16 Temmuz 2013 Salı

Hz. Süleyman - Astrolozi







"Sultan Süleyman büyü sanatı ile uğraşanların efsanevi bir figürüdür. Sultan Süleyman, Hz. Süleyman veya Kral Solamon denen bu peygamber azametli ve güçlü bir kraldı. Söylencelere göre de gelmiş geçmiş en büyük büyücü idi.

Süleyman adını doruğa çıkaran esas güç, sahip olduğu efsanevi yüzükteydi. Kimi dini mitoloji kaynaklarına göre, açıkça söylenmese bile, bu yüzüğün Tanrı tarafından adaletle hükmedebilmesi için ona verildiği ima edilir.

Bu öyle bir yüzüktür ki yalnız meleklerin bildiği Tanrı’nın gizli ismini saklar. Tanrının bu bilinmeyen adının yaratma ve hükmetme özellikleri vardır.

Kimilerine göre de Adem’in taşıdığı bir yüzüktür bu ve Adem cennetten çıkarılırken onu Arşta (İslam inancına göre göğün en yüksek kısmı) bırakmıştır. Daha sonra Cebrail Tanrının emri ile onu Hz. Süleyman’a getirmiştir.

Süleyman’a iyilik, güzellik ve adalet için verilen bu yüzük aynı zamanda bir mühürdür. Süleyman’ın mührü aslında beş kollu bir yıldızdır."




"Ama Mühr-ü Süleyman çift üçgenin kesişimi olarak yani altı kollu yıldızla sembolize edilmiştir.

Gerçekte ise altı kollu yıldız Süleyman’ın değil, babası Davut peygamberin kullandığı bir semboldür.

Bu altı kollu yıldız iç içe. İki üçgendir. Üçgenlerin biri yere biri göğe bakar. İnsanın maddi ve manevi dünyasını, dişi ve erkek güçleri, dünyaya giriş ve çıkış kapılarını ve daha kim bilir neleri sembolize eder, edebilir.

Bu tip sembole yüklenecek ulvi değerler ve anlamlar tamamen insanın hayal gücünüze kalmıştır.

İsrail bayrağının da sembolü olan bu altı kollu yıldız, yüzlerce yıl kutsal bir sembol olarak İslam dünyasında kullanılmıştır. Cami ve medrese duvarlarında, mezar taşlarında, muhtelif objelerin süslemelerinde kutsal bir obje olarak, padişah gömleklerinde beladan koruyucu bir tılsım olarak Mühr-ü Süleyman motifini çokça görmek mümkündür.(1)"


"İç içe geçmiş iki üçgenden oluşan Davut Yıldızı, önemli ezoterik bilgiler içerir:

Aşağı dönük üçgen, ruhların Tanrı'dan kopuşunu, yaradılışı, yani Tanrı'nın 'Sol Elini', su elementini ve dişil enerjiyi;

yukarıya bakan üçgen de evrimi, Yaratan'a dönüşü, Tanrı'nın 'Sağ Elini', ateş elementini ve eril enerjiyi sembolize eder.

Anne Marie Schimmel'in ifadesiyle 6, "yaratılmış dünyanın mükemmel sayısıdır." Ahengi, hizmeti, sosyal bilinci, cömertliği, merhameti, güzelliği ve sanatı simgelemekle birlikte; tereddüt ettiğimizi, içinde bulunduğumuz duruma, ya da ilahi enerjilere uyum sağlamakta güçlük çektiğimizi, tutku ve mantık arasında karar vermekte zorlandığımızı gösterebilir.(2)"

"Selçuklularda örnekleri bolca görülen bu sembol, Hint'te Siva ve Şakti'nin birliğini veya evlenmesini temsil eder (sriyantra, yantra). Sembol çeşitli tasvirlerinde genellikle çift renk kullanılarak temsil edilmiştir;

ya bir üçgen beyaz, diğeri siyah renkle ya da bir üçgen kırmızı, diğeri mavi renkle gösterilmiştir. 12 köşesi ve 12 kenarı olan bu sembolün bugüne dek birbirinden farklı birçok bir yorumu yapılmıştır.(3)"





Yeryüzü'nün Ve Gökyüzü'nün evliliği                                                                                                                                                 
"Hz. Musa, Mısır'dan ayrıldıktan sonra bu ezoterik sembolizmi iki üçgenin iç içe geçmesi ile dile getirmiştir.

Bu sembol, daha sonraları İsrailoğulları'nın dinsel ve ulusal simgesi haline gelmiştir.

Şu anda Siyonizm'in sembolüne dönüşmüş olsa da temeli çok eskilere dayanmaktadır.


Gökyüzü ile yeryüzünün evliliğini ifade eden bu sembolün içerdiği ezoterik anlam, günümüzde bu sembolü bayrak yapanlarca unutulmuş durumdadır.

Tepe noktası yukarıya bakan üçgen göğü, aşağıya bakan üçgen ise yerin sembolü konumundadır.

Bunların iç içe geçmesi tasavvufta "Vuslat" olarak ifade edilen göğün ve yerin evliliğinin yani göksel bilgilerin yeryüzünde ortaya çıkmasını ifade eder ki, bu durum varlığın şuurlanmasıyla ortaya çıkacak bir sürece karşılık gelir.

Bir başka deyişle göksel bilgilerin insanda tezahür etmesi anlamına gelir. Bu, aynı zamanda inisiyasyonun sonunu gösterir.Amaçlanan hedefe artık ulaşılmış ve inisiye adayı büyük zincirin bir halkası haline gelmiş demektir.(4)"



"Bir üçgenin tepesi yukarı, diğerininki ise aşağı doğru bakar. Burada gizli olan anlam şudur:

Tepesi yukarıda olan üçgen, insanlığın Tanrı’ya ulaşma çabasını,

tepesi aşağı bakan üçgen ise, Tanrı’nın yukarıda olduğunu ve insanlığa

giden temeli oluşturduğunu ifade eder.(5)"


Kaynaklar:

1-Evin Esmen Kısakürek - Arda Kısakürek, "Bizimkiler: Anadolu Merkezli Dünya Tarihi", cilt 2, s.31,114-115.

2-enerjininkalbi.com/forum/archive/index.php/thread-1197.html

3-spiritualizm.com/birbilgi/bbsembollera7.html

4-Ergün Candan, "Eski Mısır Sırları", Sınırötesi Yayınları, ISBN: 975-8312-24-3.

5-esinuzer.com/haber.php?islem=oku&haber_id=1120

Ayrıca:

http://www.mistikalem.com/mitoloji/4174-alti-koseli-yildizin-tarihi.html




2 yorum: