malum okullar kapanıyor ve insanlar tatil planları yapıyor. Özellikle uluslararası arenada da stresli gelişmelerin haberleri artabilir. Bir şekilde kendinizi bulunduğunuz yere ait hissetmeme ya da oradaki güvenlikten sorumlu tutma, ortama uymama söz konusu olabilir. Jyestha değişim konusunda sıkıntılı bir alandır ki bunu öğrenmelidir. Bu etki ile doğan kişiler konumlarını kaybetse de doğru yönetim ile tekrar büyük güç elde edebilirler. Yazımın ilk bölümünde bahsettiğim gibi bu dalda önce bundan 1 yıl ardından da 3 yıl sonra yaşanabilir. Askeri konular, güvenlik temaları, kamu görevlileri ile ilgili sorunlar görülebilir. Ülke içinde de isyankar çıkışlar bu etki altında daha fazla yaşanabilir. Hukuksal alanda, din bazlı oluşumlarda bazı başlıklar dikkat çekebilir. Yurtdışı ülkelerdeki bazı stresli durumlardan etki alabiliriz. Hem ticari alanda hem finans alanında stres içeren gelişmeler, alınan kararlar bizleri yorabilir. Jyestha güvenlikle çok bağlantılı olduğundan (polis ve askeriye) bu başlıkta dünya üzerinde de stresli gelişmeler yaşanabilir. Son derece aktif özelliklere sahip olduğundan Jyestha insanlar üzerinde bu özelliğini güçlü hissettirebilir. Ayrıca Hindular için Jyestha Dolunayları önemli bir döneme işaret eder. Bu dönemde sıcaklık artışı görülür hatta su seviyesinin düşeceği öngörülür. Suyun önemi diğer aylara göre bu süreçte on kat artabilir der kayıtlar. Suyun Dünya'daki yaşam için ne kadar önemli olduğu, doğru ve dikkatli kullanılması gerektiği vurgulanır.
Zerrin Zindancıoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder