4 Şubat 2015 Çarşamba

4 Şubat 2015 - Astrolozi


Doğum ve ölüm arasında uzanan bir ipin üzerinde yürümeye benziyor hayat.. Dışarıya fazla odaklanınca, aşağıya düşme tehlikesi var; ama içinize odaklanıp konsantre olunca o ince çizginin üzerinde rahatlıkla ilerleyebilmek gibi.. "Vizyonunuz, içinize baktıkça netleşir. Dışarıya bakan, rüya görür ve içeriye bakan, aydınlanır." Carl Jung
Dolunay zamanları duygular da böyle görünür oluyor, tapataslak Güneş'in ışığı ile Ay'ın kocaman görünebilir olması gibi.. Kendimizle ilgili bir sürü noktayı keşfedebilme yetisi kazanıyoruz aslında; ama tabii içsel analiz yapabiliyorsak. Bazı geçişler adına bize olanaklar sunuyor; bir yanımızın doğmasına izin verebiliyoruz eğer farkedebilirsek. Kaçımız, odak noktamızı içimize çevirdik; tabii bu esas konu. Hala etiketlerin, etin, maddenin derdinde isek bu doğuşlara izin verebilmek de oldukça zor. O zaman ön yargılar, bilinçaltı esaretleri, korkular, cesaretsizlikler, "tuu kaka"lar, onay alma ihtiyacı, annelerimizin işaret parmağı gibi gözümüze giriyor. Hepimizin içinde bir aslan parçası yatıyor; farkında değiliz ya da unuttuk.. Kedicik gibi çocukluğumuzun yanında, içinde; korkusuzca, çekinmeden, umursamadan geliyor, oyun oynamak istiyor.. Odak noktalarımız değişince; onu da maalesef bir yerlerde bıraktık. Ama inanın o mırıl mırıl orada uyuyor, uyandırılmayı hep umuyor, bekliyor.. Bir yeniden doğuş bekler gibi. Bazı şeylerin ölmesine izin vermek gerek; bir bilincin.. Ki yenisi pırıl pırıl doğsun. Belki de hayatlarımızın gerçek anlamına, doğru gözle bakabilmek adına yaşanması gereken bir ölüm ve doğum....


Ben, bu Dolunay etkilerinin, o kediciğin tekrar Aslan Kral olabilmesi adına fırsatlar sunabileceğine inanıyorum. Bunun maddesel olmasını beklemek değil düşüncem; tamamen içsel bir uyanış, bir yeniden doğuş gibi.. Dolunay, Jüpiter kavuşumlu ve Merkür karşısında; retro Jüpiter ve Merkür hepimiz için retro, yani ikisi de içe dönük. Bırakmak gerek bazı şeyleri olsun, bitsin, aksın, gitsin.. İzin vermediğimizde yeniden doğumları da engelliyoruz maalesef. Göstermekten korktuğumuz cesaretler, atamadığımız adımlar, kızarlar diye söyleyemediğimiz düşünceler; neden mi?? Çünkü kedicik uyumakta.. Biz onu uyandırınca çevremizde bir şey değişir mi?? Hayır, ama "Biz" olan her şey değişebilir. Ne düşünüyorsak, hissediyorsak; bizler O'yuz. Hissettiğimiz her şey yaşamımızda bir şekilde var olacaktır; bu kuraldır.. 
Neyse, bana bıraksanız sayfalarca daha vızıldarım böyle.. Ama işim var, minik aslanımla oynamam lazım. O yüzden siz Dolunay etkilerini http://astrolozibyzizi.blogspot.com/2015/02/aslan-burcunda-aslan-gibi-bir-dolunay.html adresinden okuyun ve kararınızı kendiniz verin.. Haa bir de, Ay, Güneş karşıtlığından sonra boşluğa giriyor ve tüm gün boşlukta.. Ohh oyun için çok zaman var yani, isteyen bunları tüm gün düşünebilir.. Önemli hareketler, başlangıçlar pek tavsiye edilmez bu gün için.. Bugün biraz içerde takılmak gerekk..


Astrolozi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder