16 Aralık 2013 Pazartesi

İkizler Burcu'nda Yılın Son Dolunay'ı - Astrolozi





2013'e İkizler burcunda gerçekleşecek bir dolunay ile veda ediyoruz.. 3 Aralık'taki Yeni Ay'ın bize sunduğu yenilikler, fikirler, alışkanlıklarımız ve sorumluluklarımız arasındaki gel-gitlerimiz, en önemlisi denge ve huzur arzumuz,  ilişkilerimizde ortaya çıkan yeni durumlar, 2 haftaya yakın süredir kafamızı meşgul ediyordu. Büyüyen Ay ile birlikte olaylar da, gelişmeler de büyüdü. Dolunaylar sanki bir döngünün sonu gibidir; olaylar kafamızda netleşir ve harekete geçmek gerekir. Bu dolunayın da diğerlerinden bir farkı yok kısacası; başlangıç ve sonuç arasında ortadayız.. Bulunduğu değişken grup ise iteklerimiz doğrultusunda şartların değişebileceğini söylüyor; hava grubu ise iletişimin bilginin öne çıkacağına bir kanıt.. Önemli zamanlardan geçtiğimizi bilmeli, ancak korkuları ve endişeleri bir kenara bırakmalıyız. O zaman saklı gerçekleri ve manevi hazineleri fark edip, başarıyı yakalayabiliriz. Gökyüzü bize rehberlik etmek için bekliyor. 

Aşağıda haritasını gördüğünüz gibi dolunay anında Balık burcu yükselmekte ve modern yöneticisi 12. evin sonlarında, neredeyse Yükselen derecesine kavuşmak üzere.. Hemen yanlarında ise Chiron var. Klasik yöneticisi Jüpiter ise Yengeç'te ve 5. evde, Kara Ay ile çok yakın bir konumda. Neptün'den yola çıkarsak, 12. evde balık burcunda konumu oldukça güçlü; yaratıcılık gerektiren tüm işler, özellikle kendimizle baş başa kaldığımızda ürettiklerimiz oldukça başarılı sonuçlar getirebilir. Bilinçaltı ile iletişime geçmek ve gerçek ideallerimiz uğruna harekete geçmek adına harika bir gökyüzü konumu. Çevremizdekilerle empati kurabilme, sezgilerde artış ve içe doğuş yeteneklerimizin de artabileceği bir dönem. Sanatsal ve sezgisel özelliklerimiz bu dönemde epey işimize yarayacaktır. Chiron'a gelirsek, geçmişteki tecrübelerimizden epey yaralı olduğumuza işaret; hayata katılma, hayatta kalma ve var olma isteğimizdeki problemler, ürkekliğimiz, yetersiz olduğumuzu düşünme, sorunları çözememe hssimiz ve kendimizi yalnız hissetmemizi açıklıyor. Mükemmeli aramakta olduğumuzu, özgürlük ihtiyacımızı bunun yanında hızlı ve keskin zekayı ve bunun yanında da bir o kadar iyimser olabildiğimizi anlatıyor. Aslında çoğumuz çözülmeler yaşamaktan korkuyoruz ve bu korku nedeniyle de istem dışı zihinsel, duygusal kontrole başvuruyoruz ve kendi kendimizi engelliyoruz. Aslında bir guru gibi etrafımızdakilere müthiş akıl verişler, tavsiyeler gırla.. Ama iş kendimize gelince, maalesef başarısısız. Gökyüzü yine 12'den vurmuş gibi değil mi??


Yükselenin klasik yöneticisi Jüpiter'e bakarsak da, retro harekette olsa da Yengeç burcunda epey asaletli ve 5. evde. Bu dönemde felsefi, dini ve hayat görüşlerimizde yaratıcı fikirler oluşabileceğiniz anlatıyor. Özellikle gençlar, sporcular, sanatçılar önümüzdeki 10 gün ön saflarda yer alabilirler ve başarılar  yaşanabilir. Kendi yolumuzu çizmek ile ilgili olarak da gerekli olan iyimserliği ve duygusal güvenliği de burada bulabiliyoruz. Zaten harita genelinde Jüpiter, Satürn ile harika bir üçgen açı içinde. Hayatımızı sağlamlaştırmak, garantilemek, gelecek için sigortalamak için gerek maddi gerek güven ve huzur adına anlamlı gelişmelere uygun bir transit. Fikir ve düşüncelerimizdeki, ruhsal hissedişlerimizdeki denetimle, hayatımızdaki sağlam ve güvenli olmayan ve bize mani olabilecek kasisleri düzeltebiliriz. Jüpiter'in hemen yanında bize olumsuz hissedişler veren Kara Ay var ama Jüpiter ondan yakasını kurtardı gibi neredeyse. Kara Ay ise bu konulardaki hala etkin tereddütlerimizin nedeni.


Dolunay 25 derece ile 4. evde gerçeklerşiyor; bu dönemde ev, aile ve kökten gelen bağımlılıklarımızı ilgilendiriyor. Bu dereceye yakın bir sabit yıldız var, Al Hecka; Mars karakterinde bir yıldız. Güç, saldırganlık ve biraz da sinirli yapımıza işaret ediyor. Karşısında ise Güneş'in ise Aculeus sabit yıldızı ile bir kavuşumu söz konusu; bu yıldız da liderlik yeteneğine, iç görüş kazanmaya ve anlayış geliştirmeye işaret. Aslında biraz bizi zayıf düşüren saldırılarla ilişkili; bunlar sayesinde güçlenme, kuvvet kazanma ve dayanma kuvveti kazanıyoruz, bu zorlayıcı süreçler bizi daha güçlü kılabiliyor..


Dolunay'ın İkizler burcunda olması tüm iletişim şekillerine vurgu yapıyor; bilgi öne çıkıyor. Bu dönemde, yakın çevre ile ilişkiler, eğitim, ulaşım, seyahatler, internet, medya ve yayıncılık işleri önem kazanacak gibi. Ama dolunayın bir yöneticisi Yay'daki Merkür ile de bir karşıtlığı var; sanki biraz şişirle ve abartı haberlerle de meşgul edilebiliriz. Söz konusu sabit yıldızların da etkileri ile bu gelişmeler biraz güç savaşlarına dönüşebilir ve kararsızlıklar içerebilir. Ne kadar anlayış geliştirme gerekliliğinin farkında olsak da yine de bir saldırganlık söz konusu. Bunun bir tuzak olduğunu düşünüyorum. İkizler/Yay ekseninin yani İletişim eksenini, bilgi ve merak sonucu ulaşılan etik değerlerin artık yaşamımıza etki etmesini sağlamak ve bireysel özgürlüğümüzün kazanılması için doğru yoldan ayrılmamak bu tuzaklara düşmemek gerek. Güç savaşları ile bunu elde edemeyiz. Gerçek hürriyet nefsin bağlarından kurtulmaktır. Hiçbir kimse ben hürüm demekle hür olamaz. Bu bir süreçtir; bunun farkında olursak elimizdekileri yerinde kullanabilirsek bu dolunayın nimetlerinden de yararlanabiliriz.


Dolunayın en güzel açısını en sona sakladım.. Dolunay derecesinin, yükselen yöneticisi Neptün'e yaptığı parıldayan bir üçgen açısı var.. Özellikle İlahi olan ile irtibatta olabileceğimiz, iç dünyamızın aslında bizen en doğru şekilde yönlendirebileceği ve ideallerimize bu şekilde ulaşabileceğimizi anlatan bir transit. Biraz fazla iyimserlik söz konusu olabilir, işte burada dengeyi kurmak gerek. Ama fantazilerle gerçekleri ayırıp isabetli doğru kadersel seçimler yapabilmek mümkün. Hepimizin ideallere kavuşma isteği kabarmış durumda ama artık hislerimizi ve düşüncelerimizi tam olarak dile getirebilme ve yaptıklarımızın neden ve niçinini ifade edebilme zorunluluğumuz var. Neptün yardımı ile duygusal problemlerimizi, güvensizliklerimizi çözebilme ve gerçeklere yüzleşebilme imkanı bulabiliriz. Haritanın 1. evindeki ve ileri harekete geçmek üzere olan Uranüs ile Mars'ın karşıtlığı da zaten çok yüksek bir gerilim hattı gibi. Kontrolü güç tabii, hele ki Pluto, Uranüs ve Mars'ın bir T- Kare oluşturmasına ramak kaldığı bugünlerde.. Ne zaman ne yönde patlak vereceği, fayda mı zarar mı vereceği de açıkçası belli olmayan bir açı. Dolmuş bir kaba düşen son damla gibi kabı taşırması söz konusu. 1. evde Koç / Terazi aksında olduğunu düşünürsek tamamen ikili ilişkilerimiz ile ilgili olduğunu görebiliriz. Yine Ben / Sen problemleri.. Karşıt açılar denge ister; tüm bu olusuzlukların yanında şayet bu enerjiyi biraz disipline edebilirseniz ki; gökyüzünde müthiş bir Neptün desteği mevcut, uzun vadede hayatımız için gerçek devrimleri yapmamız mümkün..



"İçten açılan bir kapıdan başka nedir ki...?
KİM sana, senden başka; yol alabilir ki.....?
Kapıyı bul...
Kendini oku...
İşte SIR budur......
Öz Sendedir..."





Astrolozi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder