1 Şubat 2015 Pazar

Aslan burcunda Aslan gibi Bir Dolunay - Astrolozi


4 Şubat 2015.. Saat 01:08.. 14 derece Aslan burcunda bir Dolunay.. Yükselende 17 derece ile Akrep burcunun yer aldığını ve Dolunay derecesine kare açı yaptığını görüyoruz; Dolunay 10. burçta, oldukça kuvvetli enerjilere sahip. Ay ve geri giden Jüpiter'in yanı sıra Güneş ve geri giden Merkür kavuşumları dikkat çekici; Güney Düğüm kavuşumlu Uranüs ise Dolunay'a üçgen yapmakta. Pluto Düğümlerle kare açı içinde ve Asc yöneticisi Mars ise Neptün, Venüs, Chiron'lu bir Balık stelyumunun içinde.. Dolunay, Dubhe sabit yıldızı etkisinde; kibir, aşırı ihtiras, beğenilen ancak acımasız bir kadın motifini anlatır. Haritada, Uçurtma, Yod, Rosetta dahil bir çok açı kalıbı var.. Psikolojik açıdan oldukça yorucu etkiler aslında ama sanki doğum sancısı gibi; neye mi?? Aslan gibi doğmaya.. Miyavlar mıyız, kükrer miyiz?; işte o bizlere bağlı..


Civcivin kabuğunu kırmak istemesi gibi etkilere sahip olan Aslan Dolunay'ı artık bir etiket, bir ünvan, bir başarı ya da emeklerimizin sonuçlarını almamız gerektiğini hissetirici etkilere sahip. Duygusal olarak patlama eşiği gibi diyebiliriz; ihtirası bol enerjiler var. Ateş ve Su elementi yoğunluğu tabii tehlikeli ama, atak yapmanın, cesaret göstermenin önemini de vurguluyor. Sabit nitelikler eşliğinde ise elle tutulur sonuçlar peşinde hareket etmemiz uygun gibi.. Düşüncelerimizi, planlarımızı kolektifle paylaşma, görünür yapma isteği oldukça yüksek. Dolunay'ın, Mars ve Uranüs orta noktasındaki duruşu ise zaten zıplatmaya müsait etkilerden haber vermekte. Eski düzenlerin değişmesi, hayatlarımızın aslında belki de bir kavşağın orta noktasına erişmesi, önümüzdeki 15 gündeki gelişmeleri özgür irademiz ile şekillendirmemize bağlı. Bir şeyleri başlatmak ve nasıl görüneceği ile ilgili olmak ile ilgili tüm görünüm. Eski bakış açıları, ön yargılar aslında kanayan yaramız. Sanki iki taraftan çekilir gibi hissedebiliriz; değiştirmek ya da bırak aynı düzen devam etsin gibi. Ancak içimizdeki dürtüler ise artık bu bakış açılarının doğru olmadığını bir yerden dürte dürte hatta can acıta acıta haykırmakta; fısıldamanın ötesinde. Kişisel düzeyde dünyayı görmekten çok, dünyanın kişisel dğzeyde bizi tanıması zamanı gelmiş olabilir. Bence haritadaki Pallas'ın önemli açı kalıplarının içinde oluşu ve Uranüs'ün Güney Düğüm bağlantısı, yaratıcı yeteneklerin gözler önüne serilmesi açısından oldukça destekleyici. Uranüs zorlar gibi görünsed de, değişim açısından yardım edecektir; özümüzde kayıtlı tüm yeteneklerimizi bize kullandırtabilir. Yeni bir sayfa açabilmek için eski sayfaların yakılması, gömülmesi gerektiğini de  Pluto gayet güzel anlatıyor; ve emin olun gelişmeler kadersel.

Buradaki handikap, işleri fazlaca oluruna bırakmak, güven ve cesaret problemi yaşamak ve tabii Kronos ve Jüpiter nedeniyle de patronculuk oynamak. Korumacı hareketler daha riskli olacaktır; uçma zamanını, kanatları harekete geçirme enerjilerini bu şekilde heba etmek esas tehlikeyi oluşturabilir. Ama aşırı kibir de şansı yok edebilir. Bu özellikle iş ve kariyer odaklı olmanın yanı sıra, hayatlarımızdaki kişilerin, belki ailenin yan da arkadaşların rollerini anlama açısından etkili; neden hayatlarımızdalar, neleri farketmemiz gerek. Bazı yüzleşmeler yaşayabiliriz tabii bu yolda; ancak dikkat edilmesi gereken nokta olayları aşırı ihtiraslı ve dramatik yollardan ele almamak. Gerektiği kadar ve ayarında ifadeler tonlarca altına eş değer olabilir. Gerçek sevgiler, dostluklar zannediyorum bu dönemde ortaya çıkacaktır; ilişkilerimizde kibir ve gurur dallarını yeterince budayabilirsek. Küçümsediğimiz, dinlemekte zorlandığımız biri belki hayatımız için çok önemli bir şey ifade ediyor; aslında maddi açıdan görmemeyi seçtiğimiz bir kariyer fırsatı aslında tüm yeteneklerimizi sergileyebileceğimizi ve içsel tatmin yaşamamıza yardım edecek gibi gibi.. Ruhumuzu ne kadar besleyebilirsek o kadar mahsul alabiliriz. 

Bu dönemde ihtiyacı olanlara yardım etme konusu da apyrı bir önem taşıyacak; bu tarzda kadersel rastlantılar yaşanabilir. Unutmamak gerek ki evrenin düzeni almak ve vermek üzerine kurulu. Değişik ve şaşırtıcı eş zamanlılıklar sayesinde zihinsel gelişmeler yaşanabilir. Umulmadık kişiler toplumsal ya da kişisel gelişmemize destek verebilirler; hayata baktığımız pencereyi geliştirebilecek rastlantılar diyelim. Ancak uzak durulması gereken nokta tahrik edici davranışlardan, sözlerden uzak durmak ve çevremizdekileri üzmek olacaktır.. Yapmacıklık ciddi bir tuzak oluşturabilir. Satürn ve Pluto orta noktasını tetikleyen Cupido ise uzun süreçlere dayalı ağır ilerleyen adaptasyon devrelerinde bazı ilişkilerde aktive oluşacağına dair haberler vermekte.

Kısacası, gökyüzü bize bu aralar eli açık davranacak; ayarları bozmadan, fırsatları kollamalı ve harekete geçmek için aportta beklemeliyiz. Aman bu şansları gurur savaşlarına, kibir sahnelerine dönüştürmeyelim.. Yardımlaşmanın değerini de gayet derinden anlayacağımızdan bunu çevremizdekilerden, ihtiyacı olandan esirgememekte fayda var..


Uranyen prensipte Dolunay'ı Türkiye açısından ele aldığımızda, yöneticilerimizle alakalı bazı ilişkilerin sorgulanabileceğini görüyorum. Bazı yol ayrımları, ilişkilerde kopuşlar görülebilir. Ülkemizin bilinç temelini oluşturan Satürn ve Pluto orta noktasında bulunan Apollon'u transit Satürn'ün tetiklemesi ise bazı engellerin, kısıtlamaların gelişmeyi ciddi boyutta geciktirdiğini anlatıyor. Önemli bir kişinin ölümü olarak da yorumlanabilir bu açı; zira tam karşısında duran Chiron işi bayağı zorlamakta. Önemli bir fikir insanı, bir gazeteci ya da bir yazarın kaybına işaret edebilir..


Astrolozi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder