23 Eylül 2014 Salı

Roş Aşana Kutlu Olsun - Suzi Barokas Fergan




Roş Aşana, Yahudi takvimine göre yılbaşıdır. Dünya’nın her yerindeki Museviler tarafından bayram olarak kutlanır. İki gün süren bayram boyunca ailece yemek yeme ve ballı elma veya elma reçeli yeme adetleri vardır. Sinagog’da bayram'ın ikinci sabahı, senenin iyi geçmesini dilemenin sembolü olarak koçboynuzundan yapılan (Şofar) isimli çalgı çalınır. Yarın gerçekleşecek Yeni Ay gecesi başlayaıp 2 gün sürecek olan bu bayramda, aileler bir araya gelir ve büyüklerin evlerinde yemekler hazırlanır, kutlanır; tüm yıl için bereket ve hayır duaları edilir, dilekler dilenir. Bizler de tüm iyi dileklerimizi evrene gönderiyoruz ve yeni başlayan sürecin hepimiz için sağlık, mutluluk ve bereket getirmesi için dua ediyoruz.



Roş Aşana'nın görevi nedir? Bir insan bu süreçte nasıl davranmalıdır?

Roş Aşana bir yargı günüdür. Terazi'nin dengeye geldiği ve her bireyin kendi hareketlerine göre yargılandığı gün.. Dürüst insanlar bir sonraki yıl için hemen iyi bir yaşama geçerler, teraziyi bir şekilde bir yönüne indirmeye çalışan kişilerin ise Kipur gününe kadar vakitleri vardır. Büyük Kabalist ARI (Isaak Luıra) bu günde "bütün sene yaptıklarını düşünüp gözyaşı dökmeyen kişi ruhunda eksiklik vardır"  der.
Başak (Elul)Ayı insanların pişmanlıklarını düzeltmeleri için ideal bir aydır. Ama Terazi (Tişri) ayının ilk günüyle (Roş Aşana) durum yargıya dönüşür.
Başak Ayında yapılması gerekenleri üçe ayırabiliriz:
1.Teşuva =Pişmalık
2.Tefila = Dua
3. Tsadaka = Bağış

Bu üç eylemin tam olması gerektiği gibi yapan kişi artık Terazi ayına hazır girer. Roş Aşana'da yargı, o kişi için daha iyi bir yönde çalışır.
Roş Aşana iki gündür; ilk gün ağır yargıların affı ikinci gün ise daha hafif suçların yargısı olur. Bu iki günde artık geçilmiş olunan senenin bir daha muhasebesi yapılmaz.

Terazi Ayının ilk günü olan Bu önemli gün ile Tanrı'nın bizim üzerimizdeki hakimiyetini ilan etmiş ve irademizi onun önünde sıfırlamış oluyoruz.

Peygamber Nehemia bu günde ağlayanlar için birşeyler demektedir. "Tanrısal Varlık, yasın olduğu yerde barınamaz. Kişi sadece mutlulukla Tanrı'ya bağlanabilir."
Burada bir çelişki vardır. Eğer biz ağlamayacaksak Ari'nin bahsettiği gözyaşları neydi?

Ari üzüntü gözyaşlarından bahsetmiyordu; bize Tanrı'ya daha yakın olmak için duyulan özlemin yaşlarından bahsediyordu..
Bugünde bizi tetikleyecek bir mutluluğa ve neşeye ihtiyacımız vardır. Bir hikaye ile size Roş Aşana'yı tarif etmeye çalışacağım.

Bir asker bir köprüde nöbet tutmak üzere görevlendirilir. Görevi Kral'ın geçtiği esnada onu onurlandıracak bir şekilde selam vermek ve saygısını göstermektir. Asker günlerce beklemiş ama gelen geçen olmayınca günlerden bir gün köprünün altındaki derede yıkanmaya karar vermiştir. Dereye girdikten sonra Kral Tebaasıyla birlikte çıkagelmiştir. Asker ne yapacağını şaşırmış ve sonra Kralı onurlandırmamakla daha yalnış yapacağını düşünerek çıplak olarak selama durmuştur. Kral, askerin yaptığı davranışın ne olduğunu anlayarak onu ödüllendirmiş ve madalya vermiştir.

Bizim bugünde Tanrı'nın önünde olmaktan başka bir şansımız yoktur. Roş Aşana'da Tanrı'nın önünde çıplak olarak onun iyiliğinden, nezaketinden başka birşeye güvenme şansımız yoktur.

SEvgili Batsheva Viktorya Levi'ye desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.


Suzi Barokas FERGAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder