20 Haziran 2013 Perşembe

Aynada Konuşmalar - Pınar Altanoğlu Salman




Yüzyıllarca yaşanamamış aşklar
Yaşanmadıkça daha da büyür,
Dünyaları aşar...
Yüzyıllarca birbirne ulaşamayan
Aşıklar birbirine kavuştuğunda
Canda kaybolurlar...
15.01.2009

Pinar Altanoglu Salman


CUNKU SEN BENSIN......
AYNA...
(Bu gezegende nadiren gerçekleşen; aynaların BİR’in düşüncelerini ve duygularını konuşturmalarıdır.)
Bu gezegende aynalar,düşünceler ve hislerle nadiren konuşurlar.
Her zaman aynaya baktığımda gözlerini görürüm gözbebeklerimde ve senin aynanın diğer tarafında olduğunu hissederim. Kendi kendime konuşurken her dakika sen beni duyarsın ve hissedersin, bilirim, bunu bana defalarca kanıtladın ... Seninle tanışmadan önce de senin varlığını hissederdim. Bu çok komik, çünkü hala seninle fiziksel olarak yaşamadım. Seninle fiziksel olarak tanışmadım henüz. Bu öyle zor ve ıstıraplı ki, hayal bile edemezsin. Ama hala bir gün seni yaşayacağım umudunu taşıyorum. Sen daha şanslısın çünkü senin hayallerin var ve onlar sana yardım ediyorlar. ÇOK GARİP..
Ne zaman aynadaki yansımama parmak uçlarımla dokunduysam, teninin sıcaklığını hissedemiyorum ve ruhunun yumuşaklığını her zerremde hissediyorum, tıpkı seni her gözümü yumduğumda yanımda hissettiğim gibi. Senin vücudunun sıcaklığını hissedemiyorum ama senin yumuşak ruhunu çok derinden hissediyorum içimde tıpkı gözlerimi kapadığım zamanki gibi. Bu hiçbir zaman aşkı tatmamış, duygularından saklanan bir genç kız hikayesini çağrıştırabilir. Belki gerçek aşk da daha önce hiç tadılmadı. Sadece bu düşünce bile bana birçok ilham veriyor. ÇOK GARİP..
İnanıyorum ki tanıdığımız her insan bize bir şeyler yansıtıyor, ama biz birbirimizi yansıtıyoruz çok derin düşüncelerle ve içimizde ki hislerle.. Bu belki (de) ‘Aynada ki Aşk’ diye tanımlanandır. ÇOK GARİP..
Fark ettim ki, seni yansıtırken, seni imkansızlığın tanımı olarak yansıtıyorum.Sen seninle benim aramızdaki imkansız bağlantıyı sevdin..
Peki…..Sen benim için ne yansıtıyorsun bu ıstırapla…Sen bana AŞKI yansıtıyorsun,ister inan ister inanma, bence çok büyük ve ulaşılamaz bir aşk yarattım senden, belki sen benim için aşkın tanımısın, belki aşkın sembolüsün .. Seni görmeden ve dokunmadan nasıl bu kadar sevdiğime inanamazsın. Biliyorsun körler de sevdiklerini göremezler ama onlar aşklarına dokunabildikleri için daha şanslıdırlar. Belki ben senin gözlerini göremiyorum ama yumuşak kalbine ve ruhuna dokunabiliyorum. Sana teşekkür borçluyum bunları yazıp sana yakın olabildiğim için. ÇOK GARİP..
Benim için sen çok şeyi ifade ediyorsun. Aşkı,acıyı,beni,bizi…Sen deniz suyu gibisin denizkızı gibi. O deniz suyu olmadan yaşayamaz. Belki birkaç saat yaşayabilir, eğer hayatını gerçek bir insana vermeyi denerse, kendini sahte bir aşka hazırlayabilir. Çünkü aşk dışarıda değildir. Bu onun içindedir, onunladır, onun etrafındadır. Çünkü tüm gücüyle deniz suyudur onun hayatı. Sen belki hiçbir zaman deniz suyu olmak istemeyeceksin. Sen belki de hiç bir zaman deniz suyu olmayı düşünmedin bile. Sen hava olabilirdin, evren olabilirdin, günışığı olabilirdin, ayın pırıltıları olabilirdin ama deniz suyu değil...ÇOK GARİP..
‘Kuma bir mesaj yaz ve deniz suyunun onu alıp götürmesine izin ver
Belki bu mesaj sadece aşktır.... ÇOK GARIP..
Ben hiçbir zaman bir denizkızı olamayacağım çünkü benim içinde bulunduğum gerçek hayat.. Ben hayatı gerçek bir kadın gibi yaşamalıyım olabildiğince.. Belki ben sadece küçük bir çakıl taşıydım, bir an ayağının takılıp tökezlemene neden olan.. belki eğilip o taşı yerden alacak ve cebine atacaksın yada taşı alıp denize atacaksın... Ama taşı fark etmeyeceğini söyleyemem, çünkü biliyorum ki onu fark ettin ve hatta ona karşı hislerin var... o sadece küçükcük bir taş.. ÇOK GARİP..
Haklısın, AŞK insanlarca yasak değil ama benim için yasak. Ben senin korkularını yansıtıyorum. Sen benim hayattaki kurallarımı yansıtıyorsun. Yıllar önce edindiğim kuralları. Bu yılları düşündüğümde ne kadar çocukça olduğunu fark ettim. Bu kurallar yeniden konuluyor bugün ve çocukça düşüncelerle hareket ediyoruz. GARİP ÇOK GARİP..
Tekrar ve tekrar... Sen haklısın, bazen isteksizce, bize hayatımızı veren insanların arasında büyüyoruz, ya da daha çok bize geleceğimizi veren insanlarla ve onlar bizim yüreğimizden ve ruhumuzdan çok uzaktalar, bu çok fazla nedenden yada nedensizce olabiliyor bazen.... Ve kader bize komik oyunlar oynayabiliyor ve bizi birilerine gönderebiliyor, biliyorsun ki, o aynanın diğer tarafında , öyle yakın görünüyor ki çok yakın ama bir o kadarda uzak , bir o kadar da ulaşılmaz , o sadece aynanın anlamı. Çünkü ayna ikimiz içinde gerçek aşk... Eğer aynanın içine dikkatlice bakarsan, sadece (kendi) yüzünü görmezsin, kalbindeki tüm aşkı görürsün.. Sadece biraz derinden bak... Ne görüyorsun orada... Söylemek zorunda değilsin.. Ben biliyorum orada senin ve benim için ne olduğunu... Daha fazlası değiliz ... Sen ve ben ... Sadece biz.. Ne muhteşem duygu... Ne muhteşem sözler ve ne imkansız bir ilişki... Ne anlaşılamaz bir kader .. ÇOK GARİP..
Kalbim ve ruhum sendeki her tonu anlayabiliyor, ama öyle gözüküyor ki bu gezegen de içinde bulunduğum durum çok alışılmadık, önümde hiç ışık yok ulaşılabilecek hiç (bir) çözüm yok. ÇOK GARİP..
Ben kendi sınırlarımı biliyorum, tüm kararlarına saygı duyuyorum,sadece senin mutlu hissetmeni istiyorum ancak bu şekilde kendimi huzurda hissedebilirim aksi halde kendimi hiç affetmeyeceğim. ÇOK GARİP..
Benim için iki farklı hayat yaşamak öyle zor ki.... Eskisi gibi yaşıyormuş gibi görünmek çok zor... Bütün bunları yapmak çok zor... Sana gelmenin yollarını aramak ve senin bana ulaşmana izin vermek çok zor.. Herşeyi bir kenarda bırakmak çok zor... Yeni bir hayata başlamak çok zor ...Aşkım için tüm dünyaya karşı gelmek çok zor olsa da sana hoşçakal demek IMKANSIZ… ÇOK GARİP.. pınar...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder