16 Eylül 2016 Cuma

16 Eylül 2016 - Astrolozi


Bu gece 22:05'te Balık burcunun 24. derecesinde bir Ay Tutulması gerçekleşecek; ülkemizden de seyredebileceğimiz bu tutulma ile ilgili daha geniş bilgiyi http://astrolozibyzizi.blogspot.com/2016/09/balk-burcunda-ay-tutulmas-16-eylul-2016.html adresinde bulabilirsiniz.. 

Tutulma, duygusal anlamda oldukça bağlayıcı. Sanki bir sörf tahtası üzerinde, dalgaların içine dalmak üzere gibi hissedebiliriz; o en doğru dalga ha geldi, ha gelecek. Acaba bizi dağlara mı fırlatacak, yokda denizin en dibine mi batıracak? Yaralanmaya, yaralarımızın kanamasına ramak var, emin olun. Defansa geçmeye ise Mars karesi sayesinde pek bir meyilliyiz. Öyle gelişmeler yaşanabilir ki; bir bakarsınız kalkanlarımızı indirmişiz, acıyı dibine kadar hissetmeye hazır olmuşuz. Dedik ya gözümüz bu tutulma ile çok ama çok kara. Yeniye olan ihtiyaç, merak, üzülmeyin hepimize o acıyı tattıracak.

Chiron hem yarayı iyileştiren bilge kişi hem de yaralı olan kişidir. Yani eğer yaranızı iyi analiz ederseniz, operasyonun, müdahalenin de nasıl ve nereden yapılması gerektiğini bilirsiniz. Bu canınızı acıtan konular bir bir karşınıza çıkıyorsa, bilin ki gökyüzünün bir bildiği vardır; güvenmek gerek. Bir şans sunulduğuna inanın, şifa bunun amacı. Retro Merkür ve Jüpiter'in burç dışı güç birliği ile, bu şansları görmekte, farketmekte zorlanacağımız kesin; karar vermek bir sorun olabilir. Bazı şeyleri dile getirmekte problem yaşayacağız, ifade edemeyeceğiz. Sadece ruhsal olarak içimizde hissedeceğimiz bazı konuları tavsiyem, en iyisi kabullenir olmak ve bu hislere bir açıklama getirebilmek. Anlamı bulduğunuzda, şifaya da adım adım yaklaşıyorsunuz demektir. 

Kanayan yaralar, emin olun eskiden gelen korkularla ilgilidir. Şimdi Mars karesi ve Uranüs'ün destekleyen tali açısı ile yeni perspektifler şart. Uyan, aç gözünü, sezgilerini kullan, değişiklik yarat.. Ay ile Vesta arasındaki üçgen de sanki kutsal bir su ile bizleri yıkayacak; bir nevi arınma gibi, abdest gibi vaftiz gibi. Böylece ilerlemek adına yepyeni tertemiz bir sayfa açabileceğiz. Evet acı var acı, ama o İlahi Büyük Güç'ün eli üzerimizde. Ayyy, ne zaman O'na güveneceğiz yahuu??? Bir nefes, bir kalp atışı kadar yakında.

Çürüyen her şeyi, yozlaşmış her düşünceyi kutsallaştırmak, enfekte olmuş iltihaplı bölgeyi iyileştirmek zamanı bu tutulma süreci. Bu yaralar "gerçek"lerimizi engelliyor. Bu bilinçaltı bir kayıt da olabilir, ya da bir umut, ama o umudun gerçekleşmemesi için çok da olumsuz inancımız var. Örneğin, niyetlerinizde para var; ama "para kirlidir" diye de kalıplaşmış bir inancınız var. Balık son burç, son dekan ise Akrep etkisinde ve plutonik; aynı doğmak için ölmek gibi. Balık'ta ego yoktur, Bütün ile Bir olduğunu bilir. Balık ile sıradan olanı sıradışı bir hale hayallerimiz sayesinde getirebiliriz. İş o yüce güce güvenerek içimizdeki Balık'ı uyandırmak. Kendimize güvenimizin yüksek olması gereken bir dönem; endişeye, kuşkuya mahal vermeyelim..

Chiron, bir şaman; toksinleri ve zehirleri kullanır.. Böylece görünenin ardındaki gerçeklere de ulaşırız; ama kullandığı bir zehirdir aslında. Bitkilerin ruhunu kullanır ve ayarında kullanmadığınızda sizi öldürebilecek ilaçlar hazırlar. Sınırlamalarla (Satürn) özgürlük (Uranüs) arasında olduğu için genelde hepimizin yarası tam da bu noktadır; tabii sahneler değişiktir ama ana konu aynıdır. Hiçbirimiz acıyı sevmeyiz; kaçmaya yer ararız.. Ancak en dibine, merkezine inmeden de bu çözülmez. Acıyı göze almamız, kabul etmemiz şart. Çık ininden, acıyı duysan da, onu kabul et, dibine kadar da o acıyı duyumsa. Onu tanı, kokla, hisset.. Ama o yarayı sakın şifasız bırakma.. Tutulma, hayal bile edemediğimiz kadar cesaret verecek bize, bunu bize ispat edecek.. O, Cesur Yürekli Richard'a sahne şansı verecek.. Ama tabii oyuna girmeyi ve sahneye çıkmayı seçenler için sadece..


Zerrin Zindancıoğlu, ASA, MAPAI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder