22 Aralık 2013 Pazar

Yılbaşı ve Noel - Suzi Barokas Fergan







İçinde bulunduğumuz bugünlerde bir telaştır gidiyor. Başlayacak yepyeni bir yıl var önümüzde.. Ama tüm bunların yanında da süslenen ağaçlar, evler, kapılar, sokaklar, ısmarlanan hindiler, alınan hediyeler.. Artık hayatımızda bir gelenek haline gelen Yılbaşı aslında Noel Bayramı mı? Yoksa bilmeden mi yapıyoruz tüm bunları? Biraz araştırma yaptık ve edindiğimiz bilgileri sizlerle paylaşmak istedik.. 



Yılbaşı kutlamalarının dinden çok, kültürle bağlantısı var ve insanlıkla yaşıt… Toplumsal olay ve olguların yazılı  başlangıcı Mezopotamya’da olduğuna göre, yeni yıl etkinlikleri de orada başlar. Yeni yıl ilk kez, günümüzden IV bin  yıl önce  Babil Kulesi’nde ilkbaharda kutlanmaya başlandı. Daha sonar Mısırlılar, çöl topraklarına hayat veren Nil’in taştığı Eylül ayında  kutlayarak sürdürdü. Milattan önce 46 yılında Roma’da Julius Sezar tarafından kabul edilen ve günümüzde de halen kullanılan takvimle yeni yıl, Ocak ayının ilk günü olarak belirlendi. Jülyen takvimi bazı değişikliklerle günümüze kadar geldi. Romalılar  yılın ilk ayına, başlangıçların tanrısı, kapıların koruyucusu Janüs (January) yani Ocak adını verdiler.
Tüm ülkeler, dinler ve kıtalar için  her alanda yeni bir başlangıç anlamı taşıyan yeni yıl, değişik gelenek ve törenlerle karşılanır. Tümünün ortak amacı ise, yeni yılın binbir umutla bolluk ve şans getirmesidir.

Peki ya Noel?

Uzun süre Yılbaşı, Noel ile bağdaştırıldı ve bilmeden aynı kefeye kondu. Oysa Yılbaşı doğal bir olay,  Noel ise dinsel temalıdır. Bizans İmparatoru Konstantin (324-337) zamanında İznik'te toplanan konsülde, 22 Aralık'ta güneşin doğumu için yapılan  Pagan Bayramı'nı İsa'nın doğumu olarak 24 Aralık'a alınıyor ve Noel Bayramı deniliyor. Batı kilisesi ise, yani Katolikler 25 Aralık'ta kutluyorlar. Günümüzde Ortodoks ve Katolikler, 24 Aralık gününü Hz.İsa’nın doğumu (Noel), 6 Ocak gününü de Hz. İsa’nın vaftizi olarak kutlarlar.
Noel kelimesinin kökeni Latince natalis /doğum kelimesidir. Bir diğer iddiaya göre Noel kelimesi, Galya dilinde (Keltçe) yeni anlamına gelen noio ile güneş manasına gelen “hel”in birleşmesiyle oluşmuştur ve “yeni güneş” anlamına gelmektedir. Noel kelimesi o devrin pagan toplumunda yeni yılın başlangıcında yapılan şenliklere ad olmuştur.  Roma İmparatorluğu döneminde halk, mutlu bir olayı karşılamak ve kutlamak için, duygularını “noel, noel” diye bağırarak dile getirirdi. Noel kelimesinin kökeni ile ilgili bir diğer açıklama ise Fransızca “haber” anlamındaki “nouvelle” kelimesinden geldiğidir. Noel ayrıca Almanca’da “kutsal gece” anlamındadır. Günümüzde başta İngilizce konuşan coğrafya olmak üzere bazı Batılı ülkelerde Noel anlamında kullanılan Christmas ve benzeri diğer kelimeler ise Yunanca Khristos (Mesih) ve Latince miss (yollanmış, gönderilmiş) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. “Yollanmış, gönderilmiş” kelimelerinin, İsa’nın Son Akşam Yemeği’ndeki son sözlerini sembolize ediyor olabileceği düşünülmektedir.

Noel için basitçe, "İsa Mesih'in doğuşudur" diyebiliriz. Noel bayramına yakın günlerin hareketliliğine baktığımızda inanılması zor bir ikilem ile karşılaşırız. Birçok ülkede, Aralık ayının yirmi beşinden başlayarak bir kutlama yapılır. Aslında kutlama İsa'nın dünyaya gelişi ile ilgili.


O'nun insanlık tarihine ne katkısı olmuştur ki, her yıl doğumu anılsın? Bu soruyu gerçek yönden yanıtlayabilmemiz için Kutsal Kitap'ı biraz araştırmamız gerek. Kutsal Kitap iki kısma ayrılmıştır. Birinci kısma 'Eski Antlaşma' ikincisine ise 'Yeni Antlaşma' denilir. Bu ayıran da ilginç olarak İsa Mesih'in dünyaya gelişiyle oluyor. Yalnız Kutsal Kitap değil, tüm insanlık tarihi de İsa'nın dünyaya gelişiyle 'İsa'dan Önce' ve 'İsa'dan Sonra' diye iki zaman bölümüne ayrılmıştır. İsa'nın dünyaya gelişi o kadar önemli bir olay olarak görülüyor ki, sadece her yıl kutlamalar olmuyor; İsa daha dünyaya gelmeden yüzlerce yıl önce, Eski Antlaşma döneminin tüm peygamberleri O'nun yeryüzüne geleceğini öngörüyle, daha doğrusu Tanrı'nın Kutsal Ruh'undan verilen esinle bildirmişlerdir. Bu önbildirilere 'Mesihsel peygamberlikler' denir. Kutsal Kitap'ın Eski Antlaşma kısmında İsa Mesih hakkında bilgiler veren ve yine O'nun şahsında yer alan 300 peygamberlik vardır.


Kutsal Kitap'ın ta başında, görebiliriz ki Adem ile Havva yılan kılığına girmiş olan Şeytan'a uymakla günah işledikten sonra Tanrı'nın kendisi, Mesih'in dünyaya geleceğini bir peygamberlik sözüyle bildirmiştir. Tanrı, Adem ile Havva'yı günaha teşvik ettiğinden dolayı Şeytan'ı azarlarken ona şöyle demişti: "Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın" (Yaratılış 3:15). Tanrı'nın bu sözüyle Mesih İsa'nın dünyaya geleceği ilk kez bildirildi olarak algılanır. İlginç olan söz "Kadının soyu" daha açıkçası, "Kadının tohumu" sözüdür. Kutsal Kitap'a göre İsa Mesih dünyaya bakire Meryem'den, dünyasal babası olmadan doğdu. Zaten Noel kutlamalarının özünde bu olay yatmaktadır. Kutsal Yazılar'ın Yeni Antlaşma kısmında, bu peygamberliğin İsa Mesih'in şahsında gerçekleşmiş olduğu şöyle bildirilir: "Tanrı, zaman dolunca, Yasa'nın yönetiminde olanları özgürlüğe kavuşturmak için, kadından doğan, Yasa altında doğan kendi Oğlunu gönderdi" (Galatyalılar 4:4). Eski ile Yeni Antlaşma kısımlarında birbirini destekleyen bu iki söz biraz kapalı gözükebilir ama bu ilk peygamberlik sözü verildiği andan sonra tüm peygamberler 'zaman dolunca' dünyaya gelecek olan İsa Mesih'ten söz etmişlerdir. Bu Yeni kısımla ilgilidir.




Matta doğuş olayını anlatırken şöyle yazmıştı: "İsa Mesih'in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf 'la nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe olduğu anlaşıldı. Nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu, ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan sessizce ayrılmak niyetindeydi. Ama böyle düşünmesi üzerine Rab'bin bir meleği rüyada ona görünerek şöyle dedi: "Davut oğlu Yusuf Meryem'i kendine eş olarak almaktan korkma. Çünkü onun rahminde oluşan, Kutsal Ruh'tandır. Meryem bir oğul doğuracak. Adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlarından O kurtaracak." Bütün bunlar, Rab'bin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu söz yerine gelsin diye oldu: "İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacaklar, " İmmanuel, Tanrı bizimle demektir. Yusuf uyanınca Rab'bin meleğinin buyruğuna uydu ve Meryem'i eş olarak yanına aldı. Ama oğlunu doğuruncaya dek Yusuf ona dokunmadı. Doğan çocuğun adını İsa koydu. (Matta 1:18-25)


İsa dünyaya özel bir amaçla gönderilmişti. Bu amaç insanları günahlarından kurtarmaktı. Bu işi gerçekleştirmek için de onun kusursuz, üzerinde tek bir günah lekesi bulunmamış biçimde doğması gerekiyordu. Meryem'in Kutsal Ruh aracılığıyla, her hangi dünyasal bir erkekle cinsel ilişkisi olmadan gebe kalmış olması Mesih İsa'nın dünyaya günahsız gelişini anlatmaktadır. Şeytanı azarlarken onun başını ezecek bir kişiden söz etmişti. Bu kişi, "kadının tohumu" diye nitelendirilmişti. İsa'nın dünyasal babası olsaydı Adem'in günahlılığı ona da geçmiş olacaktı. İsa Mesih tüm İnsanların günah cezasını ödemek için kesilen kusursuz kurban olacaktı. Bu nedenle de günahsız doğması şarttı. Tanrı'nın Sözü diyor ki, "Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi." İşte Adem günah işlediği için onun günahı onun soyundan gelen tüm Adem oğullarına geçti. Yeryüzüne gelen her insanın yapısına günah işleme eğilimi Adem'den miras olarak vardır. İsa yeryüzünde bulunduğu sürece de günahsız yaşadı. Günahlarımız için kusursuz kurban olarak ölmesi gerekiyordu ve bu nedenle O'nun günahsız bir yoldan dünyaya gelmesi gerekiyordu. Tanrı işte bu yolu seçti.


Adem de yaratıldığında günahsız yaratılmıştı, ama yine de günah işledi, Tanrı'ya karşı baş kaldırdı. İsa da, sizin ve benim gibi, Şeytan'ın ayartmalarına hedef olmuştur. Ne var ki biz Şeytan'a "evet" deyip de ona uyarken İsa her zaman "hayır" deyip ona karşı gelmiş ve sonunda çarmıh üzerinde onun başını ezmiştir. Neden böyle olmuştur? Çünkü Tanrı insanlığın kurtuluşunu O'nun eline teslim etmişti. Adem, günahı yüzünden insanlığı batırdı. İsa Mesih ise doğruluğu sayesinde günahlarımızın bağışını sağladı.


Kutsal Söz, "Tanrı 'nın bağışı Adem'in suçu gibi değildir, " diyor. '''Çünkü birinin suçuyla birçokları öldüyse, Tanrı'nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih'in lütfuyla verilen bağış, birçokları yararına daha da çoğaldı. Tanrı'nın bağışı o tek adamın günahının getirdiği sonuç gibi değildir. Tek bir suçtan sonra verilen yargı mahkumiyet getirdi, ama birçok suçlardan sonra verilen bağış, Tanrı katında doğru sayılmayı sağladı.''


İsa Mesih'in dünyaya gelmesinin başlıca amacı, Adem yüzünden batmış olan, günah çamuruna düşen insanlığı günahlarından kurtarmak, bizi Tanrı'nın ta ezelden atadığı kutsallık aşamasına yükseltmekti. Mesih'in ölümü ve dirilişinden sonra ilk kuşak Mesih imanlıları, O'nun doğuşundan daha önemli olan ölümünü ve dirilişini çevreye yaymak gereğini sezinleyip canları pahasına Mesih'teki kurtuluşu ilan etmişlerdi. Bu gün bile, Noel ya da Christmas dediğimiz bayram kutlanırken tüm dünyayı ilgilendiren bir haber olduğu düşünülür. "İsa Mesih günahlıları kurtarmak için dünyaya geldi" haberidir bu. Yasa, yani Şeriat, bizim ne kadar günahkâr olduğumuzu gösterir. İsa Mesih ise çarmıh üzerinde asılıp bizim yerimize öldüğü ve günahlarımızın nasıl bağışlanacağını sergilediği düşünülür. 1.Petrus 3:18: "İsa Mesih bizleri Tanrı 'ya ulaştırmak amacıyla kendisi doğru kişi olarak doğru olmayan bizler uğruna, günahlara kurban olarak ilk ve son kez öldü" diyor. Yani doğru kişi doğru olmayan bizler uğruna kurban oldu. Böylece günahlarımızın bağışı İsa Mesih aracılığıyla sağlandı. Ancak O'na iman etmekle bu bağış gerçekleşebileceğine inanılır. "İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir" (Efesliler 2:8-9) der Kutsal Söz iman edenlere.


Yüzyıllar boyunca, peygamberler aracılığıyla konuşup da Mesih'in dünyaya bir bebek olarak gelişi kutlanırken insanlara günahlarından tövbe ederek iman etmeleri ve bu şekilde kurtuluşu bulabilecekleri mesajı iletilir. Böylece Doğuş Bayramı olan gerçek Noel'in idraki sağlanabilir. Biz de sizlere bu önemli anlamını sizlere özetlemiş olduk.


Suzi Barokas Fergan

Twitter:@fergan_S






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder